Güncelleme Tarihi:
İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Özcan Deniz ile şikayetçi Feyza Aktan avukatlarıyla katıldı. Kimlik sorgusu yapılan Özcan Deniz lise mezunu olduğunu ve aylık 20 bin TL aylık geliri olduğunu belirtti. Savunması sorulan Özcan Deniz, "Şikayetçiye şiddet uyguladığıma dair iddiaları reddediyorum. Boşanma sürecince olduğumuz için bu iddiaların başka amaçlara matuf olduğunu düşünüyorum. Şikayetçi ile aramızda velayet davası vardır, velayet davasında beni zor duruma sokmak için bunları yapmaktadır. Bahsi geçen anlara dair, davacının da reddedemeyeceği, o bahsettiği anlarda yanımızda olan tanıkları da dinletmek isterim. Suçlamaları reddediyorum " dedi.
BASIN YASAĞI TALEP ETTİLER
Özcan Deniz’in avukatları, müvekkilinin kamuoyuna mal olduğu gerekçesiyle basın ve yayın yasağı talep etti. Feyza Aktan’ın avukatı da "Müvekkilim ve sanığın ortak küçük çocukları vardır ve kamuoyuna mal olmuş insanlardır. Çocuğun gelişimi göz önünde bulundurulduğunda, şikayetçi ve sanık hakkında yapılan haberlerin çocuğun gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olabileceği için kapalı duruşma ve basın yasağı verilmesini talep ederiz" dedi. Feyza Aktan da basın ve yayın yasağı istediğini belirtti. Mahkeme, basın yasağı ve kapalı duruşma yapılmasına gerek olmadığına karar vererek duruşmaya devam etti.
ÖZCAN DENİZ: "ŞİDDET GÖREN KADIN BOŞANMA DAVASINI HEMEN AÇAR"
Hakim, Feyza Aktan’ın annesi ve ablasının tanık olarak ifadelerini okuyarak tanıkların Almanya’da tatildeyken Özcan Deniz’in hızlıca eve gelip çocuğu aldığını ve Feyza Aktan’ı karşı çıkınca duvara vurup darp ettiğini söylediklerini belirterek bu iddiaları Deniz’e sordu. Özcan Deniz de "Almanya’da kapıyı çalıp çocuğu alıp çıktığım doğru. Çocuğu alıp odama geçtim. Şiddet durumu yoktur. Boşanma davasını ben açtım. Şiddet görmüş bir kadın olarak boşanma davası açmadı. Göcek’teki olayda ise olay günü müşteki annesiyle tartıştığı için hatta kendisine tencere tava attı. Ben de annesini korudum, herhangi bir darp girişiminde bulunmadım. Kuzey üç aylıkken bilmediğim bir adrese götürmesi üzerine ben de kendi bildiğimiz eve götürmeye çalıştım. Evlilik boyunca hem benim, hem de ailemin şahit olduğu şudur; müşteki sinirlendiğinde kendisine zarar veren birisidir. Bu darp raporları da kendisine zarar vermesi sonucudur. Aleyhime suçlamaları reddediyorum" diye konuştu. Deniz’in avukatı, şikayetçinin iddialarının velayet davasından sonra gerçekleştiğini, müvekkilinin beraatini talep etti.
FEYZA AKTAN: "SÖYLEDİĞİMİZ HER ŞEY DOĞRU"
Şikayetçi Feyza Aktan ise "Söylediğimiz, dilekçede yazdığımız her şey doğru. Sarıyer’deki eylem 2017 yılının sonu veya 2018’in başında gerçekleşti. O sırada evli değildim, hamileydim. Basında eski sevgilisiyle görüştüğüne dair bir haber gördükten sonra evi terk ettim. Sonra beni ikna etti, eve gittim. Evdeyken tartışmalarımız devam etti. Tartışma sırasında boğazımdan tutup duvara yapıştırdı. O süreçte vücudumda herhangi iz bırakan bir darp olmadı, aileler de araya girdi ve kendisi de pişman olduğunu belirttiği için barışıp evlendik. Eğer vücudumdaki yaralar belirgin olsa dahi darp raporu almazdım çünkü çocuğuma karşı sorumluluklarım vardı" dedi. Aktan, "Göcek’te küçük bir tartışma yaşadık. Yaz ayıydı ve doğum yapmıştım. Bebeğim 40 günlüktü. ’Bavulları topla İstanbul’a döneceğiz’ dedi. Ben de İstanbul’a dönemeyeceğimi söyledim. Olayın büyüyeceğini düşündüğüm için ’Antalya’ya kız kardeşlerimin yanına gideceğim’ dedim. O da ’Sen benim karımsın yanımda benimle gelirsin’ diyerek darp etti. Beni itti ve yere düştüm, daha sonrasında da ayağıyla vurdu. Bu süreçte de rapor almadım. Rapor almamamın sebebi de çocuğuma karşı olan sorumluluğumdur yine. Haziran 2019’da Almanya’da darp olayı oldu. Olay günü çocuk sebebiyle aramızda bir anlaşmazlık yaşanmıştı. Daha sonra sanık odaya girerek çocuğu aldı ve beni kolumdan tutarak duvara vurdu. Çeşitli darplarda bulundu. O tarihte darp raporu almamamın nedeniyse ilk kez gittiğim bir ülke ve yabancı dil bilmiyor olmam. Türkiye’den aldığım darp raporuyla, sanığın ağabeyinden korktuğum ve sanığın da çocukla ilgili duygusal şantajları nedeniyle şikayette bulunmadım. O dönemde yaşım küçüktü ve korktum. Anlaşmalı boşandığımız için de bu raporu davaya dahil etmedim" diye konuştu.