Güncelleme Tarihi:
Cümle kısa ama o kadar çok şey anlatıyor ki!
Yeşilçam tarihine damgasını vuran yüzlerce film, milyonları ekrana bağlayan diziler, TV programları... Hepsinde Türker İnanoğlu'nun imzası var.
İKİ TUTKUSU VARDI: SİNEMA VE FUTBOL
Aslında onun bu sinema tutkusu henüz genç yaşında başladı. 18 Mayıs 1936'da Safranbolu'da dünyaya gelen Türker İnanoğlu'nun bir tutkusu daha vardı: Futbol.
Abdülhamit'in huzur hocası Mustafa Lütfi Efendi'nin oğlu Dr. Hakkı Nevin ile Safranbolu eşrafından Çizmecioğlu ailesinin kızı Nazmiye Hanım'ın üç erkek çocuğundan biriydi Türker İnanoğlu.
Onun ardından Sezer ve Berker adında ikiz kardeşleri de dünyaya geldi ama Sezer, üç aylıkken yaşama veda etti.
Hayatının ilk 15 yılını doğum yeri olan Safranbolu ile İstanbul arasında mekik dokuyarak geçirdi Türker İnanoğlu.
Futbola olan büyük tutkusu onu okul takımlarında ve semt kulüplerinde yeşil sahalara çıkmaya yöneltti.
Türker İnanoğlu henüz bir bebekken objektife böyle gülümsüyordu.
OKULUNU TAMAMLAMADAN SİNEMAYA ADIM ATTI
Liseden mezun olduktan sonra Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdi ama okulu bitirmeden sinemacılığa adım attı.
Onun Yeşilçam'daki ilk hocaları Ömer Lütfi Akad ve Nişan Hançer oldu. Bu iki ustaya 9 filmde asistanlık yaptı İnanoğlu. Sonra kendi sinema serüveni başladı.
Takvimler 1959 yılını gösterirken Senden Ayrı Yaşayamam ile ilk yönetmenlik deneyimine imza attı.
Kısacık zamanda farklı yapımcılarla 10 tane film çektikten bir yıl sonra kendi yapım şirketini kurdu: Erler Film. Yani Türkiye'de en uzun süre faaliyet gösteren yapım şirketi.
Bugün Yeşilçam'ın efsane isimlerinden biri olan Erler Film bünyesinde 200'ün üzerinde film çekti İnanoğlu.
Sadece kendi filmlerinin değil aynı zamanda Türkiye'de çekilen Amerikan, Japon, Alman ve Fransız filmlerinin yapımcılığını da üstlendi.
ASKERLİĞİNİ YEDEK SUBAY OLARAK YAPTI
Sinema kariyerine çok erken adım atan İnanoğlu, 1963 yılında yedek subay öğretmen olarak vatani görevine başladı. Bu kapsamda Taksim ve Hacıhüsrev'de ilkokul öğretmenliği yaptı.
Askerliğini Ezine'de tamamladıktan sonra 1964 yılında ilk evliliğini Türk sinemasının en zarif oyuncularından Filiz Akın ile gerçekleştirdi.
Evlilik 10 yıl sürdü. Bu evlilikten İlker adını verdikleri bir erkek çocukları dünyaya geldi. İlker İnanoğlu, sonradan babasının izinden gidip sinemada kariyer yaptı. Yeşilçam'ın Yumurcak'ı olarak tanındı.
İLK EŞİ DE İKİNCİ EŞİ DE YEŞİLÇAM'IN YILDIZLARINDAN
Filiz Akın'dan boşandıktan bir yıl sonra İnanoğlu, ikinci evliliğini yine Yeşilçam'ın bir dönemine damga vuran yıldızlardan Gülşen Bubikoğlu ile yaptı. Bu evlilikten de Zeynep adını verdikleri bir kızları dünyaya geldi.
Türker İnanoğlu, Türkiye'de birçok ilke imza atan bir isim.
Bunlardan birini de 1979'da kurduğu Ulusal Video adlı şirket aracılığıyla yaptı. Bu şirket Türkiye'de videoculuğun öncülerinden biri olarak tarihe geçti. İnanoğlu'nun şirketi aracılığıyla hem Türkiye'de hem yurt dışında 2 bine yakın video filmi çekildi.
Bu sayede tam da Türk sinemasının krizden geçtiği bir dönemde Yedinci Sanat'a can suyu oldu.
İnanoğlu, ikinci eşi Gülşen Bubikoğlu ile birlikte.
UNUTULMAZ TV PROGRAMLARINA İMZA ATTI
Türker İnanoğlu, 1985 yılında bu kez TV alanına yoğunlaştı. Bunun için özel bir stüdyo kurdu. Bu sayede de Bir Başka Gece, Hodri Meydan, Gecenin Getirdikleri gibi bir döneme damgasını vuran yapımlara imzasını attı.
1987 yılında “İcraatın İçinden” adlı programı dönemin başbakanı Turgut Özal ile başlatan İnanoğlu, Yıldırım Akbulut ve Mesut Yılmaz’ın başbakanlık dönemlerinde de aynı programın yapımcılığını sürdürdü.
Türker İnanoğlu aynı zamanda Türkiye'de türünün ilk örneği olan TÜRVAK Sinema Tiyatro Müzesi'ni kurdu.
HERKES ONU 'BAY SİNEMA' OLARAK TANIYOR
Türk sinemasının yanı sıra TV dünyasında da sayısız işe imzasını atan İnanoğlu'nun serüveni, usta sinema yazarı Giovanni Scognamillo'nun kaleme aldığı Bay Sinema adlı kitaba da konu oldu.
İnanoğlu bu süreçte “Sinemaya Adanmış Bir Ömür / Türker İnanoğlu / Acısıyla Tatlısıyla Yeşilçam Anıları” ve “En Güzel Köy Kanlıca” kitaplarıyla bir döneme de ışık tuttu.
"Bay Sinema" adıyla bilinen ünlü yapımcı bu kitabında Yeşilçam ve eski İstanbul'un bir panoramasını da sundu.
GENÇLİĞİNDE KANINA GİREN SİNEMA SEVDASI HİÇ BİTMEDİ
İnanoğlu'nun gençliğinde kanına giren sinema tutkusunun nedeni babasının onu küçükken sık sık sinemaya götürmesiydi. Sadece bu da değil..
Sık sık Taksim'deki tiyatro ve sinemaları ziyaret ederdi baba oğul... Bu sayede de İnanoğlu daha küçük yaşta ileride sahip olacağı mesleği belirlemişti.
Sinema sanatında kendisini çeken en önemli ayrıntıyı da şöyle anlatmıştı İnanoğlu: "“Her şeyden önce yoktan var ettiğin bir sanat eserini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşatıyordu sinema bana. Sonra perdedeki başarısı oranında geri dönüşleri oluyordu emeğinin. Hem maddi, hem manevi geri dönüşlerdi bunlar. Kazancı bir yana filmin beğenilmesi, bu beğeninin çeşitli iletişim araçlarıyla duyurulması; senin bu başarı nedeniyle tanınır, bilinir, sevilir, sayılır olman az şey mi? " Kendi söylediği gibi de bu mutluluğu sayısız defalar yaşadı.
"Bay Sinema" Türker İnanoğlu, hayata veda etti ama geride imzasını attığı yüzlerce yapım kaldı... Onun adı da bu yapımlarla yaşayacak.