Mutfak sevdalısı

* Sizi, sanat ve cemiyet hayatını bir araya getiren Ziyade Fasıl’ın sahibi olarak tanıyoruz. Kısaca hikâyenizden söz eder misiniz?

- Harika yemekler yapan bir annenin ve damak tadı çok iyi olan bir babanın kızıyım. İstanbul Üniversitesi Turizm Bölümü mezunuyum. Turizm ve gıda sektörlerinin önde gelen kuruluşlarında çeşitli görevler üstlendim. Fakat öğrenmeye hiç doymadım. Yurtiçi ve yurtdışında restoran, servis yönetimi-kalitesi, gıda hijyeni, turizm pazarlaması ve yemek yapabilme becerimi geliştirmek için eğitimler aldım. 2005 yılında Ziyade Fasıl’ı hayata geçirdim. Yeri geldi mutfağa girip yemek yaptım, bulaşık yıkadım, yeri geldi rezervasyonlarla ilgilendim. Gastronomi eğitimi kimliğimle mutfak sevdamı bir araya getirdim. Gastronomi sektörünün hak ettiği değeri kazanması amacıyla Türkiye Lezzet Hareketi Başkan Yardımcılığı ve Lezzet Yazarları Dernek Başkanlığı’nı yapmaktayım.

* Yemek yapmak bir tutku mu yoksa yetenek işi mi sizce?

- İşin matematiğini çözdükten sonra herkes yemek yapabilir. Yemeğin sanata dönüşmesi ise başka bir konu. Önemli olan doğru tariflerle doğru pişirme tekniklerini kullanmak, bunu sunumla da birleştirip bütünü yakalamak. Benim için yemek yapmak bir tutku.

* Kendinizi şef olarak mı tanımlıyorsunuz?

- Yemek yapmayı çok seven ve yaptığı yemeği en az o yemek güzelliğinde sunmayı seven biriyim. İş profesyonelliğe gelirse; şefim. Gastronomi uzmanı, eğitmeni ve yemek yazarıyım. Kendinizi istediğiniz her şekilde tanımlayabilirsiniz, mühim olan, yaptığınız tanımın altını dolduracak donanıma sahip olmanız. Hâlâ “Bu temeli daha nasıl sağlamlaştırabilirim?” diye uğraşıyorum.

GURMELİK SADECE YEMEĞİN TADINA BAKMAK DEĞİLDİR

* Aynı zamanda çok iyi bir gurmesiniz...

- İyi yemek yaptığını iddia eden biri gurme de olmalı. Bir gurme yiyeceklerini ince bir zevkle seçer. Gurmelik zeki, duyarlı, olgun, dengeli, zevkli insanlara mahsus bir özelliktir. Genelde yemek kültürü yüksek, yeme içme adabına hakim, sadece yemeği değil yemeğin matematiğini bilen insanlara denir.

* Lezzet uğruna Türkiye’yi, dünyayı dolaşanlardan mısınız?

- Yemek yemek için değil ama daha iyiyi nasıl yaparımın peşinde dünyayı dolaşabilirim.

* “Günümüz Lezzetleri” kitabınız raflarda yerini aldı. İlgi nasıl?

- Kitabım, kariyer hayatımdaki en önemli dönüm noktalarından biri. Satışlar gayet iyi. * Kitabınızın içeriğine nasıl karar verdiniz?

- Bu konuda bana Ziyade Fasıl misafirleri ilham verdi. Müşterilerimizin mönüdeki lezzetlerin tariflerini istemeleri, çıkış noktam oldu.

* İnsanlar gelip sizden ders alabilir mi peki?

- Kişisel ders veremiyorum. Şu sıralar özel bir turnuvada dövüşecek olan, Avatar Atakan Arslan’ın beslenme programıyla ilgili bir çalışma yürütüyoruz örneğin. Bir dönem özel üniversitelerde ders verdim. Bir yemek atölyesi oluşturma projem var. Partnerim Ayvaz Akbacak ile de Bir Mutfak İki Şef eğitim çalışmalarımız devam ediyor.

YEMEĞİN SUNUMU DA AYRICALIKLI OLMALI

* “Sofra sanatı” konusunda da çalışmalarınız var...

- Yemek yapmak kadar sunumuna da önem veriyorum. Güzel bir yemek, eğer sıradan bir şekilde sunuluyorsa özelliğini yitiriyor. Sahanda yumurtayı bile, sunumla çok daha çekici hale getirebilirsiniz. Birçok ünlüyle, özel günleri öncesi veya kalabalık misafir grupları ağırlayacaklarında birlikte mutfağa girip yemek yapıyor, şahane davet sofraları hazırlıyoruz.