Güncelleme Tarihi:
◊ “Dengeler” filmi vizyona girdi. Neydi bu projede sizi en çok heyecanlandıran?
- Tabii ki her şeyden önce gerçekçi bir dille yazılmış olması. Sahne tasarımlarının gerçekçi oluşu, hikâyesi, kurduğu cümleleri beni çok heyecanlandırdı. Hayata dair bir fikri ve geleceğe dair hayalleri olan bir karakteri oynamak da heyecan verici. Bu karakterleri çok çok seviyorum.
◊ Hikâyenin önce dizisi çekildi, şimdi de sinema filmi olarak vizyonda yerini aldı. Bu durum avantaj mı, dezavantaj mı sizce?
- Filmi diziden daha önce çekmiştik aslında. Sorunuzun cevabını film izlendikten sonra anlayabiliriz bence. Ama “Dengeler”in kendine has fanatik bir kitlesi oluştu. “Dengeler” dünyasının ürettiği tüm içeriklere sahip çıkacak izleyicilerimiz var.
BOKS SAHNELERİNİN HAKKINI VERMEYE ÇALIŞTIK
◊ Amatör bir boksörü canlandırıyorsunuz. Sportif kimliğinizi sosyal medyada görüyoruz, fakat bu film için özel bir çalışma yaptınız mı?
- Önceden de boks yapıyordum, film sürecine girdiğimizde daha yoğun çalıştım. Filmin içinde iki koreografi var; birisi sokak, birisi ring dövüşü. Yaklaşık 1 ay boyunca sabahları boks antrenmanı yaptım, sonrasında koreografi çalıştım. Kamera provalarını yaptık ve elimizden geldiğince hakkını vermeye çalıştık o sahnelerin.
◊ Filmin adından yola çıkarak soralım, sizin hayatınızda hangi dengeler ön plandadır?
- Dengede durmak, her istediğimizi, her mutluluğumuzu sınırsızca yaşamak demek değil. Dengede durmak için biraz almak, biraz vermek, terazi gibi dengeli olmak lazım. Onun için dengede durduğumuz her an çok mutlu veya çok mutsuz değilizdir...
SERSERİLİK HEVESİMİZİ ÇOCUK YAŞTA KAYBETTİK
◊ Anladığım kadarıyla hırslı, gözü kara biri canlandırdığınız Ferit karakteri. Sizin Ferit’le örtüşen ve örtüşmeyen yanlarınız neler?
- Ailesiyle yaşayan, işsiz, sporcu olan ve hayallerini gerçekleştirmek isteyen bir çocuk. Onu hissetmekten başka, onunla örtüşen bir tarafım yok.
◊ Ferit serseri bir karakter. Aslında seyirci bu tarz rollerle bütünleştirdi sizi bir anlamda. Siz ne kadar serseri ruha sahipsiniz? Yaptığınız en büyük serseriliği sorsam...
- Maalesef hiçbir serseriliğimiz yok. Serserilik yapmayla alakalı heveslerimizi çocuk yaşta çalışmaya başlayınca kaybettik! (Gülüyor)
MESLEĞİN BÜYÜSÜNE KAPILMIŞ BİRİYİM
◊ Hakkınızda yapılan yorumlara baktım da kimisi “Çok yakışıklı” demiş, kimisi ise “Yakışıklı değil ama karizmatik”... Siz kendinizi hangi kategoride görüyorsunuz?
- Yani yakışıklı veya karizmatikten ziyade sinemayı ve oyunculuğu seven, bu mesleğin büyüsüne kapılmış ve son ana kadar bunu yapacak birisi olarak görüyorum. Yıllar bizden de her şeyi alıp götürecek. (Gülüyor)
◊ Aklınızda kalan, aldığınız en enteresan yorum neydi?
- “Camdaki Kız”da oynadığım karakter şofördü. “Abi kapı açsan da, yer süpürsen de, koşsan da, atsan da seni sıkılmadan izleyeceğiz, peşindeyiz, seni seviyoruz” diye bir cümle okumuştum. Bu ve buna benzer yorumlar geliyordu. (Gülüyor)
‘CAMDAKİ KIZ’IN KARİYERİME ÇOK BÜYÜK KATKISI OLDU
◊ “Camdaki Kız” dizisiyle tabiri caizse parladınız. Kariyeriniz açısından dönüm noktası olarak görüyor musunuz o projeyi?
- “Camdaki Kız”ın tabii ki çok büyük bir katkısı oldu ama içinde bulunduğum her proje beni bir adım öteye taşıdı. İzleyiciler de beni sert adam veya kriminal adam dışında rollerde gördükçe ve bu yolculuğu oyunculuk-aktörlük algısında ilerleteceğimi anlayınca, bu durumu sahiplenip beni farklı karakterlerde izlemekten keyif almaya başladılar.
ROL SÖYLEYİNCE BÜYÜ BOZULUYOR
◊ Bundan sonraki projenizde hangi rolü canlandırmak istersiniz?
- Her yazarın, her yönetmenin hayaline farklı bir karakterle dahil olmak kıymetli. Herkesin inandığı, benim başarabildiğim bir karakteri canlandırmak da önemli. Şudur veya budur diyemem açıkçası, o zaman sanki büyüsü bozuluyor.
◊ Kariyerinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir peki?
- En büyük hayalim konuşulan bir aktör, iyi bir baba ve her şeyden önce iyi bir insan olmak.