Güncelleme Tarihi:
Oyuncu Serra Yılmaz, “Cahil Periler”in dizi uyarlamasıyla izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Milliyet Sanat dergisinin ocak sayısına konuk olan Yılmaz, 2001 yılında “Cahil Periler” filminin başarısından sonra İtalya’daki ilk tiyatro teklifini aldığını söyledi. O sıralar Şehir Tiyatroları’nda yer alan oyuncu, “Teklif sonrası beni Şehir Tiyatroları’ndan kovdular. Böyle bir iyilik yaptılar. Ben de İtalya’da tiyatro yapmaya başladım. İçtenlikle söylüyorum bunu, müteşekkirim Nurullah Tuncer ve tüm ekibine. Böyle hayırlı bir şeye sebep oldular istemeden” dedi.
İlk önce şüpheyle yaklaştım
Oyuncu, yönetmen Ferzan Özpetek’le çalışmaktan keyif aldığını belirtti: “‘Cahil Periler’ dizisinin her bölümünde, filmdeki yan karakterlerden birinin hikâyesi işleniyor. Kült bir filmin diziye dönüşmesi fikrine ilk başta şüpheyle yaklaştım. Sette o duygum tamamen yok oldu.”
Babamın hoşlanacağı kadın olmaya çalıştım
Serra Yılmaz, çocukluğunda babasını etkilemek ve cezbetmek için Fransız okuluna gitmekte direndiğini söyledi: “Babam ve dedem Fransızca kavga ederlerdi, öyle doğdu benim Fransızca merakım. Belirli bir yaşa geldiğimde şunun farkına vardım; hayatta aslında babamın hoşlanacağını düşündüğüm kadın olmaya çalışmıştım. İyi dil bilen, okuyan, laf edebilen, aynı zamanda sanatla, kültürle ilgili, öyle bir kadın olmaya çalıştım.” Oyuncu, kötü ve aksi rolleri oynamayı sevdiğini de belirtti.
Serra Yılmaz Vanity Fair'in kapağında
Serra Yılmaz, İtalya’da farklı alanlarda başarılar elde etmiş 48 kadınla İtalyan Vanity Fair dergisinin kapağında yer almıştı.
Serra Yılmaz bu konudaki düşüncelerini şu sözlerle dile getirmişti: “İtalya’da böyle önemli 48 kadının içinde bana da yer vermelerinden dolayı çok mutluyum. Kadınlar olarak tüm dünyada kendi alanlarımızda yaşadığımız olumsuzluklar bizi yıldırmıyor, tersine güçlendiriyor ve kadınlar olarak birleştiriyor. Biz beraber daha güçlüyüz ve haklılığımızı bu yolda göstereceğiz. Ayrıca pandemiyle beraber tüm dünyada duran tiyatro çalışmalarının da bir an önce başlaması gerektiğini düşünüyorum, birçok riskli etkinlik devam ederken tiyatronun yaşaması artık hayati bir noktaya geldi. Sahneyi çok özledim ve sabırsızlıkla yeniden sahnede olmayı bekliyorum.”