Orhan Gencebay: Gerekirse Sevim’in ayaklarını yıkarım

Güncelleme Tarihi:

Orhan Gencebay: Gerekirse Sevim’in ayaklarını yıkarım
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2020 08:11

Orhan Gencebay, Jülide Ateş’in sunduğu “40”a konuk oldu. Ünlü sanatçı programda sorulan “Sevim Emre ayaklarınızı yıkıyor mu?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Gerekirse yıkar. Bizim aramızda yabancılık yok ki, niye yıkamasın? Ben de yaparım, o da yapar!”

Haberin Devamı

Jülide Ateş, “40” adlı programında önceki akşam Orhan Gencebay’ı ağırladı.
Ateş, programın formatı gereği ünlü sanatçıya 40 soru yöneltti, Gencebay kendisine ayrılan 2 dakikalık sürede 40 soruyu yanıtladı. Ateş ünlü sanatçıya, “Sevim Emre ayaklarınızı yıkıyor mu?” diye sordu.
Gencebay bu soruya “Gerekirse yıkar. Bizim aramızda yabancılık yok ki, ben oyum o da benim gibi baktığımız için, böyle değerlendirdiğimiz için yıkar tabii, niye yıkamasın? Ben de yaparım, o da yapar” diye yanıt verdi.

ARABESK KÖTÜ BİR YAFTA

Sanatçı “Arabeskçi olarak anılmaktan rahatsız mısınız” sorusunu ise şöyle yanıtladı: ”Arabesk kavramına saygım var. Ama arabesk nedir diye sorun; size cevap veremezler, çoğu kişi bilmeyebilir. Ama bir arabesk değerlendirmesi vardır, bana göre bu kötü bir yaftadır. Aslında arabesk diye bir müzik dalı yoktur. Arabesk, pop, özgün, fantezi gibi birtakım dallar kesinlikle müzik ilminde yoktur, bunlar yakıştırmadır.
Benim arabesk denilen bir değerle kesinlikle ilgim yok, benim yaptığım çalışma da arabesk değildir. Benim yaptığım Türk müziğinin devamıdır. Ben Türk müziğine hizmet ediyorum. Arabesk deyimine de saygı duyuyorum, o ayrı bir şeydir.”

Haberin Devamı

Ferdi Tayfur’dan kıdemliyim

Orhan Gencebay, “Ferdi Tayfur rakibiniz miydi?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Biz hiç öyle bir şey düşünmedik. Onunla her zaman gayet sıcak, samimiyiz. Ve ben ondan daha kıdemliyim; daha önceyim. Biz bizden önceki üstadlarımızdan etkileniriz, dolayısıyla ben de birçok kişiyi etkilemiş olabilirim. Ferdi ile hiçbir zaman rakiplik aklımızın ucundan geçmedi. Ama 70’li yıllarda, Ferdi’yle biz yan yana geldiğimizde rakip yaparlardı; ona ‘sağcı’, bana ‘solcu’ derlerdi. Ne demek bunlar diye bakardık. Bizim o taraklarda bezimiz yoktur.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!