Ömür Gedik, Onur Baştürk, Savaş Özbey ve Orkun Ün AKM’de

Hem orijinal haline benziyor hem de bambaşka olmuş

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’la yaptığınız AKM gezisinde sizi en çok etkileyen ne oldu?

Ömür Gedik: Beni en fazla etkileyen, çok amaçlı salondaki Tankut Öktem heykel sergisi oldu. Özellikle veteriner bir annenin yetiştirdiği dünyaca ünlü Türk heykel sanatının bu büyük ustasının kullandığı hayvan figürlerine bayıldım. Mutlaka gezilmeli.

Savaş Özbey: Beni en çok etkileyen de AKM’nin önceki ve şimdiki halinin baba-oğul mimarlar Hayati ve Murat Tabanlıoğlu tarafından yapılması. Dolayısıyla aslında hem yeni hem de bir aynılık var. Hem orijinal haline çok benziyor hem de bambaşka bir şey. Bu tarihi devamlılık duygusu bana en çarpıcı gelen şey AKM ile ilgili.

Onur Baştürk: İlk AKM binası büyük zorluklarla yapılmış ve inşası çok uzun sürmüş. 1956’da başlayıp 1977’de tamamlanmış. Hayati Tabanlıoğlu’nun dönemin tüm mimari anlayışını her anlamda yansıttığı ilk AKM sonrası şimdi karşımızda yeni, güncellenmiş bir AKM var. 60’ların mimari ruhunun korunduğu, ama aynı zamanda teknik altyapısıyla güncel ihtiyaçlara yanıt veren bir mekan tasarlanmış. İlk etkileyici kısmı bu. İkincisi ise eski AKM’nin yükseklik sınırı korunarak ele alınan ana opera binası ve eski otopark alanına da yayılan ek yapılar. Bu ek yapılara konumlandırılan yeni alanlar, AKM’yi çok amaçlı bir yer haline getirmiş.

Orkun Ün: Benim son zamanlarda en etkilendiğim tecrübelerden biriydi AKM turu. Aklımda çok şey kaldı ama beni en çok etkileyen; turun bitişinde dışarıda gördüğüm ‘insan seli’ oldu. Kuyruk Gezi Parkı’na kadar uzamış, insanlar AKM’ye girmek için sıra bekliyordu. İşte beklediğimiz tablo bu.

İşte Konsey üyelerinin gideceği etkinlikler

Beyoğlu Kültür Yolu aplikasyonunu indirdiniz mi? Önümüzdeki ay gitmek isteyeceğiniz üç etkinliği yazar mısınız?

Savaş Özbey: “Beyoğlu Kültür Yolu Festivali”, 3.4 kilometrelik yolda, 64 farklı noktada, binden fazla sanatçının eserini sanatseverlerle buluşturuyor. Festival boyunca 40 sergi ve özel proje, 75 konser, 45 atölye çalışması, 20 söyleşi, 15 ışık gösterisi ve 10 sanatçı performansı yapılacak. Bunlar arasında gözüme kestirdiklerimden biri; Erdem Akan’ın küratörlüğünü yaptığı “Işık Yolu” sergisi. Yaklaşık 4 bin 200 adım. Ama hava karardıktan sonra gezmek gerekiyor. Bunun dışında Galataport’taki iki ücretsiz sergiyi görmek istiyorum: “Monet & Friends” ve Ara Güler’in hiç görülmemiş fotoğraflarının olduğu “Denize İnen Yol”.

Onur Baştürk: Uygulamayı indirmedim. Atlas Sineması’ndaki İstanbul Sanat Müzesi’ni görmeyi planlıyorum. Bir de Galataport’taki sergileri ve Erdem Akan’ın küratörlüğünü yaptığı “Işık Yolu” sergisini...

Orkun Ün: Farkında mısınız Konsey, Beyoğlu o çok bahsi geçen ‘eski’ günlerine dönüyor. Bir kültür sanat semti oluyor tekrardan. Yazarken bile heyecanlanıyorum. Bana kimse kızmasın, gerçekten çok farklı olmuş bölge. AKM zaten bu işin ‘nirvanası’ olmuş. Uygulamayı da herkes lütfen indirsin. Benim heyecanla beklediğim etkinlikler; “Karagöz yapım ve oynatma atölyesi” ile AKM Yeşilçam Sineması’ndaki “Bir Zamanlar Anadolu’da” film gösterimi. Daha önce izledim bu filmi ama o atmosferde izlemek bir başka olacak eminim. İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu’nun 14 Kasım’daki “Türkü Sabahı” konserini de çok merak ediyorum. Ve tabii Ömür seni de unutmadım; “Ömür Gedik ile Patili Şarkılar ve Doğanın Sesleri” etkinliğini de iple çekiyorum!

Ömür Gedik: Teşekkürler Orkun. Ben de “Dünya Bebekleri” sergisi, “Bitkisel Düşlem” ve “Yapay Zeka Piyanist”i göreceğim.

Anne-babalar haydi AKM’ye!

AKM’de çocuk sanat merkezi öne çıkıyor. Çocuklar için özel bir bölüm ayrılmasını nasıl buldunuz?

Onur Baştürk: Normal buldum. Eğer çok amaçlı bir kültür merkezi iseniz, yetişkinler kadar çocuklara da bir alan mutlaka ayırırsınız.

Ömür Gedik: Kızım Tayga küçükken hafta sonları mutlaka AKM’de bir konsere giderdik. Sanatın en güzel hali ile orada tanıştı ve o günleri hep güzel hatırlıyoruz. AKM bu kez çocuklara özel etkinliklere daha da ağırlık vermiş durumda. Sadece konserler değil, atölyeler de var. Anne babalar çocuklarınızı alıp mutlaka gidin AKM’ye.

Orkun Ün: Bakan Nuri Ersoy’un keyifle gezdirdiği yerlerden biri de burasıydı. Çocuklar burada genç yaşta sanatla tanışacak. Kimin fikriyse, kim öncülük ettiyse ellerine sağlık. Çocuğum olsa her hafta getirirdim buraya.

Savaş Özbey: AKM’nin eski hali biraz 30 yaş üstü, çocuksuz bir yerdi. Hatta biraz da ergensiz. Şimdi onların da etrafta olacak olması şenlikli geliyor bana.

Müziksever gençlere fırsat

Kültür merkezinin içinde genç müzisyenler için müzik stüdyosu var, kayıt ve müzik yapabilecekler. Gençlere verilen bu imkana yorumunuzu alalım...

Orkun Ün: Bu, piyasanın ciddi sorunlarından biriydi. Gençler müzik stüdyosu bulamıyor, “fiyatlar çok pahalı”, “kaliteli kayıt yapamıyoruz” diyorlardı. Haklılar mı, evet. Artık AKM ile bu dert son buluyor. Çok uygun fiyata açılan bu stüdyo, genç müzisyenlerin sanatlarına büyük katkılar sağlayacak.

Ömür Gedik: Evet, prova ve kayıt stüdyolarının fiyatları nedeniyle birlikte müzik yapma imkanı bulamayan gençlere sağlanan bu fırsat çok önemli. Üstelik söz konusu stüdyo çok uygun fiyata kiralanmasının yanı sıra son teknoloji ürünü cihazlarla donatılmış durumda.

Onur Baştürk: Güzel bir imkan ama bu kayıt konusu hassas bir konudur. Kaç saat veriliyor, kime nasıl hangi kriterle kapılar açılıyor, tam anlamıyla bilmiyorum. O yüzden çok yorum yapmayayım.

Savaş Özbey: Galata’nın derme çatma stüdyolarındaki tadın hiçbir komplekste olamayacağını düşünüyorum. Ama alan alandır, tesis tesistir, yapanın eline sağlık.

Her yaşa uygun etkinlikler

AKM, “Herkes için, 7’den 70’e” sloganıyla yola çıkıyor. Tüm gün her yaşa uygun etkinlikler olacak. Akşamdan akşama açılan bir yer olmadığı, tüm gün kalabalık olacağı vurgulandı. Yorumunuzu alalım...

Savaş Özbey: Zorlu PSM bunu çok iyi başardı. Gün boyu farklı yaş grupları için seçenekler var. AKM, adres olarak daha da merkezi bir yerde. Daha da cıvıltılı olacağına eminim.

Ömür Gedik: Ben AKM’nin önündeki uzun kuyruğu görünce o kadar sevindim ki. Ne kadar da açmışız sanata ve aslında ne kadar da ilgiliymişiz. AKM’yi de ne kadar özlemiş insanımız. Bu kalabalık hafta içi ve sonuna yayılan çeşit çeşit etkinlikler sayesinde kalıcı bir hâl almış durumda. Şehrin yeni cazibe merkezi AKM diyebilirim.

Orkun Ün: Belliydi, ben Bakan Bey’in heyecanından anlamıştım böyle bir yer olacağını. Bize öyle yerler gezdirdi ki, zaten oraların kapılarını kapatması mümkün değil. Oraların her saat, her dakika alıcısı var çünkü.

Onur Baştürk: “Her yaşa uygun etkinlik” fazla iddialı geldi bana. Umarım çok dağılmaz ve iyi yönetilir bu konuda.

Divan, yerinde bir seçim

Yeme-içme konusunda da iddialı olan AKM’de lezzetler Divan’a emanet edildi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Onur Baştürk: Divan yıllardır bu işi layıkıyla yapan bir yeme-içme kurumu. Kendini kanıtlamış, ağırlığı olan bir mekan. Kimsenin buna itiraz edeceğini sanmam. Yerinde bir seçim olmuş.

Ömür Gedik: Yeme-içme konusunda hangi marka olsun dendiğinde Türkiye’de pek çok kişinin aklına ilk gelen Divan kalitesi oluyor. AKM bu anlamda doğru bir işbirliğine imza atmış. Kendi adıma söyleyecek olursam AKM’de bir konsere, sergiye ya da filme gittiğimde Divan’da yiyecek olmak günü güzel tamamlamak açısından vazgeçilmezim olacak.

Savaş Özbey: Gelsin tazecik, mis gibi kruvasanlar, gösteri arası makaronlar... Varım diyorum!

Orkun Ün: Evet ama sadece Divan ile olmaz bu iş. Dünyadaki örneklerine bakacak olursak her merkezin ismi sınırları aşmış restoranları var. O yüzden bu konuya ayrıca dikkat çekmek istiyorum ben. Şimdilik Divan’a emanet, 1-2 ay içinde ihaleye çıkılması ve AKM’nin çok özel bir restorana ev sahipliği yapası bekleniyor. Konuşulanlar arasında bir İtalyan restoranı ön plana çıkıyor ama henüz isim vermek doğru olmaz. Burada ‘geç kalınmadı mı’ eleştirileri gelebilir. Önceden planlanması, AKM ile beraber restoranın da hizmete açılması gerekirdi, evet...

Keşke küre ışıklandırılsa

Konsey’in “AKM keşke şunu da yapsa” dediği bir önerisi var mı?

Savaş Özbey: Valla çok şımarmam gerekirse, şunu isterdim: Mekâna dışarıdan baktığınızda içindeki dev kırmızı küreyi görüyorsunuz. Keşke bu küre ışıklandırılsa, dünya görüntüsü yansıtılsa, dünya dönüyor efekti yaratılsa.

Onur Baştürk: Aslında projede kürenin gece aydınlatılmış hali render’da görünüyordu. Ben ileride yapılır diye düşünüyorum.

Ömür Gedik: AKM’nin çocuklara yönelik etkinliklerinde keşke Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği yapsa ya da özel bir kurum sponsor olsa ve İstanbul dışından da öğrenciler AKM’yi görmeye, küre önünde fotoğraf çektirdikten sonra bir etkinliğe katılarak bu sanat dolu havayı solumaya gelebilse.

Orkun Ün: Düşünsenize, bir salonda dünyanın en iyi operası, hemen yanında dünyanın en çok beklenen tiyatrosu, hemen üst katta herkesin gözünü ülkemize çevireceği bir konser. Hepsi aynı gün ya da 1’er gün arayla olsa. Ne iyi olur...

Rekabetten seyirci kârlı çıkacak

Bakan Ersoy, “Büyük kurumlar sponsor olarak ses getiren etkinlikleri Türkiye’ye getirecekler, AKM’yi özel sektör de sahiplenecek” dedi. Zorlu PSM, Uniq gibi mekanlara rakip çıkıyor diyebilir miyiz? 

Onur Baştürk: Evet, rakip geliyor diyebiliriz. Ama tabii getirilen etkinliklerin içeriğine de bağlı her şey. Ama ne güzel, bu rekabetten seyirci olarak biz kârlı çıkacağız.

Savaş Özbey: Bence bunlara birbirine rakip değil, birbirini besleyen merkezler olarak bakmak lazım. Hani nasıl çarşıya çıkarsınız; balıkçı, kasap, manav yan yanadır ve hepsine bir göz atarsınız, bu da aynen öyle.

Orkun Ün: AKM’nin rakiplerinden sosyal medyada çok şık bir hareket geldi, “Hoş geldin AKM, özlemişiz” paylaşımları yaptılar. Rekabet iyidir, rekabet güzeldir, rekabet kaliteyi doğurur. Uniq, Zorlu PSM gibi yerlere rakip çıktığı kesin ama bu onları da kamçılayacak.

Ömür Gedik: Ülkemizde izlenebilecek ulusal ya da uluslararası dev etkinlikler için AKM son teknoloji ile inşa edilmiş, en büyüğü 1307 kişilik olmak üzere üç salonu ile yeni bir oyuncu olarak sahaya girmiş durumda. Gerek devlet katkısı gerekse de kurumsal sponsorluklarla gelecek olan dev uluslararası etkinliklerin cazibe merkezi olacağına şüphe yok. Ama İstanbul aynı anda pek çok etkinliğe ev sahipliği yapabilecek bir şehir. Diğer mekanlara bir yenisinin eklenmesi İstanbul sanat yaşamına renk ve hacim kattı diyebiliriz.

Uluslararası orkestralar gelsin

Geçen gün Grammy ödüllü müzisyen Chris Botti geldi, yakın zamanda Londra Filarmoni Orkestrası’nın konseri olacak. Sizin AKM’de izlemek istediğiniz bir uluslararası organizasyon var mı?

Onur Baştürk: Ben daha çok uluslararası orkestraların konserlerini görmek isterim AKM’de.

Ömür Gedik: Berlin Filarmoni’nin gelmesi sanırım hepimizin ortak hayali olabilir.

Savaş Özbey: Mekânın akustiği, seyirciyle sanatçıların iletişimi açısından Londra Filarmoni çok iyi bir sınav olacak. En çok o organizasyonda bulunmak isterdim.

Orkun Ün: Ben kült bir opera oyunu olan “La Boheme”i izlemek istiyorum. Geleceğinden de hiç şüphem yok. Her sene birkaç kez Sydney Opera House’da kapalı gişe oynuyorlar. Bize çok yakışırlar.

Popüler değil festival filmlerinin galaları olsun

Bakan Mehmet Nuri Ersoy, AKM’de ileride film galalarının da olacağını söyledi. Siz hangi filmlerin galalarını burada görmek istersiniz?

Ömür Gedik: Bizi yurtdışındaki festivallerde temsil edecek nitelikli filmlerin galaları AKM’de yapılsın isterim doğrusu.

Savaş Özbey: Popüler filmler de olsun, sanat filmleri de. Hiç boş kalmasın AKM.

Orkun Ün: Ben ana akım film galalarını görmek istemem. Olsun tabii ama beni heyecanlandırmaz. Özel bir yer AKM, o yüzden özel yapımları, festival filmlerini seyretmek isterim orada.

Onur Baştürk: Elbette festival filmleri. İstanbul Film Festivali açılışı kesinlikle burada yapılmalı. Ana akım popüler filmlerin yeri AKM değil bence.