Güncelleme Tarihi:
Şöyle başlayalım, Feyza Aktan kimdir?
- Kendimle ilgili altını çizeceğim çok bir şey yok, sade bir hayatım var. En kötü özelliğim çok aceleci davranmam... En sevdiğim yönüm ise güçlü bir kadın olmam. Güçlü bir kadın olmak, beni bu yolda ayakta tutan tarafım...
“Senkron” dizisinde rol aldınız. Nasıl bir deneyimdi sizin için?
- Dizide üç farklı kadını oynadım... Zor bir deneyimdi. En zoru da Mina karakteriydi. Çocuğunu kaybeden Mina ile empati kurmak istemedim. Ama role ısındıkça iyi şeyler ortaya çıktı.
İlk oyunculuk deneyiminiz “Senkron”dan kazandığınızla nasıl bir yatırım yapmayı tercih ettiniz?
- Hiçbir ücret almadım. Bu proje Özcan’ın (Deniz) hayaliydi ve ben o hayale katkıda bulundum. Para beklentim hiç olmadı.
Bir kariyer planlaması yaptınız mı?
- Bir planım yok ama tek bildiğim çalışmak zorunda olduğum.
Yeniden evlenmeyi düşünüyor musunuz?
- Büyük konuşmak istemiyorum ama evlilik çok radikal bir karar. Oğlumla birlikte yaşıyorum. Evlenmek, oğlumun bir yabancıyla aynı eve girmesi demek... Bu nedenle oğlum belli yaşa gelmeden, asla böyle bir karar alamam.
Yeni bir ilişkiye de mi kapalısınız?
- Evliliğe kapalı olduğum kadar değil.
Kuzey doğaya
âşık bir çocuk
Kuzey nasıl bir çocuk, birlikte neler yapıyorsunuz?
- Doğaya âşık bir çocuk... Salgından sonra evin içinde kapalı olmak her anne gibi beni de bir miktar zorladı. Evin içinde çeşitli aktiviteler bulduk. Boya yapmayı çok seviyor, boyaları karıştırıp yeni yeni renkler elde ediyor ve her renge de kendine ait isim koyuyor. Cimbu diye yeni bir rengi var, onun dışında kimse bilmiyor. Patenti kendisine ait. (Gülüyor)
Kuzey’in ileride nasıl bir mesleğe sahip olmasını istersiniz?
- Bu onun hayatı ve onun kararı... Hangi alanda kendisini mutlu hissediyorsa o alanda meslek edinir. Biz onun en büyük destekçisiyiz.
Oğlunuzun ekranda olması için teklif gelirse kabul eder misiniz?
- Bu benim tek başıma vereceğim bir karar değil. Kuzey, “Senkron”da babasının dizisi olduğu için oynadı. Ama açıkçası ekranda olması taraftarı değilim.
‘Geçmiş olsun’ beklerken
alkolik ilan edildim
Kuzey’in bir gece evden tek başına çıktığı ve onu güvenlik görevlilerinin bulup getirdiğine dair iddialar ortaya atıldı. Nedir bu olayın aslı?
- Öncelikle Kuzey tüm gece benim elimi tutarak uyur. Anne olanlar bilir, çocuğunuz gece dönse bile refleks olarak uyanır ve kontrol edersiniz.
Nasıl oluyor ki gece oğlum yanımdan kalkıp merdivenlerden aşağıya iniyor, boyunun yetmediği garaj kapısının düğmesine basarak sitenin dışına çıkıyor?
Böyle bir şeyin yaşanması nasıl mümkün olabilir? Benden oluşturulmaya çalışılan profili anlıyorum ama en azından mantıklı gidin. Eğer böyle bir olay yaşandıysa bu görüntüyü paylaşmak ve sözünü doğrulamak zorunda...
Geçtiğimiz aylarda evinizde çıkan yangının sebebinin siz olduğunu öne sürüldü. “Sızdı, elektrik sobasını unutup evi yaktı” iddialarına ne diyeceksiniz?
- Bununla ilgili bilirkişi raporunda yangının elektrik panosundaki arızadan çıktığı yazıyor.Bu da her zamanki gibi medyaya yanlış aktarıldı. Olay sırasında uyanıktım. Ve gerçekten çok ciddi bir yangındı.
Oğlum ve ben şu an hayatta olmayabilirdik. Çok ağır travmatik bir şey atlattık.
Yangının ertesi günü çevremizden ‘geçmiş olsun, iyi misiniz’ denilmesini beklerken, alkolik ilan edildim.
TABİİ Kİ DE BİR KADIN OLARAK KISKANIRIM
Özcan Deniz, sizin ‘Medea kompleksi’ hastası olduğunuzu iddia etti. ‘Kötü niyetli anne sendromu’ olarak adlandırılan bu hastalığa yakalanan kadınlar, sırf eski eşini cezalandırmak için çocuklarına zarar bile verebiliyormuş. Ne diyeceksiniz bu açıklama için?
- Evet, böyle bir teşhis koymuş... Böyle bir hastalığım olsa bile, bir atasözü vardır ‘kol kırılır yen içinde kalır’ diye. Bana karşı böyle bir hastalık girişiminde bulunmadan önce keşke karşıma geçip deseydi ki ‘sen hastasın’... İki yetişkin insan olarak özelimizi yüz yüze konuşmalıyız. Bunların sosyal medya üstünden yapılması kötü bir şey.
Kıskanç bir kadın mısınız?
- Ben en başından nasıl bir adam ile evlendiğimi biliyordum. Tabii ki de bir kadın olarak kıskanacağım şeyler olursa, kıskanırım. Çalışma arkadaşları ile ilgili olumsuz bir şey yaşanmadı.
Evlenmeden önceki Feyza ile şimdiki arasında bir fark var mı?
- Bekar ve evliyken hayatımda değişen bir şey olmadı. Tek büyük fark artık anne olmam ve oğlumu yalnız yetiştirmem.
Tabii ki onun bir babası var. Ama kapımızı kapattıktan sonra onun hem annesi hem babası olarak mücadele ediyorum.