Pantene Altın Kelebek heyecanı sürüyor... Oy kullandınız mı?

◊ Ömür Gedik: Ben biraz son dakikacıyım. Ülkede olay bitmiyor. Henüz kullanmadım ama mutlaka siteye girip oy vereceğim.

◊ Savaş Özbey: Ben daha kullanmadım. Haftalık izim günümü bekliyorum ki şöyle keyifli keyifli geçeyim bilgisayarın karşısına, alayım çayımı, düşüne düşüne, tarta tarta aceleye getirmeden oylarımı kullanayım.

◊ Onur Baştürk: En çok rekabetin “en iyi dizi”, “en iyi erkek oyuncu” ve “en iyi kadın oyuncu” kategorilerinde yaşanacağını düşünüyorum. Bakalım sonuç ne olacak, heyecanla bekliyorum.

◊ Orkun Ün: Sistem açılır açılmaz verdim ben oylarımı. “En iyi şarkı” ve “en iyi dijital içerik” en merak ettiğim kategoriler. Hangi isimler, hangi yapımlarda Kelebek sahibi olacak diye büyük heyecan içindeyim.

Orkun Ün - Ömür Gedik - Onur Baştürk - Savaş Özbey

‘Erkek de mağdur’ demek istediler

Hadise’yle boşanma aşamasında olan Mehmet Dinçerler, 3 milyon liralık evlilik yüzüğünü ve düğünde takılan takıları geri istedi ama mahkeme bu talebi reddetti. Sizce avukatı bilmiyor mudur talebin reddedileceğini? Dinçerler bu hamleyi neden yapmış olabilir?

◊ Onur Baştürk: Avukatı gerçekten bilmiyorsa ve bu talep yine de yapıldıysa büyük hamle hatası. Ama bilmeden yapıldığını da düşünmüyorum.

◊ Orkun Ün: Gerçekten böyle bir istekte bulunmuş mu? Avukatının bilmediğini zannetmiyorum, vardır bu işin altında bir iş. Ayrıca üzgünüm ama o yüzüğün üzerine bir soğuk su içebilir Mehmet Bey. Hadise istemediği sürece o yüzüğü vermeme hakkına sahip çünkü.

◊ Savaş Özbey: Bence biliyorlardı, sadece bu 4 aylık evliliğin Mehmet Dinçerler’e kaça patladığını hatırlatmak istediler. Nitekim düğün basına kapalı olmasına rağmen takıların listesi döküldü ortalığa. Bu olayda hep Hadise mağdur görünüyor ya, erkek tarafının da
mağdur olduğunu göstermek istemiş olabilirler.

◊ Ömür Gedik: Takılan takılar geline aittir, geri alınmaz. Geçen hafta ben de yazmıştım takıların hukuken Hadise’de kalacağını. Dinçerler bu hamleyi neden yaptı bilmiyorum ama keşke konuşmadan bir bilene sorsaydı.

Sevenlerinin desteğiyle atlatacak

Athena’nın gitaristi Hakan Özoğuz’un neden aşırı zayıfladığı anlaşıldı. Özoğuz lenf kanserine yakalanmış. Birer iyi dileğinizi alırız...

◊ Savaş Özbey: Tek teselli, hastaneden taburcu olması. Demek ki tedavi süreci başarılı. Umarım en kısa sürede eski formuna kavuşur, bu musibet kötü bir hatıra olarak geçmişte kalır.

◊ Onur Baştürk: Çok büyük geçmiş olsun kendisine. Sahnelerin moraliyle bu süreci çok daha kolay atlatacağına kuşkum yok.

◊ Orkun Ün: Ahhh... Umarım en kısa sürede iyileşecek Hakan. Çok geçmiş olsun.

◊ Ömür Gedik: Duyunca çok üzüldüm. Acil şifalar diliyorum. Zor bir süreç olsa da müziğin, sevenlerinin gücü ve desteğiyle atlatacağına inanıyorum.

Tam bir ters köşe

Onlar arkadaş olduklarını söyledikçe biz sevgili olup olmadıklarını konuştuk. Sonunda Mehmet Üstündağ patlattı haberi: İbrahim Çelikkol, Birce Akalay’la değil, onun yakın arkadaşı Natali Yarcan ile sevgiliymiş. Ters köşe mi olduk Konsey?

◊ Ömür Gedik: Evet, itiraf edelim, ters köşe olduk. Ama zaten tatile çıksalar da sadece arkadaş olduklarını söylememişler miydi? 

◊ Onur Baştürk: Evet, tam bir ters köşe. Ama Birce Akalay konuyla ilgili açıklama yaptığında inanmıştım ben. Ötesi fazla komplo teorisiydi. Ünlü bir kadınla ünlü bir erkeğin sadece arkadaş olabileceğine bir türlü ihtimal veremiyoruz nedense.

◊ Savaş Özbey: Ters köşe denemez buna. Ünlüler yaşadıkları ilişkileri öyle çok inkâr ediyorlar ki bu yalanlamalarının haber değeri kalmadı artık. “İlişki yok” diyorlar, sonra 1 ay sonra yakalanıyorlar. Kurunun yanında yaş da yanabiliyor tabii arada.

Natali Yarcan (ortada), İbrahim Çelikkol ile Dilara Karabay’ın (solda) mekânında tanıştı.

◊ Orkun Ün: E ama arkadaşlar ben buna ters köşe oldum diyemem ki. Siz oldunuz yahu! Ben hep arkadaş olduklarını, bunun çok normal bir durum olduğunu savundum. Neyse ben bu durumda en çok Birce’ye sevindim. Kadın kurtuldu sürekli aynı sorulara cevap vermekten.

 

Bu kadar yüklenmesin kendine

Hamdi Alkan’dan boşandıktan sonra yeni hayatını anlatan Selen Görgüzel, artık yardımcıları olmadığını; ütüsünü, kahvesini bile kendisinin yaptığını açıkladı.

◊ Savaş Özbey: Aldı beni deli sorular... Acaba otomatiğe de kendi mi basıyordur Selen Hanım? Musluğu açtıktan sonra yine tek başına mı kapatıyor mesela? Bu kadar yüklenmese mi kendine?

◊ Onur Baştürk: Ben böyle açıklamaları da gösterişçi buluyorum. “Bakın ne kadar mütevazı bir hayat sürüyorum”un gösterişi. Bana ne ütüsünden, kahvesini kendisinin yapmasından? Ayrıca her ikisini yapıyor olmak da dünyanın en kolay şeyi.

◊ Ömür Gedik: Alkış Selen’den yola çıkarak hem dışarıda çalışıp hem de ev işlerini yapan tüm kadınlara gelsin. Ben aynı durumda olsam ev işlerini uyduruk yapardım, eksiksiz yağacağım şey kedilerin mamalarını verip, kumlarını temizlemek olurdu herhalde. 

◊ Orkun Ün: Yahu Ömür! Ne dramatikleştirdin olayı. Laf olsun diye söylemiş yahu kadın. Ne demek yani “yardımcılarım yok, ütümü bile kendim yapıyorum”? Hadi oradan demezler mi insana? Yap bir zahmet.

Torpil var mı?

Miss Turkey’de Neşe Erberk’in kızı Selin Erberk Gurdikyan’ın dereceye girmesi, şüphelerini uyandırdı. Demet Akalın bile imalı bir paylaşım yaptı. Jüri koltuğunda Konsey otursa, Selin Hanım’ı yine üçüncü yapar mıydı?

◊ Onur Baştürk: Ne ilginç gerçekten. Neden annesinin izinden gidip yarışmaya katılır ki insan? Biraz daha orijinal bir hayat yolu izlemesini tavsiye edeceğim.

◊ Ömür Gedik: Bu güzellik yarışmalarını ben zaten oldum olası itici bulurum. Bu nedenle de şu ya da bu torpille güzel seçildi deyip kimseyi üzmek istemem. Bence bütün kızlar güzel. 

◊ Savaş Özbey: Annesi kadar değil ama güzel kız bence Selin. Ben oy verirdim. Ama benim puanım üçüncülüğe yeter miydi, onu bilmiyorum tabii. Bildiğim tek şey birinci Nursena Say zaten favoriydi, hakkıyla kazandı.

◊ Orkun Ün: Jüride olsam üçüncü yapmazdım. Ama bu onun çirkin olduğu anlamına asla gelmiyor. Ben torpil olduğunu da düşünmüyorum. Belki “Tanıdık bir yüzün kızı, biraz cömert davranalım” demiş olabilir jüri üyeleri, orasını bilemem.

Semiramis Pekkan’ı ikna eden olmamıştı

Duayen tiyatrocu Haldun Dormen’in sahnelediği “Broadway’den İstanbul’a Müzikaller” gösterisinde Semiramis Pekkan da yer aldı. Pekkan’ın 53 yıl sonra sahneye çıkmasını değerlendirelim...

◊ Orkun Ün: Seyredemedim. Semiramis Pekkan’ın bu projede yer alması önemli. Sonuçta her projeye “evet” diyen insanlar değil bunlar.

◊ Ömür Gedik: Ben o gece Uniq’te izleyiciler arasındaydım. Hazırlıksız görünen, dahası solistlerin yetersiz olduğu bölümler vardı gerçekten de. Ama Pelin Akil, Canan Ergüder, Burak Sevinç ve Emre Altuğ gibi müthiş performanslar da izledik. Semiramis Pekkan’ı sahneye çıkması için bugüne dek ikna eden kimse olmamıştı. Bu müzikali izleyenler çok özel bir ilke de tanıklık etmiş oldu.

◊ Savaş Özbey: Ben gösteriye gidemedim ama provaları izledim. Evet, belki biraz daha vakitleri olsa daha iyi hazırlanabilirlerdi ama oradaki zorluk şu: Herkes ünlü isim olduğu için, hepsinin işleri var. Zaten o yüzden de bir İstanbul, bir de İzmir iki gösteri yapabilecekler ancak. Yine de 53 yıl sonra Semiramis Pekkan’ın sahnede olması, eski bir rüyayı tekrar görmek gibi.

◊ Onur Baştürk: Ben izlemedim, yorum yapamam gösteri hakkında. Semiramis Pekkan’ın çıkıyor olması da güzel bir hoşluk. Ama bu da sırf konuşulmak adına özellikle yapılmış bir hamle. Ne bileyim, gösterinin önüne geçen bir durum neticede.

Konuşmak bile komik

Haftaya damga vuran tartışmalardan biri de Kenan Hoca adlı bir internet fenomeninin erkeklerin şort giymesine karşı çıkmasıydı.
Siz yakıştırıyor musunuz erkeklere şortu?

◊ Orkun Ün: Ben Kenan Hoca’nın açıklamalarından sonra bir panik halinde tüm şortlarımı çöpe attım. Ahahaha! Yahu sıfır ciddiye aldım o açıklamaları, üzerine bir de kahkaha patlattım. Yaz kış şort giyerim ben, dışarıda da giyerim, evde de. Kime ne yahu!

◊ Savaş Özbey: Sayfiye yerlerinde değil ama ne yalan söyleyeyim şehirde şort giymeye çekiniyorum kendi adıma. Ancak bakkal falan gibi kısa mesafelere gidip gelebiliyorum şortla. Kendi kendime baskı mı uyguluyorum acaba?

◊ Onur Baştürk: Ben bu tür internet hocalarının sırf ünlü olmak ve dikkat çekmek adına böyle anlamsız açıklamalar yaptığını düşünüyorum. Bu da onlardan biri. Ve evet, spor yaparken şort giyiyorum. Giyene de yakıştırıyorum. Şunu konuşuyor olmayı da komik buluyorum.

◊ Ömür Gedik: Yaz sıcağında bizler şort, etek, elbise ile rahat rahat gezerken erkeklerin pantolonla dolaşacak halleri yok. Şort da giysinler hatta isterlerse etek de. Neden yakışmasın ki?