Pharrell Williams: İlham perileri duşta geliyor

◊ Albüm için şarkı yapmakla film müziği yapmak arasında fark var mı?
- Tabii. Film için şarkı yazarken yönetmenin vizyonuna katkıda bulunmaya dikkat ediyorum. Ben şarkıyı ne kadar seversem seveyim, filmin yaradılışına ya da yapılışına uygun değilse dikkat dağıtır. Animasyon filmi için şarkı yaparken daha da dikkatli olmak gerek. Karakterlerin renk seçimi ne kadar önemliyse şarkı da o kadar önemli.

◊ “Despicable Me 3”ün soundtrack’ini hazırlarken yapımcı ve yönetmenlerle fikir alışverişinde bulundunuz mu?
- Beni bu konuda tamamen özgür bıraktılar. “İlk iki filmdeki gibi bir şarkı istiyoruz” diyebilirlerdi, popa yönelmemi ya da hip hop katmamı isteyebilirlerdi, fakat beni özgür bırakmayı tercih ettiler. Ben de insana sevinç, coşku, haz verecek, daha punk etkide bir şarkı yapmak istedim. Onlar da “Tamam” dedi.

◊ “Despicable Me 2”nin “Happy” şarkısı tüm dünyada hit oldu. Üçüncü filmi için “Happy 2”yi yapmak aklınızdan geçti mi?
- Hayır, geçmedi. Yaptığım bir şeyi tekrarlamak, o şarkının başarısından kredi almak istemedim. Yeni bir şey olmalıydı. Üçüncü filmin müziğini yapmamı istedikleri zaman aklımdan geçen ilk şey “Yellow Light”tı. Punk bir şarkıydı.

◊ Görsel sanatları seviyorsunuz, ünlü tasarımcılarla da çalışıyorsunuz. Nereden geliyor bu ilgi?
- Çocukken sürekli robot çizerdim. Sarı robotlar. Kağıt üzerindeki bir robotun anlamı yok değil mi? Benim için öyle değildi. Onların her özelliğini kafamda yaratırdım. Robot dansı yapardım. Her zaman detaylara takıntım vardı. Çalıştığım bazı tasarımcılar, kıyafet yapmıyor, tasarımlarının hepsi birer sanat eseri. Kumaşı inanılmaz garip biçimlerde şekillendiriyorlar. Geleneksellikten uzaklar. O kıyafetler, sokakta otobüs beklerken giymemiz için yapılmıyor. O kıyafetler, yaratıcısının kafasının içinden geçenler. Kıyafet ne kadar soyutsa o kadar ilgimi çekiyor. Ben de müzikte aynı şeyi yapmaya çalışıyorum. Tahmin edilir olmak istemiyorum, sıkıcı olmak istemiyorum, farklı detaylar arıyorum. Sıradan olan hiçbir şey ilgimi çekmiyor.

OKULDAYKEN SÜREKLİ D ALIYORDUM

◊ Şarkılarınızı yarattığınız mekanı merak ediyorum, en çok neredeyken ilham geliyor?
- Çoğunlukla duşta, bazen uçarken bazen de otoparka girerken. Belli olmuyor yani. Ama en çok duş alırken ilham perileri geliyor.

◊ Kendinizi çok iyi ifade ediyorsunuz, bir eğitimci havanız var. Nasıl bir öğrenciydiniz? Hiç akademik kariyer yapmak aklınızdan geçti mi?
- Açıkçası sürekli D alan bir öğrenciydim. C aldığım gün en iyi günüm olurdu! (Gülüyor) Çok iyi öğretmenlerimiz vardı ama kalıplaşmış müfredat bence tüm çocuklara uygun değil. Her çocuk farklı şekilde öğreniyor; kimi görerek, kimi okuyarak, kimi uygulayarak... Tüm çocukları tekdüze eğitime tabi tutmak fikrini hiçbir zaman sevmedim. O yüzden akademik kariyer yapmak hiçbir zaman ilgimi çekmedi.

◊ Öğrencilere yönelik bir vakfınız var, onu da biraz anlatır mısınız?
- Yaz tatilinde öğrencilere yardım ediyoruz. Üniversite öğrencileri yaz boyunca çocuklara özel ders veriyor ve okuldaki ihtiyaçları için yardımcı oluyor. Benim tek yaptığım bu fikri harekete geçirmek oldu. Doğru insanları bir araya getirdim. Gerçekten özveriyle çalışıyorlar, çabalıyorlar. Bense sessizce izliyorum, hiçbir şeye karışmıyorum. O yüzden tüm kredi onlara ait.

ÇOK İYİ ELLERE EMANETİM

 ◊ Chanel’le de çalışıyorsunuz...
- Markanın çanta kampanyasında yer alan ilk erkeğim. Böyle bir şey için beni düşünecekleri aklımın ucundan geçmezdi. Karl Lagerfeld çok orijinal biri. Çok iyi ellere emanetim.

VİZYONDA BU HAFTA NELER VAR? ANLATANADAM SİNEFİL'DE SİZLER İÇİN YORUMLADI!