Güncelleme Tarihi:
◊ Öncelikle yeni diziniz hayırlı olsun diyelim... “Evlat Kokusu”nda sizi Cevahir olarak izleyeceğiz. O karakteri ilk olarak sizden dinleyelim mi?
- Teşekkür ederim. Cevahir, Türkiye’nin önde gelen enerji şirketlerinden birinin sahibi olan Akbaş Ailesi’nin ortanca çocuğu. Özgürlüğüne ve gece hayatına düşkün. Zeki, bencil, küstah, çapkın, sınırları ve ayarları olmayan bir adam. Kolay öfkeleniyor ve her öfkelendiğinde de mutlaka bir hata yapıyor. Aile şirketlerinin başında kendisi yerine küçük kardeşinin olmasını hazmedemiyor. Bu sebepten hem Hünkar’a hem Aslan’a içten içe bileniyor. Eşi Belma’yı önemsemiyor. Hayattaki tek zaafı kızı Cemre. Ancak onun da böyle davranmasının kendine göre haklı sebepleri var.
◊ Uzun süredir ekranda yoksunuz. Eminim bu dönemde birçok hikaye okumuş ve birçok teklif almışsınızdır, ama siz “Evlat Kokusu”nu tercih ettiniz. Projede sizi cezbeden şey neydi?
- Üç yıldır televizyona ara verdim çünkü hep romantik komedi teklifleri geldi. Ben ise oyunculuk konusunda kendimi mutlu edebileceğim bir iş istedim. 1998 senesinden beri zaten bir ayağım Amerika’da. Los Angeles’ta yaşıyorum. Los Angeles’ta oyunculuğun yanı sıra ticaretle ve borsayla uğraşıyorum. Türkiye’ye ancak proje kabul ettiğimde dönüyorum. “Evlat Kokusu” için Endemol Shine Türkiye beni aradı. Senaryoyu ve karakterimi bana görüntülü telefon konuşmasında anlattılar. Cevahir, arıza ve çetrefilli bir karakter. Hem karakteri çok sevdim hem de Endemol Shine, Los Angeles başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde çok güçlü bir yapım şirketi. Onlarla çalışmak da çok arzu ettiğim bir durumdu. İkisi birleşince “Evlat Kokusu”nu kabul edip İstanbul’a döndüm.
◊ Sette ortam nasıl? Diğer oyuncularla daha önce çalışmış mıydınız?
- Türkiye’deki ilk dizim “Vazgeç Gönlüm”de Barış Kılıç ile çalışmış ve dizi bittikten sonra da arkadaşlığımızı devam ettirmiştik. Sedef (Avcı), Hande (Soral) ve Yeşim (Salkım) ile de çok iyi anlaştık. Yönetmenlerimiz Erol Özlevi ve Sedat İnci ile de çok uyumluyuz. Samimiyetle söylüyorum, ikisini de görünce sarılasım geliyor.
“TARZAN”I İZLEYİP BALKONDAN ATLADIM
◊ Hayat hikayenize hatırlayabildiğiniz ilk anıyla başlayalım? Ve bu anınızı neden unutamadığınızla?
- Ankara’da doğdum, büyüdüm. 10 yaşımdayken teyzemlerin Fethiye’de bulunan evlerine gittik. Uzun ve benim çocuk ruhuma çok etki eden bir otobüs yolculuğuydu. Başka bir dünyayı keşfetmeye gidermişçesine heyecanlıydım. 10 yaşımda ilk kez deniz gördüm, düşünün...
◊ Çocukken nasıl bir Murat Han vardı? Yaramaz, uslu, çalışkan, kopya veren, bencil, futbol oynayan, ağaca tırmanan, çekingen, atılgan? Sizden dinleyelim?
- Öylesine yaramazdım ki nerede ağaç var, ben tepesinde... “Tarzan”ı izleyip balkondan atlamış çocuğum, daha nasıl anlatayım kendimi! Sabahtan akşama kadar sokakta oynayarak büyüdüm. Bunun, hayal dünyama ve oyunculuğuma çok katkısı oldu.
◊ Öğrencilik yıllarınız nasıldı? İlginç bir okul anınız var mı?
- Evde ders çalışmazdım ama okulda çok başarılıydım. İlkokuldayken öğretmen ev ödevi verirdi. Okuldan çıktığımda eve giderken bir yandan da ödevimi yapmaya başlardım ki sokakta oynayabilmem için daha çok vaktim olsun... Annem benim bir yandan koşup diğer yandan ödevimi yapabilme becerime hep hayret etmişti...
MERHAMET... HEM EN ZAYIF HEM DE EN GÜÇLÜ YANIM
◊ Cevahir hayatta en çok kızına değer veriyor, Peki siz hayatınızda en çok neye ve kime değer verirsiniz. Neden?
- Aileme çok değer veririm. Ve onlarla geçirdiğim kaliteli zamanı çok önemserim.
◊ Ekranda birçok yapım varken izleyici “Evlat Kokusu”nu neden izlesin?
- Herkesin nedeni farklı olabilir. Ben bu büyük projede oynamak için kendi sebeplerimi koyarım ortaya ama izlemek için sebepler size ait...
◊ Özel hayatınızda ülkede ya da dünyada en çok ne için endişeleniyorsunuz?
- İnsanların birbirlerine olan tahammülsüzlükleri, kutuplaşmaları, birbirlerinin farklılıklarını kabul etmeyişleri beni endişelendiriyor.
◊ En güçlü ve en zayıf yönleriniz neler?
- En zayıf yönüm herhalde merhametim... Ama o aynı zamanda benim en güçlü yönüm.
◊ “Evlat Kokusu” aynı zamanda bir aile dizisi. Aile sizin için ne anlama geliyor?
- Aile benim için dünyada yerine başka bir değeri koyamayacağım tek şey. Arkadaşın, eşin, dostun, hayatındaki herkes değişebilir ama ailen hep sana, sen de onlara aitsin. Bence çok özel bir bağ.
SADECE GÜZEL YA DA YAKIŞIKLI OLDUKLARI İÇİN OYUNCULUK YAPANLARA BİR TAVSİYEM VAR...
◊ Yolun başındaki genç oyunculara ne tavsiye edersiniz?
- Sadece güzel ve yakışıklı oldukları için oyunculuk yapıp güzel para kazananlar var. Şimdi bunu göremezler ama ileriki yıllarda işler aynı gitmeyebilir, daha güzeli ve yakışıklısı gelip onların yerine oturabilir. O sebepten, kazandıkları paranın bir kısmı ile kendilerine eğitim öğrenim anlamında yatırım yapmaları gerekir. İleride bu mesleği sürdürmek, belki de karakter oyuncusu olabilmek için çok önemli bir adım atmış olurlar böylece.
◊ Oyuncu olmasaydınız hangi mesleği tercih ederdiniz?
- Yaratıcığı ve dizayn işlerini çok seviyorum. Tasarımcı olurdum büyük ihtimalle.
OKULA VERECEK PARAM BİLE YOKKEN AMERİKA’YA GİTTİM
◊ Yaptığınız en büyük çılgınlık?
- Okula verecek param bile yokken Amerika’ya gitmek ve o okulu okuyabilmek...
◊ Henüz gerçekleştirmediğiniz bir isteğiniz?
- Dünyanın pek çok ülkesini gezip görmeyi çok istiyorum. Uzakdoğu’yu, Meksika’yı... Ama kendi kendime planlama yapamıyorum bir türlü. Belki bir gün biri, benim için bunu yapar...
◊ Sizin hayat felsefenizi anlatan cümle?
- Bu felsefe bir cümle ile anlatılabilseydi inanın anlatırdım... Bilmem... İlk aklıma gelen: Kendin ol, anı yaşa...