Güncelleme Tarihi:
◊ Onur Baştürk: Kısa ya da uzun ömür diye bir şey yok. İyi ya da hakkı verilmiş yaşam diye bir şey var bence. Billur da yaşamın hakkını verenlerdendi. Çünkü kendi doğrularıyla, kendi bildiği gibi yaşadı ve gitti. Dolayısıyla bu dünyadan mutlu ayrıldığını düşünüyorum.
◊ Savaş Özbey: Kısa ama güzel bir hayat sürdü bence de Billur Kalkavan. Bu erken ölümdeki tek teselli de o zaten. Paşa torunu ve zengin kızı olarak doğdu. Çok güzel ve alımlı bir kadındı. Çocuk yaştan itibaren oyunculuk, sunuculuk yaptı; ünlüydü. Aşk kadınıydı. Ne kadar da çok seveni varmış. Ne güzel dostlar biriktirmiş. Bunlar her insanın hayatında isteyeceği güzel şeyler.
◊ Ömür Gedik: Herkes onu varlıklı, hayatı kolay yaşayan, aşırı neşeli biri olarak görüyordu ama hastalığı sırasında kurduğu “Çare olamadığın şeylere üzülme” cümlesini hiç unutmamak lazım. Bu dünyanın yükünü başka canlıların acılarıyla empati kuran iyi insanlar çekiyor. Kadına, hayvana, dünyaya, yaşama duyarlı ve bunlar için çaba harcayan, üzülen, empati gücü yüksek, dert edinen çok değerli bir kadındı. Nurlar içinde yatsın.
◊ Orkun Ün: Tanımıyorum ama tanıyanlardan öyle güzel şeyler duyuyorum ki, ne mutlu ona. Doya doya da yaşamış hayatını. Sevmiş mesela ama eleştirilmiş, isyan etmiş haksızlıklara ama ‘yuh’lanmış. O susmayı değil, hep konuşmayı tercih etmiş. Nurlar içinde yatsın.
Sevgilinizin eski sevgilisiyle arkadaş olur musunuz?
Justin Bieber’ın eşi Hailey Bieber, ünlü yıldızın eski sevgilisi Selena Gomez’le sarmaş dolaş poz verdi. Konsey ne diyor bu samimiyete?
◊ Savaş Özbey: Eski eşlerle, eski sevgililerle ilişkiler, onların şimdiki eş ya da sevgiliyle ilişkileri çok çetrefilli bir konu. Ve çok kişiye özel. Nasıl hiçbirimizin parmak izi birbirine benzemiyor, bu ilişkiler de tamamen kişi/kişilere özel. Herkesle başka başka kombinasyonlar ortaya çıkıyor, kendi koşullarında tartmak lazım. Kişisel olarak ben almayayım ama alana da mani olmayayım.
◊ Orkun Ün: “Gereksiz samimiyet tez ayrılık getirir” diyorum ben. Üstelik bu durumda 3’lü, 4’lü ayrılık getirir. Hem Justin yanar, hem Hailey, hem Selena, hem de Selena’nın erkek arkadaşı varsa o. Offf beynim yandı. Özetle saçma hareketler bunlar.
◊ Onur Baştürk: Bilemedim, bir yanım “Aman ne hoş” diyor, bir yanım “Çok PR hareketler”.
◊ Ömür Gedik: Meseleleri kalmamış demek ki. Hailey kıskançlık duymuyorsa ve kendisine, ilişkisine güveniyorsa neden olmasın ki...
Damla sakızı yerine çam sakızı öneriyorum
Ebru Polat’ın 900 liraya aldığı sakız sosyal medyanın gündemine damga vurdu. Konsey ne diyor bu harcamaya?
◊ Orkun Ün: Ufff gerçekten ya... Yani beni Ebru Polat’ın bu zevki hiç ilgilendirmiyor mesela. Ebru bunu konuşulmak için paylaştı, ona da eminim. Ama çok şükür şuna da eminim ki; bunu duyan, okuyan, gören çoğu kişi “Artık insanlar konuşulmak için nasıl saçmalıklarla karşımıza çıkacaklarını şaşırdılar” tepkisini vermiştir.
◊ Savaş Özbey: İnsanlar biraz da 900 lira ödediği şeyi ciklet zannettikleri için tepki gösterdi. Sakız dediği damla sakızı. Zerdeye katılan safran gibi, muhallebiye katılan pahalı bir ürün. 100 gramını 1 ay kullanıyormuş. Günde 30 liralık çikolata yemek gibi. Parası olana çok da abartılı gelmedi bana.
◊ Onur Baştürk: Herkes gibi ben de önce fazla buldum bir sakıza ödene bu parayı. Ama sonrasında Ebru Polat bu sakızın özelliklerini ve zor bulunan bir şey olduğunu anlatınca hak verdim. Zaten her zaman pahalı olan bir sakızmış, şimdi daha da pahalı olması normal.
◊ Ömür Gedik: Damla sakızı yerine çam sakızı çoban armağanı öneriyorum. Sesi açar, mideye, solunum yollarına iyi gelir. Ben ne diyorum ki şu anda? Neden düştük ki bu muhabbetin içine?
İstanbul’a gelsin paşalar gibi ağırlanır
Garson azarlayan komedyen James Corden’ı bir daha restorana almamaya karar verdiler. Sizce olay Türkiye’de cereyan etse ne olurdu?
◊ Orkun Ün: Aynen şöyle olurdu; garson işinden olur, restoran sahibi ünlüye “Siz haklısınızdır efendim”, hatta “Bir daha gelin sizi güzelce ağırlayalım” falan derdi. Net.
◊ Onur Baştürk: Bizim buralarda pek az restoran bir ünlüyü restoranına bir daha almayacağını açıklayan bir Instagram paylaşımı yapabilir. Corden tez elden İstanbul’a gelsin, paşalar gibi ağırlanır!
◊ Ömür Gedik: Garson ya da müşteri fark etmez, kim haksızsa, o gider. Gitmeli. Ben Onur’a katılmamak istiyorum. Bizde de hizmet sektöründe çalışanları koruyan düzgün işletmeler bir üst level’a geçiyor.
◊ Savaş Özbey: Bizdeki “müşteri ne dese haklıdır” kültürü olduğu sürece ne işletmeler böyle bir duruş ortaya koyabilir ne de müşteriler kendine çekidüzen verir.
Orası Bebek, oradan çıkış yok!
Roman Abramoviç, Bebek’te yürüyüş yaparken paparazzilere yakalanınca Boğaz keyfini yarıda kesip teknesine döndü. Rus oligark yürüyüş için yanlış yer mi seçti sizce?
◊ Ömür Gedik: Kimse de dememiş mi “Bebek, Etiler gibi yerlere haber olmak isteyenler gider” diye. Teknesiyle Boğaz’ın diğer yakasına geçip orada yürüse kimsenin haberi olmazdı, rahatsız eden de olmazdı.
◊ Onur Baştürk: Yanlış yer tabii. Ama bilerek seçilmiş de olabilir hani. Bir tür gövde gösterisi anlamında.
◊ Savaş Özbey: Türkiye’ye gelen birçok ünlünün başına gelen ona da olmuş. “Kimsenin ruhu duymadan şöyle bir turlarız” diye düşünüyorlar, sonra karşılarında kamera ışıklarını görünce afallıyorlar. Adamcağız ne bilsin Türk paparazzi ağının ne kadar güçlü ve cevval olduğunu. Danışmanı, mihmandarı uyarmalıymış “Orası Bebek, oradan çıkış yok” diye.
◊ Orkun Ün: E yani haklı Savaş. Madem görüntülenmek istemiyor adamcağız, niye sokarsınız onu Bebek’e! Biraz daha ilerleyin, Kireçburnu’nda indirin adamı, yürütün Emirgan’a kadar, bir de şapkayla gözlük takın, tamam işte bitti gitti...
Yarışma yerinden bildiririm
Taciz iddialarıyla gündeme gelen Best Model yarışmasının bu yılki finali çarşamba akşamı yapılacak. Yarışma küllerinden mi doğdu?
◊ Ömür Gedik: Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da yarışma gecesinde sahne alacağım, yarışma yerinden bildiririm. Üstelik aynı gün Erkan Özerman’ın da doğum günü. Yarışmanın popülerliği hiç azalmadı ki küllerinden doğsun. Yine çok konuşulacak ve damgasını vuracak diye düşünüyorum.
◊ Orkun Ün: Bu sene sanırım Best Model için yeniden doğum senesi olacak. Can sıkıcı iddialar hep oluyor yarışmalar hakkında, geçen sene de biraz fazla üzerine gidildi Erkan Özerman’ın. Bence ekip her şeyin farkında ve bu sene titizlikle hazırlanıyorlar yarışmaya. Bu yarışma bu sene bir yıldız yaratırsa hiç şaşırmayacağım.
◊ Savaş Özbey: Korkunç iddialardı ve çoğu kişi yarışmanın selameti için Erkan Özerman’ın bırakması gerektiğini düşünüyordu. Ama bütün o iddialardan takipsizlik kararları çıktı. O anlamda yarışma da Özerman da küllerinden doğdu diyebiliriz pekâlâ. Yine de şimdiye kadar 1 dikkat ediyorsa 3 etmeli, bu tür iddialara mahal vermemek için yoğurdu üfleyerek yemeli.
◊ Onur Baştürk: İddialardan önce de işlevini yitirmiş bir yarışmaydı. Yarışmadan çıkanlar zaten model olmuyor, direkt oyuncu oluyordu. Artık yakışıklı ve güzel kategorisindeki oyuncu adayları da casting şirketlerinin kataloğunda lebiderya şeklinde mevcut.
AVM’nin işgüzarlığı
Koruma ordusuyla görüntülenen Somer Sivrioğlu sosyal medyanın gündemine oturdu. “Şöhret bozdu” diyenler oldu. Siz ne diyorsunuz?
◊ Onur Baştürk: Somer’i tanırım. Korumalarla gezen ve koruma talep eden biri değil. Tamamen konuşma yaptığı AVM’nin işgüzarlığına maruz kalmış. Kendisi de açıkladı zaten.
◊ Ömür Gedik: AVM etkinliklerinde güvenlikler bunu hep yapar. Çünkü aksi halde o kalabalıktan çıkamazsın.
◊ Savaş Özbey: Somer’i yakından tanıyanlar bilir, alakası yoktur bu tür işlerle. Çok da rahatsız olur öyle bir fotoğraf vermekten. Kendisi de açıklama yaptı zaten, belli ki orada AVM’nin bir işgüzarlığı olmuş.
◊ Orkun Ün: Somer kendi korumalarıyla gezse o zaman eleştiriler haklı ama burada mesele edecek bir ‘mesele’ yok ki...
Mantıklı bir benzetme
Estetik hakkında konuşan Hande Yener, “Teknoloji çıkmış, kullanmayalım mı? Cep telefonu gibi bir şey bu” dedi. Cep telefonuyla estetik aynı şey mi sizce?
◊ Orkun Ün:Cep telefonu ile estetik benzetmesi şahane olmuş. Aslında ‘erişimi çok kolay ve çok sıradan bir durum’ demek istiyor Hande. E haksız mı? Değil.
◊ Savaş Özbey: Hande Yener’in bu bakış açısı beni çok afallattı. Bir açıdan haklı, bu kadar basit bir şey aslında: Asansöre biniyorsun, navigasyon kullanıyorsun da daha genç, daha güzel görünmenin imkânı varsa ondan niye faydalanmıyorsun? Doğallık diye bu kadar tutturuyorsan makyaj da yapma o zaman...
◊ Ömür Gedik: Bence de gayet mantıklı bir benzetme. Her alanda en son teknolojiyi takip ederken kendimiz için neden farklı davranalım? Dahası Hande göz önünde olan bir sanatçı, tabii ki en son çıkan yeniliklere ayak uyduracak.
◊ Onur Baştürk: Tabii ki yeni çıkan teknolojileri kullanalım da, cep telefonundan farkı bu estetik işlemlerin yüze yapılması ve yüzün ifadesini çok fazla değiştirmesi. Yani kıyaslamak o anlamda yanlış.