Güncelleme Tarihi:
* “Kocan Kadar Konuş” gerçekten çok eğlenceliydi, devam filmi de onu aratmamış.
- Devam filmi ama kendi başına yeni bir film olarak da bakılabilir. Çünkü öncekini kaçıranlar “İlkini izlemedim ama keyif aldım” dediler.
* Nasıl oluyor o?
- Çünkü konu da net. İlkinin üzerine yeni şeyler eklenerek yapılmış bir film. Kıvanç Baruönü, işe her zaman nerede eksik var, başka ne yapabilirim gözüyle bakan, kendi yaptığı işe hemen aşık olmayan biri. Ele aldığı işe seyirciye sunulacağı son ana kadar emek harcıyor. O nedenle ikincisinin tadı daha da güzel olmuş diyebilirim.
* İlk filmde Efsun’u (Ezgi Mola) asansörde Sinan’a evlenme teklif ederken bırakmıştık. İkincisinde aşıklar muradına eriyor, düğün hazırlıkları başlıyor. Ben izlerken Fransız romantik komedilerinin tadını aldım filmde ama diğer yandan babaanne-anneanne çekişmesi güzel bir Türk tadı eklemiş.
- Güzel olmuş değil mi? Bu filmde aramıza Hümeyra da katıldı. Nevra Serezli’nin karşısında böyle bir ağırlık olması bize yeni bir dinamik getirdi. Erkek tarafının da işin içine girmesi gerekiyordu, böylece hikayenin kanatları biraz daha açıldı.
* Bir de ilk filmde Sinan ve ailesi çok kusursuz resmedilmişti. Ama işin içine babaannesi girince, tablonun o kadar da mükemmel olmadığı ortaya çıktı, eğlenceye eğlence katıldı. Siz izleyici olarak baktığınızda ne düşünüyorsunuz?
- Ben de filmin tamamını ilk kez seyircili gösterimde izleyebildim. Çok beğendim hatta oynadığımı unutup güldüm bol bol. Ezgi bir ara elimi falan sıktı hatta... Ama ne yapayım yani, gülesim geliyorsa güleceğim... Filmde gerçekten eğlendim. Bir kere Hümeyra ve Nevra Serezli müthiş... Ezgi keza aynı şekilde...
* Ya siz?
- Ben de ikinci filmde ağırlığı biraz daha atmıştım üzerimden. İlkinde tam rahatladım, film bitti. İkincisinde birbirini tanıyan ekip avantajı vardı, ben de çok daha rahattım kamera önünde...
OĞLUM SANA NE HEDİYE EDECEKLER!
* Bu filmdeki eğlence, sosyal hayatınıza nasıl yansıdı?
- Kıvanç Baruönü ile bir reklam çalışmamız olmuştu, o zaman “İnşallah birlikte bir film yapabiliriz” demiştim. O hayal gerçekleşti. Ezgi ile de çok eski arkadaştık zaten, bu film sayesinde arkadaşlığımız perçinlendi. BKM’ye gelince, orası kendi içinde bir aile. O aileye girdiğiniz zaman siz de bir parçası oluyorsunuz. Kıvanç ve Ezgi, BKM ile bugüne kadar pek çok iş yapmış. Benim de ilk gözümü açtığım yer BKM. İlk figürasyonum (Organize İşler), ilk dizim (Ölümsüz Aşk), ilk başrol (Fırtına), ilk komedi tarzı film falan... Kariyerimdeki her şeyin ilkini bu çatı altında yaşadım. Beşiktaş Kültür Merkezi’ne ne kadar teşekkür etsem az.
ÜLKE REKLAMI AÇISINDAN TARİHİN EN ÖNEMLİ DÖNEMİNİ YAŞIYORUZ
* “Kocan Kadar Konuş: Diriliş”in galasında Yunanistan ve Gürcistan’dan gelen dostlarınız da vardı.
- Sağ olsunlar onlar da geldi, evet. Benim için çok önemli insanlar. Birlikte lösemili çocuklar yararına çalışmalar da yürütüyoruz. Malum, bizim diziler Balkanlar’da çok izleniyor, kapsamını genişletmek istiyoruz. Bence ülke reklamı açısından tarihin en önemli dönemini yaşıyoruz.