Nedir bu ‘Camp’ hadisesi?

Güncelleme Tarihi:

Nedir bu ‘Camp’ hadisesi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2019 12:59

Yılın en önemli şovlarından Met Gala’nın yankıları sürüyor. Moda konseyi tartıştı: Bu etkinliğin en şıkları kimlerdi?

Haberin Devamı

- Aslı Barış: Üzerinden biraz zaman geçti ama bir Met Gala değerlendirmesi yapmak boynumuzun borcu. Millet “Camp” akımı hasretiyle yanıp tutuşuyormuş anlaşılan... Kimleri beğendiniz ya da beğendiğiniz oldu mu?

Nedir bu ‘Camp’ hadisesi

- Başak Dizer Tatlıtuğ: Benim favorim yine tasarımcı Zac Posen oldu. Orijinal bir fikirle üretilmiş bu kostümde, yine teknik, işçilik ve yaratıcılık konuşmuş. Gerçekten bayıldım. Şifon bir elbisenin üstüne camdan aynı şekilde yapılmış bir kat daha koydular. Hatırlarsanız, daha önce Met Gala’da, tamamı LED ışıklı uzun gece kıyafeti de tasarımcı Zac Posen’e aitti. Nina Dobrev giydiği elbiseyi çok iyi taşımış.
- Aslı Barış: Zendaya da Sindirella tarzı Tommy Hilfiger imzalı bir elbise giydi. O da o tarz, sihirli değnek değiyor ve elbise parlamaya başlıyor. Ama tabii bunlar daha çok şov parçaları...
- Başak Dizer Tatlıtuğ: Mugler ve Kim Kardashian’ın damla şeklinde kristallerle bezenmiş ıslak görünümlü korseli elbisesi de çok güzeldi. Nasıl hareket ettiğini hayranlıkla izlediğim bu parça, Manfred’in Mugler moda evi için 20 yıl boyunca yaptığı ilk parça. Kardashian’ın kostümüne benzer bir elbiseyi Sophia Loren 1957’de “Boy on a Dolphin” filminde giymiş. Biraz ona gönderme yapılmış. Saç, makyaj ve vücut makyajıyla sudan yeni çıkmış ıslak his bana geçti.
- Ceylan Atınç: Benim Madelaine Petsch ve Emily Ratajkowski en beğendiklerim. Konsepte uyan tarzlar seçmişler. Madelaine’in kızıl saçlarına uygun şekilde Jean Paul Gaultier tarafından tasarlanmış Tinker Bell kostümüne bayıldım. Emrata da bu temanın ikonu Cher’e yaptığı gönderme ile başarılıydı. Celine Dion da en beğendiklerim arasında.
- Aslı Barış: Celine Dion’a bayıldım. Ama sevdiğim bir o oldu. Ben bu seneki konsepte alışamadım. Serena Williams’tan Katy Perry’ye herkes zorlama işler yapmış. Ben orijinal Camp’in Bülent Ersoy olduğunu düşünüyorum aslında. Gelsinler yerinde incelesinler akımı. Yıllar yılı “rüküş” diye eleştirildi. Meğer değeri anlaşılmamış!
- Ceylan Atınç: Zeki Müren ve Bülent Ersoy, kesinlikle! Müzelik kostümler. Metropolitan Müzesi’ne yaraşır.

Haberin Devamı

54 yaşında bir top model

Nedir bu ‘Camp’ hadisesi

- Aslı Barış: Sports Illustrated’ın özel “swimsuit” sayısıyla devam edelim. Farklı yaş ve beden tiplerinden modeller kullanılmış “beden olumlama” adına. Ne düşünüyorsunuz?
- Başak Dizer Tatlıtuğ:
Bu tip toplumu robotlaştıran, baskıcı algı yaratan fikirlere karşı iyi başlangıçlar bu tip hareketler.
- Aslı Barış: Ben Tyra Banks kapağına takıldım. Çok güzel bir kadın ama bana pek estetik gelmedi bu kare, sorun nedir tam çıkaramadım.
- Ceylan Atınç:
Kapaktaki bikini tarzından her zaman nefret ederim. Beni asıl bozan şey o oldu. Yoksa “Kilo aldım kime ne, yeni bir ben oldum” diyor. Estetik algısına gelince, “Incognito” adlı bir kitap okuyorum. Estetik yargısının bir tür genetik kodlanma olduğunu söylüyor. Yani beğendiğimiz şeylerin bir kısmına bilinç, daha da büyük bir kısmına bilinçaltı karar veriyor. Bu yüzden kiloluyu değil zayıfı, yaşlıyı değil genci beğeniyor beyin.
- Aslı Barış:
Olabilir ama itiraf edeyim ben de bu çekimde en çok “yaşlıyı” beğendim. 54 yaşındaki eski top model Paulina Porizkova tek kelimeyle muhteşem duruyor. Yeni orta yaş 30’lar değil, 50’ler diyorlar ya, bu onun ispatı.
Beden tipimiz ne olursa olsun kendimize iyi bakmamız lazım.
Ben de buradan bu sonucu çıkardım.
Ayrıca yerden göğe kadar haklısın Ceylan, beni de irite eden şey Tyra’nın bikini modeli sanırım. Sen söyleyince kafamda oturdu.
Şıklık bitti mi?
Nedir bu ‘Camp’ hadisesi


- Aslı Barış: Modacı Yıldırım Mayruk, “Sokakta şortlara tepkim var. 18 milyonluk bir şehirde yarısı meydanda olan popoyla gezilmesi çok ters” dedi. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- Başak Dizer Tatlıtuğ: İnsanın aklı başı yerindeyse zaten giyebileceği en uygun şeyi giyer. Gerisi zevk meselesi olarak tartışılabilir. Vücut tiplerine neler yakışır yakışmaz o ise çok ayrı bir konu olarak konuşulabilir. Ama “şurada bu giyilir, burada bu” baskısı olmamalı. Türkiye’de kadının kıyafeti konusu hep sorun olmuştur maalesef, bu bir gerçek.
- Ceylan Atınç: Bu tarz açıklamalar Yıldırım Mayruk gibi saygın bir tasarımcıya hiç yakışmıyor. Yardımcısı Barbaros Şansal’a sormak lazım, en iyi o cevap verir bu açıklamasına bence.
- Aslı Barış: Giyerim giymem ama özgürlüğüme müdahale edilmesini istemem. Bu konuşmanın devamına da değinmek istiyorum. Farklı bir tartışma konusu daha: “Oyuncuların tarzını da beğenmiyorum. Bizim zamanımızdaki şıklık bitti” eklemesini de yapmış Mayruk... Bitti mi şıklık sizce de?
- Başak Dizer Tatlıtuğ: Şıklık artık “beyefendi” erkek ve “lady” kadın kodlarından farklı. Deneysel, rahat, özgür, konforlu, aynı zamanda kolay ulaşılan pratik sokak modası kodları var. Gittikçe daha da sokaktan ilham alıyor. Hızlı üretim var artık, koleksiyonlar 3 ayda bir değişiyor. Klasik tarzlar, özel dikimler çok eskilerde kaldı.
- Ceylan Atınç: Şıklık elbette bitmedi; ama şekil değişirdi. Yeni nesil şık olmaktan çok farklı olmaya, benliğini, özgür kimliğini vurgulamaya değer veriyor. Yenilik peşinde koşan tasarımcılar var ve Dior gibi, Louis Vuitton gibi dev markalar da buna ayak uyduruyor, değişiyor.

BAKMADAN GEÇME!