Penn Badgley: Joe’yu oynamak zordu

Güncelleme Tarihi:

Penn Badgley: Joe’yu oynamak zordu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2020 08:00

Başrolünde Penn Badgley’in oynadığı, Netflix’te yayınlanan “You” dizisinin ikinci sezonu seyirciyle buluştu. Ünlü yıldız, dizisinin tanıtımı için geçtiğimiz günlerde İstanbul’a geldi. Merak ettiği şehri gezmek için tatilini uzatan Badgley ile hem Joe Goldberg karakterini hem de dizinin yeni sezonunu konuştuk.

Haberin Devamı

Yeni sezonun tamamını izledikten hemen sonra İstanbul’da sizinle bir araya gelmek ilginç...

 - Gergin misin? (Gülüyor)

Değilim aslında. Gerçek hayatta “stalk” (gizlice takip etmek) konusunda çok iyi olmadığınızı öğrendiğim için içim rahat...

- Tabii ki! (Gülüyor)

Peki neden buradasınız? Sadece dizinin tanıtımı
amacıyla mı?

- Evet. Ama İstanbul’u görme fırsatını da kaçırmak istemedim. Modern şehirler içerisinde inanılmaz bir tarihe sahip nadir yerlerden.

Gelmeyi ve keşfetmeyi uzun süredir istiyordum. Birçok kutsal mekân var. Sultanahmet’i, Ayasofya’yı gezdim. Benim için ruhani bir yer burası. Bu konuda bir gezgin olmaya çok hevesliyim ve göreceğim yerler için de sabırsızlanıyorum. Ortadoğu’dan bir arkadaşım beni burada ziyaret etti, onunla birlikte gezdik.

Haberin Devamı

JOE BU SEZON KENDİ KÖR NOKTALARINI ÖĞRENİYOR

Dizinin ilk sezonunu izlerken hayli gerilmiştik. İkinci sezonda ise Joe, “stalker, seri katil ve âşık” tanımlarından uzaklaşıyor...

- Farklı görmene sevindim. Bence diziyi ilk sezondan ayıran nokta, ilk sezondaki sevgili Beck ile bu sezonda karşılaşacağınız Love’ın farklı karakterlerde olmaları.

Joe aynı kişi ve bu sezonda onunla ilgili daha çok özelliği keşfediyoruz. Her farklı durum ve olay karşısında sergilediği tavırlarla yeni noktalarını öğreniyoruz. Böyle olmasa izlememizin bir manası kalmazdı. Joe bu sezon kendisinin kör noktalarını öğreniyor olacak.

Yeni sezon, Joe’nun neden böyle biri olduğu konusunda, çocukluğuna dayalı bir fikir veriyor. Tüm emeğin aşk yerine “ev” tanımı için kullanıldığını görüyoruz ve neredeyse onunla empati kurmaya başlıyoruz.

- Zaten Joe ile empati kuramadığınızda dizi biter. Evet, Joe bir seri katil ama gerçek bir insan değil, bu bir dizi nihayetinde. Kurmaca. Onu bizim bir yansımamız olarak görmek gerekiyor. Hepimiz gibi bir ev ve bir aşk için çabalıyor. Dünyaya ait olmak, başka insanlar tarafından görünür olmak istiyor. Hepimiz bunu istiyoruz ve açlığımız da buna.

Joe’nun gösterdiği ise şu; bunlara ulaşmak için ne kadar hatalı davranabilirsin? Kimse Joe’nun gittiği yoldan gitmez.

Haberin Devamı

Yani ilk sezonu ele alırsak, kimse aşkının önünde bir engel olarak gördüğü için sevgilisinin arkadaşlarını öldürmez.

Ama bazıları yapar. Erkekler özellikle tarih boyunca yeterince kötü davrandılar. 2 yıl öncesine kadar da buna bakmaya pek niyetli değildik.

O yüzden bu gibi hikayelerin en azından eşitlik konusunu düşünmemizi sağlamasını isterim.

Penn Badgley: Joe’yu oynamak zordu

LOVE VE JOE ÜÇÜNCÜ SEZONDA BİRBİRLERİNE KUMPAS KURACAK

Joe’nun çok hata yaptığını görüyoruz ama asla yakalanmıyor. Bu nasıl bir şans?

- Aslında Love onun düşmanı. Üçüncü sezonda muhtemelen birbirlerine kumpaslar kuracaklardır. (Gülüyor) Dizinin büyümesinin de en iyi yolu bu.

Haberin Devamı

Bu seri katilin eski sevgililerini de bir anda görmeye başlıyoruz. Nasıl oluyor da o kadar sorun içerisinde en büyük problem eski sevgililer oluyor?

- Joe, Candance’ı asla anlamıyor. Nasıl yaptığını, neden böyle olduğunu kavrayamıyor. Joe, mutlu olmak için problem olarak gördüğü herkesten kurtulmaya çalışıyor. Mutlu da olmuyor öldürdüklerinden. Sadece sorunlardan kurtulmak konusunda daha pratik geliyor bu ona. Amacını ise kimsenin yapmayı cesaret edemediği şeyleri yapmaktan alıyor.

Joe bir psikopat ve onun çeşitli ruhsal değişimlerini izliyoruz bu sezon. Onu canlandırırken motivasyonunuzun kaynağı neydi?

- Joe’yu oynamak zordu. Bu sezonda rolü oynarken en çok destek aldığım şey yeni karakterler oldu. Bu yeni enerjiyi onlardan aldım.

Haberin Devamı

Bir New York’lu olarak Los Angeles’ta çalışmak nasıldı?

- Evim New York. Ama ilk gençlik yıllarımda LA’de yaşamıştım. Orada yaşamak istemem ama arada bir ziyaret etmek iyi olur.

Penn Badgley: Joe’yu oynamak zordu

HAYRANIMLA ARKADAŞ OLDUK

◊ Hayranlarınız arasında “stalker” diyebileceğimiz kadar obsesif biri var mıydı?
- Stalker demeyelim ama bir hayranım var, Miranda ismi. “Superfan” dediğimiz kişilerden. Emek harcıyor, gittiğim her yere geliyor, iletişim kuruyor. Bir keresinde onun yaşadığı yerin yakınındaydık ve tweet atmıştı. Hakkında bir varsayımda bulunmadım. Konuştuk ve yemek yedik. Verdiği Angelo tişörtünü hâlâ giyerim. Her zaman iletişimde kalmasak da bir arkadaş edindiğimi söyleyebilirim. 

Haberin Devamı

EN BÜYÜK MÜCADELEM ŞÖHRETİN GETİRDİKLERİYLE

“Şöhret çok garip bir şey. Aslında seninle hiçbir alakası yok. En ünlü insanlar bile bunun karşısında delirebiliyorlar. (Gülüyor) Benim en büyük mücadelem, şöhretin getirdikleriyle. Bence daha iyi bir dünyada, barışçıl bir dünyada “şöhret” diye bir şey yok. Bence herkesin dünyaya verebileceği bir şey var. İnsanlara bakıp onları idol ilan etmek, ne hayranlar ne de idol addedilen kişiler için iyi.”

MÜZİK HEP OLACAK

Mothxr grubuyla müzik çalışmalarınız devam ediyor mu?
- Ara verdik. Müzik her zaman hayatımda olacak. Müzik yapmak bir sabır ve emek işi. Şu aralar müziği kendime saklamak istiyorum.

◊ Ünlü bir oyuncu olarak şarkılarınızı tanıtmak, iyi yerlerde çalmak daha kolay değil mi? Şöhretin avantajını neden kullanmıyorsunuz?

- Yetenekle ilgili değil bu, kapıların açık olmasıyla alakalı. O nedenle bunu yapmak istemiyorum. Müzik benim için derin bir anlam ifade ediyor. Sanatın her türü bir anlamda ruhunuzla bağlantılı. Ben de profesyonel davrandım, bu da daha az ruhsallık demek. (Gülüyor) Bu yüzden müziği saf tutmak istiyorum.

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!