Güncelleme Tarihi:
Merhum Osman Yağmurdereli’nin ilk prodüktörlük denemesinde keşfettiği isimlerden biri de Akın’dı...
Sanatçının, 1995 yılında çıkan ilk albümü “Suskun Yüreğim”de yer alan “Rebeka” müzik kanallarında en çok istek alan şarkı olmanın yanı sıra o yaz neredeyse her yerde çalıyordu. Akın, ilk albüm macerasını şöyle anlatıyor:
“ODTÜ ekonomi bölümünden mezun olduktan sonra master yapmak için Amerika’ya gittim. Oradaki müzisyen arkadaşlarımın destekleriyle ve cesaret vermeleriyle albüm yapmaya başladım. 1995 yılının başlarında Türkiye’ye döndüm. ‘Rebeka’ şarkısı buraya döndüğüm dönem çıktı. Her sanatçı ilk albümünde bilinmeze doğru yola çıkar. 1995, Türk pop’unun da patladığı yıldı. Her ay başka bir yıldız isim çıkıyordu. Ben mesela Mirkelam ile aynı döneme denk geldim. Serdar Ortaç da benden bir yıl önce patladı. Saymakla bitmez isimler... Etraf, şu an ‘klasik’ dediğimiz şarkıcılarla doluydu. ‘Rebeka’ ilk ses getiren şarkım oldu. O dönem, o tarz bir şarkı yoktu ve Egeli olduğumdan eserin hissini iyi verebilmiştim. Osman Yağmur-dereli zaten ilk dinlediğinde şarkının büyük kitlelere hitap edeceğini hemen anlamıştı.”
Akın, “Osman Yağmurdereli hit şarkının kokusunu alır mıydı” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Alırdı... Kendisi de merak ederdi. Bu işi para için de yapmazdı. Albüm prodüktörlüğü işine kendisini test edebilmek için girmişti. Ona çok güveniyordum. Türk insanını çok iyi tanıyordu.”
ShakIra’yı keşfedince
bizi unuttu
Akın, o dönem uzun aralıklarla albüm çıkardığını, bu yüzden bir dönem sektörün gerisinde kaldığını söylüyor: “2 albümüm arasında 5 yıl gibi bir aralık var. Onun da nedeni Fransa’ya gidip Sony Fransa ile çalışmalar yapmamdı. O zamanlar Tarkan da aynısını denemişti. 2 yıl Paris’te yaşadım ve oraya özel kayıtlar yaptım.
Bu süreç ilerlerken çok komik bir şey oldu... Benimle ilgilenen direktör Shakira’yı keşfetti ve bize olan ilgisini kaybetti. Shakira’nın kariyerini geliştirmekle uğraştı. Benim bir önceki albümümün üzerinden 4 yıl geçmişti. Türkiye’yi çok boşlamıştım. 2002 yılında Türkiye’ye döndüm; ‘Ateş ve Su’yu çıkardım. Yine çok titizlendiğim için uzun bir ara verdim. 2009 yılında ise son albümüm ‘Adrenalin’ çıktı.
Ardından bu meslekten soğumaya başladım. Müzik dinleyici kitlesi değişmişti. Albüm müzikalite olarak ilerideydi ama o dönem talep edilmemişti. Her yaptığınızı beğenecekler diye bir şey yok. Ben de geriye dönmek istemedim. İnsan bir daha eski yaptıklarını yapmak da istemiyor.
Müziği hiçbir zaman bırakmadım ama bir kopukluk oldu. Stüdyoya girip albümlere çalışacak ne zamanım ne motivasyonum vardı. CD bitmişti, dijital döneme geçilmişti. Ayak uyduramadık.”
Magazin programlarının
fon müziği “Kız Milleti”
“Müzik kolay bir iş değil. ‘Hayatımın sonuna kadar Müzik yapacağım’ demek hiç kolay değil. Herhalde başka işlerle de hayatımı kazanabildiğim için rahatım. Müziği o kadar çok seviyorum ki para için yapmak zorunda olmak en büyük eziyetlerden biri olabilirdi.
Fakat beğenilmek veya o dönemin ruhunu yakalayabilmek için bazı şarkılar yapmış olabilirim.
Müzik yaparken ve sonrasında keyif almamız lazım. Şu an dinleyip de keyif almadığım şarkılarım da var. Demek ki başkalarının etkisinde kalmışım.
‘Rebekka’, ‘Suskun Yüreğim’ hâlâ çok dinleniyor. ‘Kız Milleti’ şarkısı yıllarca magazin programlarının vazgeçilmez fon müziği oldu. Müzik sayfasını tamamen kapamış değilim. Biraz daha olgun ve akustik bir iş yapabilirim.
Herkesin de yaşına göre bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum.
Bu salgın insanın hayallerini ve cesaretini kırıyor. Fakat belli bir yaştan sonra da maceraya girmek istemiyorum.”