Güncelleme Tarihi:
Murat Dalkılıç’ın kendi kendine ettiğini dışarıdan gözlemleyip üzülmemek zor.
Canı yanan bir ergen gibi davranıyor. Delirip delirip yaptığı şeyler “cool” havasına şuna buna değil, artık doğrudan sosyal çevresine, kişisel ilişkilerine, önemli dostluklarına zarar veriyor.
En son yılbaşı programına eski sevgisi Hande Erçel ile Kerem Bürsin’i çıkardı diye Acun Ilıcalı’yla köprüleri attı, sosyal medyada takibi bıraktı. O ve başka birçok insanı.
Bir nevi erken girilmiş 40 yaş bunalımı yaşıyor gibi. Yeteneklerinizin ve fiziki kuvvetinizin zirvesinin artık geride kaldığını hissedersiniz.
Üstelik ömrünüzün önemli bir kısmı da geçmiştir...
“Bir erkek gücünü kaybedince, kadınların saygısını yitirir” gibi açıklamalar yapmaya başladı. Bu söylediklerinden 37 yaşındaki Dalkılıç’ın aslında hangi kafada olduğunu anlıyoruz biraz...
◊ Gücünü kaybetmiş...
◊ Kadınların saygısını yitirmiş...
◊ Hatta bu yüzden sevgilisini kaybetmiş zannediyor kendini.
Evet, son bir-iki senedir önceki birkaç seneye nazaran daha az üretken, daha az popüler belki.
Ama herkes biraz öyle değil mi? Zaten bir senedir pandemi var. Kimin filmi, kimin turnesi rayında gitti ki?
Ama asıl tetikleyici, ayrıldığı sevgilisi Hande Erçel ile Kerem Bürsin arasındaki sinerji oldu.
Belki kendisini Kerem Bürsin ile kıyaslıyor ve onun tercih edildiğini düşünüyor.
Onlarla kurulan her teması, kendisine ihanet olarak algılıyor.
Kimse sesini çıkarmadı ama geçen hafta Hande Erçel’i takipten çıkarırken yaptığı açıklama da “faul”dü. “Özel hayatını çok gösteriyor, çok gözüme sokuyor” türünden bir açıklama. Erçel, Bürsin’le birlikte olabilir de olmayabilir de. Ama Murat Dalkılıç’la aralarında muhtemelen bir centilmenlik anlaşması vardır. İki taraf da birbiri aleyhinde olumsuz açıklamalar yapmayacak, bundan sonraki ilişkileri hakkında olumlu/olumsuz yorumlardan (var, yok, iyi, kötü, vs.) kaçınacak...
İşte Dalkılıç bunu da çiğnedi prensipte.
O sözler, Hande Erçel’in Kerem Bürsin’le ikide bir yaptığı paylaşımların “özel hayat” olduğunun Murat Dalkılıç tarafından ilan edilmesiydi aslında.