Oyuncu komplekssiz olmalı

◊ “Vatanım Sensin” serüveninizin başlangıcına gidelim, nasıl dahil oldunuz projeye?

- Yapım ekibi eylül ayında menajerime yeni sezonla ilgili çalışmak istediklerini iletmişler. Senaryoyu okuyunca çok beğendim, hem yeni sezona giriş hikayesini, hem de oynamam için önerdikleri Filipos’u. Hemen iki gün sonrasına yönetmenler Yağmur Taylan ve Burak Arlıel ile görüşme ayarlandı. Karakter hakkında ve diğer hazırlıkların nasıl olacağı yönünde bilgiler verirlerken, bu karakterin yaratım sürecinde onlara teslim olabileceğime ikna olmuştum. Benim için de hiçbir noktasında eksik görünmeyen bu projeye evet demekten başka bir yol kalmıyordu zaten.

◊ Komutan Filipos’u siz nasıl anlatırsınız ve karakterin nesi etkiledi sizi?

- Filipos, hani derler ya doğuştan asker diye, tam da öyle biri... Son derece zeki, duygusallıktan çok uzak, acımasız, kibirli, idealleri uğruna her şeyden vazgeçebilecek kadar gözü kara... Yani bu saydığım karakteristik özelliklerinin tamamı ben de hiç olmayan duygular. Ben çok insancıl, barışı ve kardeşliği savunan, duygusal, gülmeyi ve güldürmeyi seven bir insanımdır. Halim buyken bu kadar zıt bir karakteri canlandıracak olmam doğrusu beni heyecanlandırdı.

◊ Kimi oyuncular kötü bir karakteri oynamayı tercih etmiyor, sizin böyle bir kaygınız oldu mu?

- “Hayır, ben bir oyuncuyum ve her rolü oynarım” gibi basmakalıp bir cevapla geçiştiremeyeceğim bu sorunuzu. Rolün öncelikle beni heyecanlandırması gerekli. Sonrasında benim kendimi bu hikaye içinde görüp göremediğimle ve bu çalışma içinde mutlu olup olamayacağımla ilgili olur kararlarım. Yoksa karakter kötü adammış, iyi adammış gibi kriterler değildir benim kaygılarım. Oyuncu komplekssiz olmalıdır.

“VATANIM SENSİN”İN SIKI TAKİPÇİSİYDİM

◊ Daha öncesinde diziyi izliyor muydunuz diziyi?

- Evet, çok sıkı bir takipçisiydim. Bana göre geçen sezon içinde başlayan en kaliteli yapımlardan biriydi ve hâlâ da öyle. Bir de üstüne çok beğendiğim ve başarılı bulduğum oyuncu arkadaşlarımla dolu bir kadro olunca, ben de tüm izleyiciler gibi, bir sonraki hafta yayınlanacak bölümü sabırsızlıkla bekliyordum.

TÜRK İZLEYİCİSİNİN ZEKASINA HAYRANIM

◊ Dönem dizisi çekiyorsunuz zorlandığınız noktalar oluyor mu?

- Yapım olarak muhakkak zorluklar yaşanıyordur ama bunlar bize yansımıyor. Sadece Türkçe konuşan bir Yunan generali oynamak beni çok korkutmuştu. Konuştuğum dili bozmam, farklı bir melodi bulmam gerekiyordu ve bunun içinde önümde çok uzun bir çalışma süresi yoktu. Fakat burada da imdadıma ekibimizin lehçe danışmanı Ayşe Gülsevin Tamer koştu.

◊ Senaryosu derin olan bir projede yer alıyorsunuz, bölüm senaryosunu okurken neler hissediyorsunuz?

- Her gelen bölümün senaryosunu büyük bir heyecanla bekliyor ve soluksuz okuyorum. O kadar etkileyici ve gelişmeler oluyor ki her bölümde, Cevdet ve Azize mutlu olamayacaklar mı hiçbir zaman? Ülke ne zaman huzura ve refaha kavuşacak? gibi sorular sormaktan alıkoyamıyorum kendimi.

◊ İzleyicilerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?

- Vatanım Sensin izleyicisi Filipos karakterini sevmese de benimsediler. Sanki bu hikâyenin hep içindeymişim gibi yorumlar yapıldı mesela. Dizi yayınlandığı sırada sosyal medyada özellikle Twitter’da, bölümle ilgili açılan hashtag Türkiye gündeminde TT oluyor ve ben de orada yazılan yorumlara ve eleştirilere tabii ki göz atıyorum, buradan söylemek isterim ki Türk izleyicisinin zekasına hayran olmamak elde değil.

Kitap seslendirmesi yapıyorum

◊ Dizi dışında şu aralar gündeminizde neler var?

- Setten vakit bulabildiğim günlerde stüdyoya girip kitap okuması yapıyorum. Seslenen Kitap diye bir uygulama var. Bu uygulamayı bilgisayarınıza, tabletinize ya da cep telefonunuza yükleyerek, okumak isteyip de bir türlü fırsat yaratıp okuyamadığınız kitapların, benim ve birçok oyuncu, seslendirmeci arkadaşım tarafından stüdyoda kayıta alınıp meraklılarına sunulduğu bir portal. Seslendirdiğim kitaplar arasında Zülfü Livaneli’den “Huzursuzluk”, Sabahattin Ali’den “Değirmen” ve Semih Gümüş’ün “Yalnızlık Kime Benzer” var.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR