Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2017 16:19
656’ncı Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin şampiyonu İsmail Balaban, nam-ı diğer Sarı Fırtına oldu. Tüm rakiplerinin sırtını yere getirerek altın kemeri kuşanan Balaban, başarısının sırrını kendisi gibi güreşçi olan ikiz kardeşi Turan Balaban’la Men’s Fitness dergisinin yeni sayısında anlattı.
* 2017 Kırkpınar Başpehlivanı olduktan sonra hayatınızda neler değişti?
- İsmail Balaban: Çok şey... Kırkpınar Sarayiçi Er Meydanı’nda kemer kuşanmak, Sarayiçi’nden halkı selamlayarak yürümek... Yıllardır hayalini kurduğum şeylerdi, gerçek oldu. Çok mutluyum. Sonrasında tabii tebrikler, arayanlar, mesaj atanlar, sosyal medyadan yazanlar derken o kadar güzel yorumlar alıyorum ki bunlar beni çok mutlu ediyor.
* Kimlerle güreştiniz?
- İsmail Balaban: İlk gün Hakkı Aydın, Osman Özgün ve geçtiğimiz yılın Kırkpınar Başpehlivanı Recep Kara ile güreştim. Recep Kara, son 10 yıla damgasını vuran başpehlivan. 80 dakikalık sürenin ardından galip gelmeyi başardım. İlk gün zorlu geçti. Pazar günü daha zorlu müsabakalar bekliyordu... İlk turda, geçtiğimiz yıl yenildiğim rakibim Salih Erinç’i yendim. Yarı finalde Hamza Köseoğlu ile güreştim. Finalde ise 2015’te yarı finalde yenildiğim, 2015 Kırkpınar Başpehlivanı Orhan Okulu’yu yendim.
* Ve altın kemeri kuşandınız...- İsmail Balaban: Evet. Zorlu müsabakalardan geçerek bileğimin hakkıyla söke söke kemeri kuşandım. Oradaki herkes kendini ispatlamış pehlivanlardı. Öyle olunca tabii çok zorlu geçiyor. Ama biz güzel bir kamp dönemi geçirdik.
* Kampta nasıl antrenman yaptınız?- İsmail Balaban: Yağlı güreş, güneşin altında yapılan bir spor olduğu için antrenmanlarımızı güneşin altında yaptık; bu dayanıklılığımızı artırıyor. Sabah ve öğlen sıcağında uzun ve kısa mesafe koşularımız oldu. Rampa bir parkurumuz var, tepe koşuları yaptık. İstasyon antrenmanımız var. Az süre çok tekrar şeklinde yaklaşık iki üç saat sürüyor. Haftada bir gün dinlenme yaptık.
* İyi ki zorlu bir antrenman süreci geçirmişsiniz. Kim derdi ki bu kamp sizi Kırkpınar Başpehlivanı yapacak!- İsmail Balaban: Aslında Belediye Başkanımız dedi!
* Nasıl yani?- İsmail Balaban: Kampın bitiminde Konyaaltı Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’in yanına gittik. “Oğlum benim altıncı hissim kuvvetlidir, inşallah bu yıl birinci olacağız” dedi. Biz de kendimize inanıyorduk, kemer almak için yola çıktık. Ama başkanımızın altıncı hissi gerçekten kuvvetliymiş!
EL KİSPETE RAKİBİN DENGESİNİ BOZMAK İÇİN SOKULUR* Bu başarı sizi Kırkpınar tarihine de geçirdi...- İsmail Balaban: Evet, ben tarihe geçtim. Ama kardeşim Turan ile birlikte de tarihe geçtik. Çünkü Turan bu yıl ilk kez başpehlivan olarak güreşti. Kırkpınar tarihinde kardeş var, baba-oğul var ama ikiz başpehlivan yok. Bizim güreşe başladığımızda hedefimiz, ikiz başpehlivan olarak tarihe geçmekti... Onu da başarmış olduk. Benim bundan sonraki hedefim, altın kemeri iki kez daha kazanıp, onun ebedi sahibi olmak.
* Gelen tepkiler nasıl?- İsmail Balaban: Herkes “Senin sayende yağlı güreşi sevdik” diyor. Yeni nesile yağlı güreşi sevdireceğiz. İnsanların kafasındaki kaba, iri, göbekli profili yıkacağız. Herkesin yorumu, yakışıklısınız, sempatiksiniz oluyor. Bunlar hoşumuza gidiyor.
* Bu arada yağlı güreşte eli kispete sokuyorsunuz, bunun özel bir nedeni var mı?- İsmail Balaban: Yağlı güreşte kispet oyunları vardır. Kispet yağlı olduğu için kayıyor. Rakibe oyun yapmak için elini kispete sokarsın. Elense de rakibin dengesini bozmak için yapılır. Çünkü insanın dengesi boyundadır. Sürekli kafadan çekerler. Boyun kasları zayıfladığı zaman boyun düşer. Rakibin dengesi bozulur.
Hayalimiz şarkıcı olmaktı
* 2008 yılında bir müzik yarışmasına katıldığınızı duyduk. Doğru mu bu?
- İsmail Balaban: Evet, küçüklük hayalimiz şarkıcı olmaktı. 2008’de Kırkpınar öncesi kamptaydık, ablam aradı: “İkizler Şarkı Yarışması var. Katılın” dedi. Antalya’da elemelere gittik, sonra da İstanbul’a çağırdılar. Tabii heyecandan uçuyoruz! İstanbul’da yedi hafta canlı yayına çıktık. Yarışmada üçüncü olduk.
- Turan Balaban: Orada da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Sonuçta hayalimizin peşinden gittik.
- İsmail Balaban: Yarışmanın final haftasında kispetlerimizi giyip şarkı söyledik. Ünlü pehlivan Koca Yusuf’a yazılan bir şarkı var, onu söyledik.