Güncelleme Tarihi:
◊ “Gelsin Hayat Bildiği Gibi” dizisinin kadrosundasınız. Nasıl gidiyor proje?
- Çok güzel gidiyor. Çok doğru bir işte yer alıyorum. Her yaştan insanın kendinden bir parça bulacağı bol sosyal mesajlı bir işin içindeyim. Çok ayrıntılı tek bir bölümü defalarca izlesem ve okusam bile her ayrıntısında farklı bir mesaj görüyorum. Büyük küçük herkesin kalbine dokunan bir iş. Yoğun ama gururlu çalışıyoruz. Her sahnesi ayrı ince düşünülmüş. Dikkat ederseniz gürültü ve uğultulu olan dış seslerde bile ayrı ayrı mesajlar var. Her zaman gelmez böyle işler, bu yüzden şükrediyorum.
◊ Ekibe dahil olma hikayeniz nasıl gelişti?
- Bir sürü senaryo okudum, çoğu romantik komedi, dram tarzındaydı. Hepsi kendi içinde çok tatlı, oynaması zevkli işler fakat ben farklı bir şeyler arıyordum. Ne aradığımı bilmiyordum ama farklı olmalıydı. Okuduğumda kalbime dokunması, insanlara farkındalık yaratması gerekiyordu. “Gelsin Hayat Bildiği Gibi” projesi, bana ilk geldiğinde adı “Arkadaş”tı. Gizem karakteri için göndermişler, okudum ve aldı götürdü beni. Hem çok güldüm hem de çok etkilendim. Senaryoya o kadar kapılmışım ki hangi karakter için istediklerini unutuvermişim. Her karakteri ayrı ayrı benimsedim, hayalimde canlandırarak okudum.
O sıralar Ankara’daydım. Hemen menajerim Ufuk Ergin’i aradım ve Gani (Müjde) abi, Altan (Dönmez) Hoca, menajerim hep beraber toplantı yaptık. Çok heyecanlı ve hevesli anlattılar bana karakterimi. “Sen olmalısın!” dediler. Karşımda yıllardır onca iş yapmış ve çok başarı elde etmiş usta isimler vardı. Tabii ki öyle deyince çok gururlandım. Gizem daha önce okumadığım, oynamadığım bir karakter ve yeni bir kan. Hemen kabul ettim ve serüvenim başladı. İyi ki de başladı.
◊ Canlandırdığınız Gizem karakteri okulun popüler öğrencilerinden. Siz de okul hayatınızda popüler miydiniz?
- Ben Gizem’in aksine okulda daha sessiz sakin bir kızdım “Bana dokunmayın, kendi halimde okuyayım okulumu” düşüncesindeydim. Tamam, sessiz sakindim ama sinirimi bozan olunca da karşısına dikilirdim.
BEN LİSE YILLARINDA HİÇ ÂŞIK OLMADIM
◊ Gizem ile ortak ve farklı yönleriniz neler?
- Gizem’le benzeyen özelliklerim: Hırslı, delikanlı, tuttuğunu koparan, hesap soran, haksızlığa gelemeyen ve korkmayan bir kız ama ben lisede hiç âşık olmadım, kimseden hoşlanmışlığım bile yok. Gizem, ergenliğini aşk ile taçlandırıyor.
◊ Oyunculuğa dair hedefleriniz neler?
- Hedefim, oynadığı rolün hakkını veren bir oyuncu olmak. Başarı beni çok tatmin eden bir şey. Küçükken hayalini kurduğum her şeyi tek tek gerçekleştirmek dünyanın en güzel hazzı. Ben küçüklükten beri, sizin haberiniz yok ama sizlerle röportaj yapıp sorularınızı yanıtlıyordum, ödüller alıyordum. Daha 9-10 yaşlarımdayken ödül konuşmaları yapıyordum. Bunların hepsini gerçekleştireceğime iyi bir oyuncu olacağıma ve ailemi, sevdiklerimi gururlandıracağıma dair, ben o küçük kıza bir söz verdim. Ona verdiğim sözleri teker teker tutmaya çalışıyorum, benim hedefim bu.
◊ İş dışında neler yapmaktan hoşlanırsınız?
- Yoğun çalışıyorum bana pek vakit kalmıyor ama kaldığı zaman da evde olmayı severim. Çizim yapıyorum. Şarkılar söylüyorum, dans ediyorum, evde vakit geçirmeyi çok seviyorum. Çok sıkılırsam yürüyüş yaparım. Evde kalmayı sevsem de çalışmayı daha çok seviyorum, daha dinç oluyorum.
◊ İnternetteki yorumları okuduğum kadarıyla sizi Beren Saat ve Gigi Hadid’e çok benzetiyorlar. Siz de kendinizi benzetiyor musunuz?
- Eskiden daha çok benziyordum, artık büyüdüm, suratım oturdu. Eskisi kadar benzemiyorum. Kariyer başlangıcımı Beren Saat’e benzetirlerdi. O da bir yarışmadan çıkmıştı. Böyle güçlü ve güzel iki kadına benzetilmek gurur verici.
EN SEVDİĞİM ÖZELLİĞİM EĞLENCELİ OLMAM
◊ Kendinizde en sevdiğiniz ve sevmediğiniz yönleriniz neler?
- En sevdiğim özelliğim, eğlenceli olmam. Hayat dolu hallerimi çok seviyorum. Her yer, gereksiz de olsa, en yapılmayacak yerde espri yapıyorum. Toplantılarda sürekli “Espri yapmamalıyım” diye kendime telkinde bulunuyorum ama yine de bir şeyler patlatırım. Neyse ki gülüyorlar da bir sıkıntı yaşamıyorum. En sevmediğim özelliğim ise, haksızlığa uğrayınca hemen gözlerimin dolması ve ağlamam. Boğazım düğümlenir, konuşamam bile! yanımda başkasına haksızlık yapıldığında da aynı şeyleri yaşarım.
◊ Takıntılarınız, batıl inançlarınız var mıdır?
- 3 kere tahtaya vurma olayını üstümden atamadım. Mutlaka tahta olmak zorunda. Aslında her şey psikolojik. İyi düşünelim, iyi olsun. Bir de büyük konuşmayı sevmem. Başka takıntım ya da batıl inancım yok.
İLK KEZ ROL YAPTIĞIM SAHNEDE ÖDÜL ALACAĞIM
◊ Gelelim Pantene Altın Kelebek gecesine... Rising Star seçildiniz. Böyle bir ödüle layık görülmek size ne hissettirdi?
- Bana çok iyi geldi. Öğrendiğimde çok heyecanlandım. Nasıl tepki vereceğimi bilemedim; gülerken ağladım. Hayalini kurduğum bir şey daha gerçekleşti. Bu hisleri yaşadığım için şükrediyorum. O geceyi iple çekiyorum. Ödül verecekleri sahne, benim için ayrı bir yer. Orası, ilk rol yaptığım ve ekrana ilk kez tam anlamıyla çıktığım bir sahne. Heyecandan ölecek gibiydim. Eminim o gece geldiğinde de öyle olacak.
PANTENE ALTIN KELEBEK ÖDÜLLERİ'NDE OY KULLANMAK İÇİN TIKLAYIN
◊ Geceyle ilgili hayalleriniz neler?
- Ömrüm boyunca hiç unutmayacağım bir gece olmasını isterim. Bunun için elimden geleni yapacağım. İçim kıpır kıpır. Elimden gelenin en iyisini yapacağım.
◊ Nasıl hazırlanıyorsunuz? Biraz tüyo alabilir miyiz?
- Kıyafet düşünüyoruz bu aralar, Tuvana Büyükçınar ile çalışıyorum o gece için. Sağ olsun, çok yardımcı oluyor. Harika bir tasarımcı, ona çok güveniyorum. Menajerim Ufuk Ergin de her detayı düşünüyor. Son olarak elbette saçlarım da en değerli tamamlayıcım kendimi yansıtmamı sağlıyor.
Orada ise Önder Tiryaki’ye emanetim. Özetle bana sadece mutlu olmak ve tadını çıkartmak kalıyor. Harika bir ekiple, harika bir gece için hazırlıklarımız başladı. Umarım sizler de beğenirsiniz.
AŞKIN HAKKINI VERENLERDENİM
◊ Eşiniz Serdar Sertçelik ile en çok neler yapmaktan hoşlanırsınız?
- Eşim mangal yapmayı çok sever. Her şeyi tek tek hazırlar, hiç üşenmez. Artık ben de seviyorum. Evin bahçesinde dolu dolu zaman geçiriyoruz. Ayrıca, ev eşyası almayı ve dekorasyonu da seviyoruz. Birlikte yüzmekten de keyif alıyoruz. Eşim çok enerjik biri. Bazen sabah kalkar kalkmaz “Haydi Antalya’ya, Kıbrıs’a gidelim” der. Valizimiz her zaman kenarda hazır halde durur. Yorucu ama keyifli oluyor.
◊ Aşkınızı nasıl tanımlarsınız?
- Aşk dediğin hep dinç ve monotonluktan uzak olmalı. Aşk hep bir heyecan ister. Aşk, yaşamasını bilene güzel. Ben de aşkın hakkını verenlerdenim.
◊ Bir ilişkide en önemli nokta nedir sizce?
- Bir kere iki taraf da kaybetmekten korkmalı. Çünkü kaybetmekten korkmadığın birini sevmezsin. Karşındakini, ürkek bir serçe gibi düşünmek gerekir.
Çok sıkarsan bunalır, çok bırakırsan uçar gider. İlgi göstermez, unutursan; fikirlerini önemsemez, zıttına hareket edersen ölür. Sevgi, saygı ve kaybetmekten korkmak çok önemli.