Nurgül Yeşilçay 'Paramparça ettiler' yorumuna ne dedi

Güncelleme Tarihi:

Nurgül Yeşilçay Paramparça ettiler yorumuna ne dedi
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2015 11:21

Son olarak ‘Paramparça’ dizisinde oynayan Nurgül Yeşilçay, sürekli aynı karakteri canlandırmaktan sıkıldığını, bugüne kadar hemen her rolde oynadığını müzikalleri çok sevdiğini söyledi. Yeşilçay, hiç estetik yaptırmadığını belirtirken, "Aşkı önemsiyorum. Aşkla gelen başarı en önemli olan şey" dedi.

Haberin Devamı

Zeynep Özek’in Birleşik Arap Emirlikleri merkezli MBC4 kanalı için hazırladığı ‘Turki Ekstra’ programının son konuğu Nurgul Yeşilçay oldu. İstanbul’da bir dergi için yapılan fotoğraf çekimlerinin ardından soruları yanıtlayan Yeşilçay, fotoğraf çekiminin kendisine daha zor geldiğini söyledi. Nurgül Yeşilçay, "Oynamak beni çok daha rahatlatıyor ve kolaylaştırıyor hayatımı. Fotoğraf çekerken durup, poz veriyorsun. Pek çok şeyi düşünmek zorundasın. Ama oynarken ben sadece oynadığım şeyi düşünüyorum ve o bana çok daha kolay geliyor" dedi.

Yeşilçay, oyuncu kadrosu ve ‘klasik ancak evrensel’ işlenen senaryoya sahip diye nitelendirdiği ‘Paramparça’ dizisinde yönetmenin, çok iyi çok doğru bir ekiple çalıştığını ifade ederken canlandırdığı karakter ile ilgili "Daha çok bağırmak, tepki göstermek istiyorum. Ama kendimi tutmak zorundayım. ‘Gülseren olsam kendimi tutardım’ diye düşünüyor ve kendimi tutuyorum. O açıdan zorlanıyorum.

Yeterince isyan etmiyor, sadece kaderine isyan ediyor. Daha pek çok şey yapabilir. Etrafında çok kötü insanlar var onlara gerekli dersi vermiyormuş gibi geliyor bana ve içten içe çok kuduruyorum yani bu duruma çok hırslanıyorum" dedi. Türkiye koşullarında çekilen dizilerde sürenin çok uzun olduğunu , ekipteki genç isimlerin oyunculuk açısından çok yetenekli ve algılarının çok açık olduğunu vurgulayan Nurgül Yeşilçay, şöyle konuştu:

"Öncelikle sette, yönetmene karşı nasıl davranmaları, oyuncularla iletişimlerinin nasıl olmasını anlatmaya çalışıyorum. Mesela ağlama sahnelerinde yardımcı oluyorum. Şöyle yaparsan daha iyi olur diye. Ama bence en önemlisi bu işin genel ahlakını bilmek. Ben de çok önemli oyuncularla; Türkan Şoray ve Şener Şen ile başladım. Onlardan öğrendiğim şeyler şimdiye kadar bana çok yararlı oldu. Ben o zaman üniversite öğrencisiydim, pek çok şeyi bilmiyordum. O yüzden onlara sorduğumda çok kibar çok güzel bir şekilde yardımcı oluyorlardı. Ben de onlardan öğrendiğim şeyleri genç arkadaşlara yapmaya çalışıyorum. "

Nurgül Yeşilçay’ın röportajda söyledikleri şöyle:

SİNEMA DİZİDEN DAHA CAZİP

* Devamlı aynı şeyi oynamaktan çok sıkılan bir oyuncuyum. Şimdiye kadar her şeyi denedim. Yani müzikal de yaptım, sanat filminde de oynadım. Daha sakin ve hareketli rollerde bulundum. Cannes Film Festivali’ne de gittim Sinema, oyunculuk bakımından bana çok elverişli geliyor. Dizi çok elverişli değil açıkçası. Dizide genellikle seyirci neyi seviyorsa onu sunmak zorundasın. Sinema filminde istediğin her şeyi yapabiliyorsun ve çok eğlenceli oluyor.

MÜZİKALİ ÇOK SEVİYORUM

* Ben normalde müzikali çok seviyorum, izlemeyi, müzikalde oynamayı çok seviyorum. Normal filmlerden, sanat, gişe, aksiyon filmlerinden çok sıkılıyorum. Büyük gösterişli şeyleri daha çok seviyorum. Gösterişli kıyafet ve makyajlar. En sevdiğim en keyif aldığım filmim ‘7 Kocalı Hürmüz’dür. Çekim süresi çok kısa sürmesine rağmen çok oynaması çok zevkli. Yani hem dans ediyorsun hem şarkı söylüyorsun hareketler, kıyafetler daha büyük makyajlar, takma kirpikler falan var. O yüzden bana çok eğlenceli geliyor. "

"PARTNERLERLE KONUŞULAN ORADA KALMALI"

* "Hangi partnerle çalışmam daha iyiydi" sorusuna politik bir cevap olacak ama ben partnerlerimi severim ve iyi anlaşmaya çalışırım. Onların kusurlarını kapatmaya çalışırım. Mesela Türkiye’de çok sevilen bir dizi vardı; ‘Asmalı Konak.’ Orada Özcan Deniz ile oynamıştık. Gayet iyiydi. ‘Aşk ve Ceza’da Murat Yıldırım ile oynamıştık o gayet iyiydi. Şimdi Erkan (Petekkaya) ile oynuyoruz. Onunla da gayet iyi yani güzel geçiyor. Bir partnerde en önemli şey sen sırtını dayamak istiyorsun. Oynarken de ya da başka bir yerde senin hakkında kötü bir şey söylemeyeceğini biliyorsun. Çünkü orada çok özelimizi paylaşıyoruz set arkasında. Çok özel şeyler paylaşılabiliyor yani orada konuşulan orada kalmalı, orada davranılan orada kalmalı. O yüzden de karşındakine güvenmen gerekiyor. Bu en önemlisi. Bu yüzden çok şanslıydım şimdiye kadar.

"EN ÖNEMLİSİ MUTLULUK VE HUZUR"

* Benim için her şeyden önce mutluluk ve huzur çok önemli. Mutluluğumu ve huzurumu kaçıracak hiçbir şeyi evet takmıyorum belki de. Tabii ki seyircilerimi mutlu etmeye çalışıyorum, izleyenlere değer vermeye , onları mutlu etmeye çalışıyorum, elimden geleni yapıyorum. Ama insan her zaman doğruyu yapmayabiliyor. Kendimi bu yönlerimle de seviyorum yani iyi şey de yapabilirsin, kötü şey de yapabilirsin. Bazen durum onu gerektirmiştir, onu yapmışsındır. Bu da insanlara dair bir şey. Ben robot değilim. Hiçbirimiz robot değiliz yani hepimiz insanız. Bazen bir şey yapıyoruz herkes çok fazla beğeniyor. O da çok önemsenecek bir şey değil. Ne çok fazla övgüyü önemsemek lazım ne çok fazla yergiyi önemsemek lazım. Dengeyi bulmak gerekiyor.

"OĞLUM BİRAZ KILIBIK OLSUN"

* Oğlum ailesine o kadar bağımlı bir çocuk olmasını istemiyorum zaten. 40 yaşına gelip ‘Anneme sorayım’ demesini de istemiyorum açıkçası. Ayakları üzerinde dursun. ‘Biraz kılıbık olsun’ istiyorum. O yüzden sofrayı kurmama yardım etmesin, kendi kendisine giyinsin, soyunsun, kendi duşunu alsın falan kendi sorumluluklarının farkında olsun istiyorum. Erkek olduğu için çok fazla pohpohlamamaya çalışıyorum. Her şeye yardım etmesini sağlıyorum. Bilgisayardan fırsat kalırsa.

GÜZELLİK

Tabii ki her gün aynaya bakıp da ‘Ay çok güzelim’ demiyorsun. Ama kendimi güzel bulduğum zamanlar da oluyor. Çok ruh haliyle de alakalı bir şey bu. Ben güneşli havayı çok severim mesela. O yüzden güneşli havada kendimi gerçekten güzel hisseder, güzel olduğumu düşünürüm. Ama kapalı havada dışarı çıkmak istemem, evde öyle battaniyenin içine girip kitap okumak falan isterim daha çok. Onlarla alakalı olabilir. Bir de kimseyi kırmamaya çalışıyorum. Bilinçli kötülük yapmadığımı düşünüyorum. Belki onlar da dışarı yansıyor olabilir. Hani estetik yaptırmadım çok şeyse önemliyse. Madem sordunuz söyleyeyim en çok bunların (elmacık kemiklerimi göstererek)varlığı beni mutlu ediyor. Evet kemikli bir yüze sahip olmak güzel bir şey.

PARAMPARÇA

Türkiye’de de ‘Paramparça, Karadayı’yı paramparça etti’ dediler. ‘Karadayı’, 2-3 yıldır devam eden bir iş. Şimdiye kadar çok izlendi. Bizde başlamadan önce korkuyorduk açıkçası Karadayı’nın karşısına gelirsek ne olur diye, ama çok güzel oldu bizim açımızdan tabii.

"AŞKI ÖNEMSİYORUM"

Evet, aşkı önemsiyorum. Aşkla gelen başarı en önemli olan şey. Onun dışında tabii ki mutluluk, huzur. kuru kuru başarıyı paylaşamadıktan sonra kimseyle ne yapayım ki başarıyı? Tabii ki mutluluk, huzur aşk, aşkla yaptığım bir iş, oda bir aşk bence. Aşkla büyüttüğün çocuk o da bir aşk. Yani başarı çok önemli ama başarıyı paylaşacak insanlar olmalı etrafında.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!