Mutlu Kaya yaşadıklarını Renkli Sayfalar'da anlattı

- Biraz zorlanıyorum ama eskisinden çok daha iyiyim. Allah'a şükür. Yaşananlar gerçekten mucize. 

- Ara ara pes etmek istediğim oluyor. 'Ben bir daha kalkamam' dedim ama şimdi çok şükür ayaktayım.

- İlk adımı 5 ay önce attım. Tek başıma ayakta durabiliyorum, yürüyorum.

- Herkes hatta tüm Türkiye yanımdaydı. allah sizden ve herkesten binlerce kez razı olsun.

- En çok türkü söylemeyi özledim. Yürümeyi... . 

- Sesim çok iyi değil ama şarkı söyleyebiliyorum. 'Kafanda sesine dair hiçbir sorun yok' dediler.

- Maddi olarak İbrahim Tatlıses, Emrah bize yardım etti. Başbakan ile Cumhurbaşkanı yardım etti. Onlara çok teşekkür ediyorum.

- Kesinlikle benim ağzımdan Sibel Can ile ilgili bir şey çıkmadı. Zaten o zamanlar konuşamıyordum. Sesim çıkmıyordu ki...

- Sibel Can'ı çok seviyordum. Annem gibiydi. Aramadı, sormadı çok üzüldüm.

- Kesinlikle 'keşke' dediğim bir şey yok. Ben ne yaptıysam ailem için yaptım. İyi ki de yaptım.

- İbrahim Tatlıses arayıp soruyor. Onu çok seviyorum. Öyle bir adam ne Türkiye'de ne de dünyada yok. Bana 'sen bir meleksin' diyor.

- Tek hayalim ayağa kalkmak, yürümek, koşmak, şarkı söylemek. Sonra ev alacağım, anneme babama her şey alacağım. Hep böyle kalacak değilim. Allah büyüktür. 

- Yarışma görüntülerini izleyince eskiyi hatırlıyorum, üzülüyorum.

- Bol bol fizik tedavi lazım. Şu an evdeyim, tedavi görmüyorum. Ablam bana bakıyor. Doktor 'her saat çalışma lazım' dedi. Maddi sıkıntıdan dolayı tedavi görmüyorum. Hastaneye gittim 'süresi dolmuş' dediler bizi hastaneye almadılar.

- Ben sadece o katile karşı nefret duyuyorum. O bir katil. Beni öldürmek istedi ama Allah bana yardım etti. Dünyada binlerce kadın ölüyor. Artık yeter. Buna 'dur' diyelim. 

- Psikolojik bir destek almadım. 

- Ayın 24'ünde mahkeme var. O katilin cezası hala verilmedi. 

Mutlu Kaya'nın ablası Dilek Kaya ise şunları söyledi:

- Sibel Can, Diyarbakır'da hastanedeyken oraya geldi. Onun dışında bir telefon konuşmamız bile olmadı. Sibel Can bize yardım etmek zorunda değil zaten. Bunu kişiselleştirerek Sibel Can'dan bir şey istemedik. Gazeteciler sorunca, yardım etmedi dedim.

- Gazetelerde köşe yazarları bizim Sibel Can'dan ev ve araba istediğimizi yazdı. Bu da annemi daha perişan hale getirdi. Bunlar insanı yaralayan şeyler.

- Sibel Can'ın bize yardım ettiğini düşünüp bize yardım etmeyenler oldu. Ev almış, araba almış, şu kadar para vermiş öyle bir durum yok. Yine de üstüne basa basa söylüyorum. Bize yardım etmek zorunda değil.

- Size birisi 'maddi manevi arkanızdayım' dese ne düşünürsünüz. Gazetecilere bile 'Mutlu benim manevi kızım, onun arkasındayım' dedi. Bu durum bizi kırmadı. O gazetecilere 'ben onlara yardım ettim' diyene kadar biz ağzımızı açmadık.

- Biz dilenci değiliz. İnsanlar bizi yanlış anlamasın. 

- Şu an eskiye oranla çok daha iyi. İlk uyandığında kimseyi istemiyordu. Ben odasındaki televizyonu kapatsam bile yan odadaki televizyondan Sibel Can'ın onunla ilgili söylediği şeyleri duydu.

- Keşke Sibel Can gazetecilere açıklama yapmadan önce bizi arayıp bir sorsaydı.

- Devletin verdiği belli bir seans süresi var. O süre dolduktan sonra yatış yapılamıyor. O yüzden tedavi bitti.

- 18 Mayıs'tan bu yana Mutlu'ya ben bakıyorum. Allah'ın izni ile iyileşir.

 

FİKRET ORMAN: FİZİK TEDAVİSİNİ ÜSTLENİYORUM

Programa telefonla bağlanan Beşiktaş Kulübü Başkanı  "Ben normalde televizyon izleyemiyorum. Mutlu'yu gördüm. Benim de 2 tane kızım var. Çok etkilendim. Onun fizik tedavisini ben yaptıracağım. Geçmiş olsun diliyorum. " dedi.