Barbaros TAPAN
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2022 07:50
Afganistan’da ABD ordusunda mühendis olarak görev yapan ve bir patlama sonucu beyninde hasar oluşmasıyla ülkesine geri gönderilen Lynsey’in öyküsünü anlatan “Causeway”, Toronto Film Festivali’nde prömiyer yaptı. Lila Neugebauer’in ilk uzun metrajlı filminde Oscar ödüllü Jennifer Lawrence, Brian Tyree Henry ve Linda Emond rol aldı. Barbaros Tapan, Toronto Film Festivali’nde dörtlüyle bir araya geldi ve merak edilenleri sordu.
◊ İlk uzun metrajlı filminiz “Causeway” ile Toronto Film Festivali’nde yer aldınız. Neler söyleyeceksiniz?
- Lila Neugebauer: Son 15 yılımı tiyatro yönetmeni olarak geçirdim, bu benim ilk uzun metrajlı filmim. Kısa tutmaya çalışacağım, bu filme dahil olan herkes adına konuştuğumu biliyorum, böyle bir büyük bir festivale davet edilmekten ve böyle seçkin film yapımcılarıyla birlikte olmaktan büyük onur duyuyoruz. Kendimi çok duygulanmış hissediyorum. Bu filmi bu kadar içten bir coşkuyla kucakladığınız için teşekkür ederiz.
◊ Filmde çok derin karakterler var. Bu karakterlerle oyuncularınızın nasıl başa çıktığını merak ediyorum... Öncelikle filmin baş kahramanı olarak sizden başlayalım Jennifer Lawrence.... - Jennifer Lawrence: Karakteri senaryoda okuduğumda içimde bir şeyler hissettim. Ben de 14 yaşımdayken evden ayrıldım ve evle olan ilişkim her zaman karmaşık olmuştur. Lynsey’i de kendimle özdeştirdim. O da evini bulmaya çalışıyor. Bu durum beni duygulandırdı.
ANNEMİN KAYBIYLA UZUN ZAMANDIR TRAVMA YAŞIYORUM◊ Sizin canlandırdığınız karakter de hayal edilemez bir trajedi yaşamış bir adam... Lynsey ile yolları nasıl kesişiyor?-
Brian Tyree Henry: Bu adam New Orleans’ta doğup büyüdü, orada hayatının en büyük trajedisini yaşadı ve bu yüzden oraya demirlendi.
Bence Lynsey gibi biriyle tanıştığı için evini ona açmaya karar verdi. Bence travma böyle bir şey, çok yalnız ve boş hissettiren bir boşlukta geziniyorsunuz. Sonra tek istediğiniz sadece bir kulak oluyor.
◊ Sizce travma ne, insana ne hissettirebilir?-
Brian Tyree Henry: Bir sürü kişisel olabilir. Annemin kaybıyla hayatımda uzun zamandır travma yaşıyorum. Hatta bugün onun doğum günü... O yüzden bugün filmi izlemeden önce tüm önyargılarımı birçok şeyi kendimden uzaklaştırdım. Bugünden öğrendiğim en büyük şey de şu oldu, yalnız değiliz ve her yerde ev bulabiliyoruz.
BAZEN SÖYLENENLER ÇOK ZEHİRLİDİR◊ Linda, sizin karakteriniz de geçmişte büyük acılar çekmiş... Karaktere hayat verirken neler hissettiniz?- Linda Emond: Lynsey’nin annesi rolündeyim. Adı Gloria... Herkes kadar yaralı. Bence hayatında sebep olduğu şeyler onun iyi bir annelik yapmasını imkansız hale getirdi. Bir yol bulup işleri yoluna koyan bazı insanların aksine, o hiçbir zaman işe yarayacak bir yol bulamadı. Başka bir dünyada Gloria gibi birinin bu fırsata sahip olmasını isterdim, ama yapamaz. Kızı kadar uzağa gidemez. Kızının bir adım öne çıktığını görmek güzel bir şey.
◊ Lynsey ve erkek kardeşinin güven üzerine işaret diliyle konuştukları sahne çok etkileyiciydi...-
Jennifer Lawrence: Evet, bence o sahnenin en güçlü yanı erkek kardeşinin “Orada kendime güvenmiyorum. Burada daha güvende hissediyorum” demesi...
Bence Lynsey, Afganistan hakkında böyle düşünüyor. Güvenli bir şeye ve gidecek bir yere sahip olmak konusunda böyle hissediyor. Bu, hapsedilmediğini, bir seçeneği olduğunu fark etmesine yardımcı oluyor. Bu sahnenin işaret dilinde çekilmesi çok güçlü çünkü bu filmde çok fazla alt metin var.
Bazen söylenenler ve söylenmeyenler çok zehirlidir. O yüzden, o gürültülü ve güçlü sahnenin tam bir sessizlik içinde gerçekleşmesi tamamen Lila’nın fikriydi ve bence harikaydı.
Onlara danışmadan bu filmi yapamazdım
◊ Çekimlere başlamadan önce gaziler ve gazi kuruluşları hakkında yaptığınız araştırmalar çok ses getirdi... Filmin ön hazırlık sürecinden bahseder misiniz?
- Lila Neugebauer: Travmatik beyin hasarı alanındaki tıp uzmanlarına anlamlı bir şekilde danışmadan bu filmi yapamayacağım başından beri açıktı. Bu yüzden, senaryonun gelişimi boyunca, hazırlıkta ve çekim sırasında nörologlar, mesleki fizyoterapistler ile uzun uzun konuşma ve danışma fırsatı buldum. Ayrıca New Orleans VA’da çok zaman geçirdik. Oradaki fizyoterapist ve ergoterapistler, filmdeki fiziksel çalışmamızı ve rehabilitasyon fotoğrafçılığımızı bilgilendiren önemli bilgilerle bizi donattı. Gaziler ve ABD Silahlı Kuvvetleri servis üyeleriyle de görüşmeler yaptım. Ve şunu da eklemek isterim ki, çekim yaparken her zaman yanımızda o insanlar, ergoterapistler ve fizyoterapistler vardı.
◊ Bu filmde geçen birçok tema göz önüne alındığında, travma, şifa, gaziler vb... İnsanların sizden almasını istediğiniz ilk şey ne olurdu?
- Lila Neugebauer: Sanırım film, kendimize ve belki de yaşam koşulları, zorlukları hakkında hiçbir şey bilmediğimiz diğer insanlara karşı sabırlı olmaya bir davet olabilir.