Güncelleme Tarihi:
◊ Yıl 1993, Mario Sorrenti ve siz o zaman birliktesiniz. Calvin Klein, Mario’nun sizin fotoğraflarınızı çekmesi şartıyla size sahilde bir ev kiralıyor... Ve bu fotoğraflar Obsession kokusunun reklamlarında kullanılıyor.
- Virginia Adaları’nda 10 gün geçirdik. Cennet gibi bir yere gitmemiz için bize para ödenmesi fikri karşısında kayıtsız kalamazdık. Mario işini ciddiyetle yapardı, bu yüzden gitmeden birkaç gün önce kamerayı daha iyi kullanmayı öğrenmek için dersler aldı. Profesyonel fotoğrafçı olarak ilk işiydi. Vardığımızda ev, film ve video bantlarıyla doluydu, hemen işe koyulduk. Mario filme almak için beni her yerde takip ediyordu. Benim tek isteğimse beni rahat bırakmasıydı. İkimiz de çok gençtik ve harika vakit geçirmiştik. O fotoğraflar başarının ilk adımları oldu ama ne yaptığımızın pek farkında değildik. Hatta o zamanlar hiçbir değeri olmadığını düşünüyorduk.
◊ Aklınızda o günlerden hiç ilginç bir anı kaldı mı?
- Her şeyi dün gibi hatırlıyorum. Durmadan fotoğraf çekiyorduk, çok çalıştık. Mario’nun kullandığı koku da hafızamda; The Body Shop’tan White Musk sürmüştü. Bana en inanılmaz gelen kısmı 25 yıl sonra aynı kampanyada tekrar çalışmamız için bizi aramaları, hatta bunun için bize yine para ödemeleri. En iyi tarafı, Mario’yla tekrar bir araya gelmek...
◊ Eğer sizden onunla yeni bir proje için uzaklarda bir yerde tekrar bir eve kapanmanız istenilseydi, bunu yapar mıydınız?
- Kesinlikle! Normal bir hayat yaşamıyorum ki. Kabul etmeliyim ki benim için bunlar işimin bir parçası.
MUTLULUKLA KAFAYI BOZMAYI BIRAKTIM
◊ Mutlu musunuz?
- Evet. Mutluyum, neredeyse her zaman. Ya da en azından mutlu olmaya çalışıyorum, bunu deniyorum. Aslında mutlulukla kafayı bozmayı bıraktım. Sürekli onun peşinde olma fikri yorucu. Hatta ona ulaşmak için yapmamız gereken şeylerle ilgilenmeyi de bıraktım. Sadece varoluşa ve nasıl akacağına izin vermemiz gerekiyor. Tabii ki benim başıma da kötü şeyler geliyor. Hayat böyle bir şey. Sürekli mutlu olamazsın ama olumlu düşündüğün sürece olumlu şeyler daha sık gerçekleşir ve zaten gelecekte olacak şeyler her zaman daha iyidir.
KIZIMA VERECEĞİM EN İYİ EĞİTİM ONU ÖZGÜR BIRAKMAK
◊ Kızınız Lila’nın mutluluğuna çok takılmamış gibisiniz?
- Artık takılmıyorum. Ona verebileceğim maksimum eğitimin onu özgür kılmak olduğunu biliyorum. Lila doğduğunda bir kız arkadaşımın annesinin bana verdiği en iyi tavsiye şuydu: “Eğer bir gün kızın kapıya bir tekme atarsa, ona bir dahaki sefere kapıya daha hızlı vurmasını söyle.” Keşke bana da böyle davransalardı, ne güzel olurdu. Bunun anlamı, kızım canı ne isterse yapsın değil tabii ki. Bazen ona sınır koymaktan başka çarem kalmıyor, özellikle de 15 yaşına basmak üzere olduğu şu günlerde.
◊ Günümüzün en büyük ikonlarından birisin. Bu durum karşısında bir sorumluluk hissediyor musun?
- Hiçbir sorumluluk hissetmiyorum. Eğer omuzlarında bu ağırlığı taşırsan özgür olmayı bırakırsın. Evet, kızım benim sorumluluğum, doğal olarak öyle ama onun hareketlerinden ben sorumlu olamam.