Güncelleme Tarihi:
-Volkan ile görüntülü konuşma yapıyoruz, gelebildiği zamanlarda geliyor. Hafta sonları beraber vakit geçiriyoruz. Şu anda her şeyi çok daha iyi konuşabiliyoruz. bir rahatladık biz boşandıktan sonra. O da rahatladı, ben de rahatladım. Kötü olmadı yani, iyi oldu.
-Boşanmak benim kararımdı. Volkan daha fazla savaşamadı bununla. Ve dedi ki 'Tamam ben seni biraz rahat bırakayım'... Çünkü ben o dönem çok ağır bir depresyon halindeydim. Kitap yazma dönemi de beni yıprattı. İster istemez bütün bilinçaltımda olan, içime attığım her şeyi çıkarttım.
-Aslında Ankara'dan İstanbul'a gelişim de böyle olmuştu. Bu evden kaçma ve İstanbul'a gelme süreci var kitabın içinde... Şöyle bir şey var. 'Eğer Ankara'dan İstanbul'a gidersem ve yaşadıklarımı, herkesi geride bırakırsam dertler de orada kalacak, ben yepyeni bir şeye başlayacağım sanıyordum
- O kadar çok bunalmıştım ki, her şey üst üste geldi. İşle ilgili problemler, Dağhan'ın nöbetleri... Daha zor bir aşama, ikinci çocuğu doğurdum tam ona alışayım derken ağır bir lohusalık depresyonu geçirdim. Bu kitap falan derken, baktım hayatımda değiştirebileceğim tek bir kişi var o da Volkan!
- 'Sen birazcık nefes al' dedi. Öyle de oldu. Gitti... Tabii hiçbir ayrılık güzel değil. Biz ömür boyunca el ele tutuşmak durumundayız evlatlarımız için. Şu an çok daha iyiyiz.
- Volkan Azerbaycan'da, izliyorsa sevgiler... Nasıl hissediyorum bilmiyorum, garip... Her şey havada.
- Ağladım, hem de çok ağladım. Beni tanıyanlar bilirler ben çok içime akıtırım her şeyi.