Güncelleme Tarihi:
4 yıl önce oyuncu olmak istiyordu şimdi psikoloji okumak istiyor Ayşe Nazlı... Peki annesiyle nasıl anlaşıyor? Nilüfer ve kızının en çok çatıştıkları konular ne? 3 yıl önce annesini kaybeden Nilüfer’in, 17 yaşındayken annesiyle ilişkisi nasıldı? Hepsi bu röportajda diyor ve bütün annelerin, Anneler Günü’nü kutluyorum.
◊ Ayşe Nazlı, bugün Anneler Günü. Annene sürpriz hazırladın mı?
- Ayşe Nazlı: Bir şey yapacağım bugün ama şu an söylemek istemiyorum.
◊ Hediye seçmek filan zordur aslında...
- Nilüfer: Hediyenin ne önemi var? Önemli olan ileride kızımın bana aldığı herhangi bir şeyi, bir anı olarak hatırlamak. “Kızım bana bunu 17 yaşındayken Anneler Günü’nde aldı” demek. Küçücük bir şey bile olsa yeter.
◊ Anneler Günü’nün senin için özel bir anlamı yok mu?
- Nilüfer: Bana her gün Anneler Günü. Ben özel günlere çok takılan biri değilim. Anneler Günü olduğu zaman kaybettiğim annemi anıyorum. İçim burkuluyor. Özel günlere şartlanmış gibiyiz. Ama ben Sevgililer Günü’ne filan da takılan biri değilim.
◊ Sevgililer Günü’nü kutlamaz mısınız?
- Nilüfer: Kutlamam.
YURTDIŞINDA PSiKOLOJi OKUMAK iSTiYORUM
◊ Ayşe Nazlı, 4 yıl önce konuştuğumuzda oyuncu olmak istiyordun. Hâlâ istiyor musun?
- Ayşe Nazlı: Yok, o eskidendi... Şimdi daha çok psikoloji okumak istiyorum.
- Nilüfer: Oyuncu olmak istediği dönemde “Tamam” diyordum. Sonuçta bu onun seçimi.
◊ Şarkıcı olmak isteseydi?
- Nilüfer: Hiç öyle bir merakı olmadı. Yine aynı şeyi söylerdim. Şimdi psikolojiyi düşünüyor. Seneye mezun olacak. Şu anda TED Koleji’nde 11. sınıfta.
◊ Türkiye’de mi yoksa yurtdışında mı okumak istiyorsun?
- Ayşe Nazlı: Yurtdışında okumak istiyorum.
◊ Nilüfer sen de gider misin onunla, yoksa tek mi yollarsın?
- Nilüfer: Gönlüm tabii ki gitmesini istemez ama iyi bir eğitim alacaksa ve kendisi isterse neden olmasın?Tek başına gidebilir...
◊ Baban Reha Muhtar’a hâlâ hafta sonları mı gidiyorsun?
- Ayşe Nazlı: Evet. Cuma gidiyorum, pazar dönüyorum.
REHA iLE iLiŞKiMiZ ÇOK SANSASYONEL OLMUŞTU
◊ Kardeşlerinle aran nasıl?
- Ayşe Nazlı: Çok iyi aramız. Geçen hafta doğum günlerini kutladık.
◊ Nilüfer sen peki Reha’yla görüşüyor musun?
- Nilüfer: Görüşüyoruz. Geçen ay birlikte üçümüz yemek yedik. Hiçbir zaman bir sorunumuz olmadı zaten.
◊ Şimdi ikizlerin velayetiyle uğraşıyor Reha. Konuşuyor musunuz bunu?
- Nilüfer: Öyle bir olay var ama bizim gündemimizde değil bu konu.
◊ İlişkiniz başladığı dönemde çok konuşulmuştu...
- Nilüfer: Herkes o dönemde çok şaşırmıştı. Neden bilmiyorum. Çok sansasyonel bir şey oldu.
◊ Ayşe Nazlı’nın çocukluk dönemi mi, ergenlik dönemi mi daha zor oldu?
- Nilüfer: Ergenliğin getirdiği bazı değişimler var. Mesela okulu için bir şey söylediğim zaman “Tamam anne, tamam anladım” diyor. Ayşe Nazlı’da bu 1 senedir var. Çocukken onun bir an evvel büyümesini istiyordum. Çok hareketli bir çocuktu. Tek zor tarafı oydu. Ayşe Nazlı hep çok tatlıydı.
◊ En son birlikte Miami’ye mi gittiniz?
- Nilüfer: Yok. Çok sık seyahat ediyoruz. Geçen ay bahar tatili vardı. İspanya’ya gittik. Valencia’ya gidip oradan Madrid’e geçtik. Sömestr tatilinde de bir hafta Portekiz’e gittik. Lizbon ve Porto’yu gezdik. Fırsat buldukça kızımla kaçıyoruz. Seyahat etmeyi çok seviyoruz, o benim en iyi arkadaşım.
◊ Ayşe Nazlı için de öyle mi acaba? Annenle tatile gitmekten sıkıldığın olmuyor mu?
- Ayşe Nazlı: Sıkılmıyorum. Çok güzel geçiyor, birlikte çok eğleniyoruz. Zaten burada da tatile gitmeden önce arkadaşlarımla geçireceğim zamanlarım oluyor.
- Nilüfer: Çok gülüyoruz tatillerde. Çok keyifli vakit geçiyoruz. Ben de daha rahat oluyorum yurtdışında. Tatildeyken “Artık 20’li yaşlarına geldiğin zaman benim yerime erkek arkadaşınla ya da arkadaşlarınla gidersin” dedim. “Yok seninle de giderim” dedi. Çok hoşuma gitti.
KIZIMA “ALZHEIMER OLURSAM BENi BAKIMEViNE KOY, UĞRAŞMA” DiYORUM
◊ Ayşe Nazlı biraz daha büyüyünce, arkadaşlarıyla daha çok vakit geçirmeye başlayınca kendini terk edilmiş gibi mi hissedersin?
- Nilüfer: Hayır. Sonuçta bu onun hayatı. Yurtdışında okumaya gitse de evlense de öyle hissetmem. Ayşe Nazlı’ya “Ben de ileride annem gibi Alzheimer olursam hiç evde bakıcı ile uğraşma, beni bakımevine koy” diyorum. Annem 1.5 sene Lape Hastanesi’nin huzurevinde kaldı. Rehabilite olması gerekiyordu. Kendi evinde tek başına yaşıyordu ve evinde yardımcı istemiyordu. Benim evimde yaşamayı da kabul etmiyordu. Bir yolunu bulup oraya yatırdık. Sonra hastalandı ve hastaneye yatırdım. Aşırı kansızlığı vardı. Bağırsaklarda tümörden şüphelendiler. Ama beslenmemekten ötürü olduğu ortaya çıktı. Sonra hemen evimde ona uygun olabilecek bir bölüm hazırladım. Bir de bakıcı buldum ve benimle kaldı.
◊ Anneni kaybettikten sonra ne değişti hayatında?
- Nilüfer: Ben annemin tek çocuğuyum. Annem ne yaptıysa, bana aşırı sevgisinden yaptı. Benimle kaldığı zaman bazen beni tanımazdı. Çok burkulurdum. Ama yaşasın ve hep yanımda olsun isterdim.
EYLÜLDE YENi BiR SINGLE YAPACAĞIM
◊ “Yeniden Yeni Yine” albümünü geçtiğimiz sene çıkardın. Tepkiler nasıl oldu?
- Nilüfer: Müzikal açıdan çok başarılı bir iş olduğuna inanıyorum. Her şey canlı ve akustik çalındı. Volga Tamöz çok başarılı düzenlemeler yaptı. Fena gitmedi. İlk çıktığında tepkiler çok iyiydi. O çalışmadan sonra çok sayıda farklı albümler çıktı. Şimdi biraz duraklamaya girdi.
◊ Ama eski şarkılarının yer aldığı “12 Düet” ve “13 Düet” albümleri duraklamıyor. Hâlâ çalmaya devam ediyor...
- İlk önce “12 Düet”i çıkardık. Çok başarılı olunca Samsun Demir, “İkincisini de yapalım” dedi. Ama daha sonra ben kanser hastalığına yakalandım. O olunca beklemek zorunda kaldık. Tedavim biter bitmez çalışmalara başladık, “13 Düet”i çıkardık. Bence müzik dünyasında çok güzel iki proje oldular. Yıllarca söylediğim şarkılar rock formatına çok yakıştı.
◊ Ayşe Nazlı, o albümlerde en çok hangi düetleri sevdin?
- Ayşe Nazlı: Bence hepsi düzeldi.
- Nilüfer: Benim iyi bir dinleyicim değil arkadaş. Genelde yabancı şarkıları ve grupları dinliyor. Hatta bir ara One Direction krizi yaşadık. Daha önce High School Musical vardı bir de...
AYŞE NAZLI İLK KEZ TEK BAŞINA KONSERE GİTTİ
◊ Ben hatırlıyorum 3-4 sene önce Reha ile Justin Bieber konserine gidecektiniz...
- Ayşe Nazlı: Evet gitmiştik.
- Nilüfer: Geçenlerde de DJ festivali vardı. Yabancı ve yerli DJ’ler sahneye çıkmış. Öğle 2’de başlayıp gece 12’de bitti. Arkadaşlarıyla oraya gittiler. İlk defa tek başına konsere gitti. Ama konser sonrasında onu şoförümüz Musa Bey aldı. Daha önce gittiği konserlerde Musa Bey’e de bilet alıyordum. Zavallı Musa Bey’in kafası şişiyordu konserlerde. “Çok fenaydı, kafam şişti” diyordu beni görünce.
◊ “Kendini Cennetim” albümünü yaptıktan sonra bir daha yeni şarkılar yapmayacağını söyledin...
- Nilüfer: Çok güzel bir albümdü ama karşılığını bulmadı. “Aylar Geçti” diye albümde bir şarkım vardı. Çok beğenilmişti. 15 Temmuz olmasaydı o şarkıya klip çekecektim. Sonra o olaydan sonra hepimizin psikolojisi bozuldu ve durdum. İki-üç şarkıya daha klip çekilebilirdi. Şimdi nasıl olur bilmiyorum. Albüm biraz eskidi. Henüz karar vermedim.
◊ Yeni şarkı yapacak mısın?
- Nilüfer: Single olarak yapmayı düşünüyorum. Eylül gibi bir single çıkarmayı planlıyorum. Şu anda arayış içindeyim.
ALEYNA TiLKi’NiN ALKOLLÜ MEKANLARDA ÇIKMASI YANLIŞ
◊ Genç kuşaktan birçok isim çıktı. Beğendiğin isimler var mı?
- Nilüfer: Rastlarsam görüyorum. Radyoda dinliyorum. İsimlerini çok bilmiyorum. Ama Aleyna Tilki’yi ben de biliyorum.
◊ Aleyna ile ilgili ne düşünüyorsun?
- Nilüfer: Bence Aleyna Tilki gördüğüm kadarıyla çok zeki bir kız. Sizin programınızda izlemiştim. Konuşmaları sanki o yaşta birisi gibi değil de daha görmüş geçirmiş biri gibi.
Enteresan, pırıltısı, ışıltısı olan bir çocuk. Değişik bir sesi var. Ama 16 yaşında gece alkollü mekanlarda çıkması yanlıştı bence.
◊ Aleyna “18 olmak için gün sayıyorum” diyordu...
- Nilüfer: Ayşe Nazlı da gün sayıyor. Aynı yaştalar, hangimiz saymadık ki...
- Ayşe Nazlı: Bence düşüncesi bile güzel 18 olmanın.
- Nilüfer: Hepimiz 18 olmak için can atıyorduk gençliğimizde. Anneme kızdığım zaman “Sen görürsün ben bir 18 yaşına geleyim de” derdim. Ama 18 oldum ve bir şey değişmedi.
HASTALIK SÜRECiMi KIZIMA ANLATTIM
◊ Sağlığın nasıl oldu?
- Nilüfer: Gayet iyiyim. O bakımdan bir sıkıntım yok. Senede bir kere kontrole gidiyorum. İnşallah bir daha geri dönmez. Daha kızımla çok yolumuz var. Benim genç kalmam gerekiyor. Daha onun çocuğunu seveceğim.
◊ Kızın o süreci nasıl atlattı? Emin çok üzülmüştür...
- Nilüfer: O zaman 12 yaşındaydı. Onunla konuştum. Ayşe Nazlı’ya hiçbir zaman yalan söylemedim. Onu üzecek bir şey bile olsa onun anlayacağı bir dille her şeyi söylemekten yanayım. Çocukları bir fanus içine koyup korumanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Çünkü annem o yanlışı çok yaptı. Kitabımda da yazmıştım. Babamın öldüğünü söylememişti. Hayatta her şey pembe bulutlar içinde güllük gülistanlık değil. Dolayısıyla o da kendine düşeni yaşayacak.
AYŞE NAZLI’NIN FLÖRTÜNÜN OLMASINI iSTERiM
◊ Kızın erkek arkadaşını sana anlatır mı? Böyle konuları konuşur musunuz?
- Nilüfer: Konuşuruz. Gayet rahat karşılarım. Şu anda bir flörtü yok ama olmasını isterim. Gizli gizli flört edeceğine benim bilgim dahilinde olması çok daha güzel olur. Amerikan filmlerinde olur ya çocuk elinde bir buket çiçekle kız arkadaşının evinin kapısını çalar... İşte Ayşe Nazlı’nın flörtü de eline bir buket çiçekle gelecek, “biz bu akşam şuraya gideceğiz izniniz olursa” diyecek. Kıymet verdiğini hissettirmeli.
◊ Ayşe Nazlı annen çok film izlemiş...
- Ayşe Nazlı: Ben böyle düşünmüyorum anne. O filmlerde oluyor. Kıymet vermek, çiçekle kapıya gelmek değil bence.
LATiF’LE 3 YIL ÖNCE AYRILDIK
◊ Latif Demirci ile ayrıldınız değil mi?
- Nilüfer: Üç yıl önce ayrıldık. İkimiz de bu konuda konuşmadık.
◊ Hiç duymadık zaten...
- Nilüfer: Bilirsin o da sevmez, ben de konuşmam böyle şeyleri. Arkadaşça hâlâ birbirimizi arayıp soruyoruz ama...