Büşra BOZOK AYTEK
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2014 02:07
9 yıldır “Arka Sokaklar”ın Mesut Komiser’i olarak izleyici karşısına çıkan Şevket Çoruh, 2014’ün neredeyse tamamını setlerde geçirdi. Dinlenmesi gereken sezonunda iki sinema filmi çeken, onlar biter bitmez de dizi setine koşan oyuncunun şimdi tek hayali güzel bir tatil... Aşk derseniz... Onun ne olduğunu bile hatırlamadığını iddia ediyor!
* Sizin yorgun gördüm...
- “Arka Sokaklar”ın setinden geliyorum. 357. bölümü çekiyoruz.
* Sıkılmadınız mı?
- Ne diyeyim (gülüyor)... Sıkılmak diye bir şey yok tabii ama kış şartlarında sürekli dış çekim yapmak ekip olarak hepimizi zorluyor.
* Kendinize, sağlığınıza dikkat edebiliyor musunuz?
- Termal içlik, soba; her türlü önlemi alıyoruz korunmak için... Yoksa hastalıktan kurtulamayız.
* Açık konuşun, isyan ettiğiniz oluyor mu hiç?
- Aşırı soğuk ve yağmur durumlarında, bir de İstanbul trafiğinde lokasyon değiştirmemiz gerektiğinde... İsyan değil ama az önce söylediğim gibi zorlanıyoruz.
* 9 yıldır aynı karakteri oynuyorsunuz. Bu durum kariyere zarar vermez mi?
- Ben kariyeri baltalayacağını düşünmüyorum. Bir karakteri 9 yıl boyunca kimseyi sıkmadan izletebiliyorsak, bu başarıyı istikrarlı biçimde devam ettirebiliyorsak, bu çok büyük bir başarıdır. Seyirci sıkılmadığı sürece de o iş devam edecektir.
* Başka karakterler canlandırmayı özlemiyor musunuz?
- Ben o işi sinemada yapıyorum zaten... Bu da bana yetiyor.
MURAT ŞEKER VE İŞBİRLİKÇİLERİ
* Zaten bu yıl sinemada da çok aktifsiniz...- Öyle denk geldi. Türk sinemasının 100. yılında iki ayrı filmle beyazperdede olabildiğim için şanslıyım. Bu arada her ikisi devam filmi. “İnşaat 2” ve “Çakallarla Dans 3: Sıfır Sıkıntı”... Seyirci sevdi, çok ilgi gördü, beklenti yarattı ve devamları çekildi.
* “Çakallarla Dans 3: Sıfır Sıkıntı” geçen cuma vizyona girdi. Neler söyleyeceksiniz o filmle ilgili?- Murat Şeker ve işbirlikçileri olarak görüyorum bizi. Çok yan yana olan, çekimler dışında da görüşen bir ekibiz. Murat gerçekten açık fikirli, çalışması çok keyifli bir yönetmen. Bizim düşüncelerimize değer veriyor. Üçüncü filmin hazırlık ve çekim aşamasında da bize çok danıştı, fikirlerimizi aldı. Ekipteki herkese kulak verdi. Dolayısıyla bu
film için “Tam bir ekip işi” diyebilirim.
* Çekimler ne kadar sürmüştü?- 4 hafta... Tıkır tıkır gitti işler, bizi şaşırtan, işlerimizi aksatan hiçbir şey yaşamadık. Her şey belli bir matematik çerçevesinde ilerdi. Çekerken de çok eğlendik ayrıca... Mizahına güvendiğimiz bir iş çıktı ortaya.
* “Sıfır Sıkıntı”yı serinin önceki filmlerinden ayıran bir özelliği var mı?- Evet, bu filmin çok ağır bir aşk hikayesi var. En belirgin fark o aslında...
* Onun dışında çakallığa aynen devam...- Biz çakallık peşinde değiliz ki, çakallarla dans etmeye devam ediyoruz.
* Bu arada sizin canlandırdığınız karakterde bir değişiklik söz konusu mu?- Hayır, hiçbir değişiklik yok.
OYUNCUNUN HAYALLERİ BİR ÖMÜR BİTMEZ
* “Arka Sokaklar” 9 yıldır devam ediyor, üstüne dinlenmeniz gereken yaz aylarında da iki sinema filmi çektiniz. Yorgun hissetmiyor musunuz kendinizi?- Olsun... Reddedemeyeceğin işler çıkınca yorgunluk falan düşünmüyorsun. “İnşaat 2” ve “Çakallarla Dans 3: Sıfır Sıkıntı”da benim için o gruba giren işlerdi... Yapmasaydım çok üzülürdüm.
* “İnşaat 2” filmi daha da enteresan... İkinci film 10 yıl aradan sonra çekildi...- Evet, 10 yıl sonra aynı karakterleri oynamak, onu sinemada izlemek de çok başka bir heyecan. Mutluyum...
* Rol aldığınız dizi bir ekran fenomeni... Filmleriniz biliniyor, seviliyor. Bunlar sizi tatmin ediyor mu? Yoksa hayal kurmaya devam mı? - Oyuncuların hayalleri bir ömür bitmez. İnandığı senaryoları, okuyup etkilendiği hikayeleri; daha bir sürü karakteri oynamak ister oyuncu...
* Peki sizin hayalleriniz?- Açıkçası şu ara güzel bir tatil dışında hiçbir şeyin hayalini kurmuyorum. Tek istediğim bu, çünkü çok ihtiyacım var.
PAMELA İLE İLGİLİ DEDİKODULAR DOĞRU DEĞİL
* Çekimlerden arta kalan zamanlarda neler yapıyorsunuz?- Arkadaşlarımla bir yerlere gidip
yemek yemek, kızımla ilgilenmek dışında pek bir şeye vaktim olmuyor.
* Kızınızdan söz etmişken... 17 yaşında bir genç kız babasısınız... Baba-kız ilişkiniz nasıl?- Lise sonda okuyor. İyiyiz, gayet mutluyuz. Şu ana kadar iletişim konusunda hiç sorun yaşamadık çok şükür.
* Eski sevgiliniz Pamela Spence ile barıştığınız, hatta evlenme teklif ettiğiniz iddiaları doğru mu?- Yok öyle bir şey.
* Aşk, hayatınızda ne kadar yer kaplıyor?- Ne, aşk mı? Hatırlamıyorum! Bilmem ki ne diyeyim... “Aşk”ta sıfır sıkıntım var (gülüyor).
NECDET ELMAS’I CANLANDIRMAYI ÇOK İSTİYORUM
* Diziniz polisiye ve drama ağırlıklı olduğu için mi sinemada komediye ağırlık veriyorsunuz?
- Hayır, aslında öyle bir kıstasım yok.
* O halde sizi bir drama filminde de görmek istiyoruz. Farklı yüzünüzü gösterin artık...
- Aslında geçmişte yaptım ama tekrar neden olmasın (gülüyor).
* Ya aşk filmi? Ona ne dersiniz?
- Uzun süredir düşündüğüm ve etkilendiğim karakterlerden biri de Necdet Elmas’tır. Keşke bu film yapılsa, keşke Necdet Elmas’ı ben oynasam. Çok entresan ve gerçek bir hikayedir...
TİYATROYU ÇOK ÖZLEDİM
* Türkiye’de sinema sektörü ne durumda? Dışarıdan son yıllarda hızlı bir yükselişe geçmiş gibi görünüyor, siz ne dersiniz?
- Doğru, herkes gibi ben de iyiye gittiğini düşünüyorum. Belki hâlâ bazı pürüzler, geçmişten gelen sıkıntılar var ama onlara rağmen sektör haline geldi. Sinemaya giden kişi sayısı arttı. Bu da bizi mutlu ediyor elbette. Emek verdiğimiz işlerle eskisinden çok daha fazla insana ulaşıyoruz.
* Bu hengamede tiyatroya vakit kalmıyordır herhalde değil mi?
- Maalesef... Çok özledim ama öyle bir vaktim yok. Arkadaşlarımın oyunlarına giderek o özlemi gidermeye çalışıyorum.