◊ Türk sanat müziği sanatçısı olarak ilk defa bir pop albümü yaptınız. Öncelikle albümü sizden dinleyelim...
- Albümde 8 şarkı var. 90’lı yılların hitlerine yer verdik. Zaten benim yıllardır müzik hayatımda olmasını istediğim çalışmalardan biriydi. Pop albümü yapmadan evvel yıllar öncede sahne çalışmalarımda, konserlerimde repertuvarımda bulunduruyordum şarkıları. Hâlâ da okuyorum. O yüzden bu proje çok özel. Fotoğraflarım dahi farklı oldu. Mehmet Turgut tarafından farklı imaja büründüm. Çok uçlara taşmadan, her iki imajımı da koruyarak sevenlerime sunuyorum.
◊ Bu sekiz şarkı neler peki?
- Her biri ayrı değerli müzisyen dostlarımdan gelen şarkılar. 2 şarkı Tarkan’dan, bir şarkı Yıldız Tilbe’den, Sezen Aksu’dan, Metin Özülkü’den, Harun Kolçak’tan var. Birçok kaliteli meslektaşımın güzel şarkılarına yer verdik.
◊ Albümün hazırlık süreci nasıldı?
- Biz repertuvar aşamasında aslında bayağı sıkıntılı bir süreç geçirdik. Şarkı seçiminde çok zorlandık. Her şarkıyı ayrı ayrı okumak istedim ama öyle olamadı maalesef. Özel bir proje çalışması olduğu için en özellerini seçmek durumundaydık. O yüzden bu aşama uzundu.
◊ Ne kadar sürede tamamlandı albüm?
- 2 sene sürdü.
TARKAN’IN ŞARKILARINI TELEFONLA ALDIM◊ Şarkıları alırken nasıl bir yol izlediniz? Siz mi sanatçı dostlarınızın kapısını çaldınız yoksa fikirler mi size sunuldu?- Sağ olsun sanatçı dostlarım, bu şarkıları istediğimi söylediğimde hiçbir sıkıntı çıkarmadılar. Onlar da böyle bir albüm çıkaracağımı duyunca çok mutlu olduklarını söyleyerek örnekler sundular. Önümde şarkılardan yığın vardı
diyebilirim.
◊ Şarkı alışverişi sırasında şarkı sahipleriyle aranızda geçen, bize anlatabileceğiniz değişik bir anı oluştu mu?- Sevgili Tarkan’la telefonda anlaştık. (Gülüyor) Bir gün aradım, o da stüdyodaymış. Hal hatır sorarak başladık sohbete, “2 şarkınızı okuyacağım” dedim. “Hayırlı olsun” dedi ve şarkıyı aldım. Gönlü çok zengin bir insan, “Hayırlı olsun” cümlesi tek yanıtı oldu.
◊ Bu albümün sizdeki anlamı nedir?- Albüm duygusal anlamda kendimle ölçmediğim bir yapıt. Ben popu da çok seven, okuyan bir insanım. Yaptığım her albümde pop tarzında bir şey vardı. Ama bu sadece pop albümü olduğundan, benim için farklı bir çalışma oldu. Şarkıları keyifle okudum.
ÇOCUĞUMUN TASARIMI EN GÜZELİ OLDU◊ Şarkı seçimleri tamamen size mi ait yoksa fikir alışverişi yaptınız mı?- Tamamen bana ait değil. Yapım her zaman görüşe açık olmaktır. İnsanız ve yanlış
seçimler yapabiliriz. Kalabalık bir ekiple yaptım seçimleri.
◊ Albüm kapağını oğlunuz Ender Diril tasarlamış, doğru mudur?- Benim yıllardır yaptığım albümlerin çok farklı kapakları oldu ama oğlumun hakkını yiyemem, bu benim için en özeli. Çocuğumun tasarımı sanırım en güzeli. Çok emek vermiş, Avrupai bir kapak yapmış. Gençlerin algısını, farklı bakışını göstermiş, sağ olsun.
◊ Pop şarkıları söylerken bir koçla çalıştınız mı? - Tabii Murat Aziret’le çalıştım. Okuma koçluğumu yaptı. Albümün altyapılarını bitip, okuma safhasına geçince ekstra çalışma gerekti. Sağ olsun Ozan Çolakoğlu da bu konuda bir numara. O da yüreğini koydu. Türk müziği solistiyle pop yaptı Ozan, emeğini küçümseyemem. Pop albümü yapmak istedim ama gerçekten pop albümü pop gibi olsun istedim. Türk müziğinde kullandığım gırtlak, stüdyoda kulaklığı takınca yerine geri dönüyor. Kaptırınca kendimi, Türk müziği tadı geliyordu. Pop tadı olsun istediğim için koçla çalışmak en doğrusuydu.
◊ Albümde 3 tane özel kadın solist size vokal yapmış. Bu sürpriz isimler kimler?- Bana ilk Gülşen sürpriz yaptı. Stüdyodayım bir gün, Gülşen de Ozan’ın yanında oturuyor. Okuduğum parçadaki vokali dinliyorum, kim bu diyorum. Uzun bir süre dinledim, Ozan’ın yanına gittim, “Tanıdık bir ses bu vokal ama kim yahu?” diye sordum. O an anladım, Gülşen’e döndüm ve “Sensin o, sen!” dedim. Ardından Linet duymuş, “Muzo ben de yapacağım” dedi. Sonra da Aşkın Nur Yengi eklendi. Sağ olsun dostlarım.
◊ Pop albümü dışında bir de “Zeki Müren’e Saygı” albümünde adınız geçiyor, doğru mudur?- Nisanda DMC’den çıkacak olan Zeki Müren adına hazırlanmış albümün içinde benim de Zeki Müren’in bir şarkısını okuduğum yer var. Benim için bu şarkı çok özel.
◊ Hangi şarkı ve neden özel?- Rahmetli Zeki Müren, bu şarkıyı çekeceği
film için yazmış ve bestelemiş. Ve sadece filmde okunmuş şarkı, onun dışında Zeki Müren bu şarkıyı albüme koyamamış. “Kalbimin Sahibisin” adlı bir şarkı.
◊ Bu arada Ahmet Selçuk İlkan’ın da albümünde yer alıyorsunuz değil mi?- Ahmet Selçuk İlkan adına hazırlanan bir albüm ve mayısta çıkacak. Orada da “Kahır Mektubu”nu okudum. “Kahır Mektubu”nun bende çok özel bir anısı var. Gözlerimi doldurur bu anı...
◊ Nasıl bir anı? - Muzaffer Özpınar, 2015 yılında vefat etti. Muzaffer Baba’yla biz her gün buluşurduk, o bana gelirdi, ben ona giderdim. Bir gün bana, “Muzo, sen benim kızımsın. Bütün masraflar, her şey benden. Şu bana ait olan eserlerden bir albüm yap bana. Kahır Mektubu’nu da sen oku” dedi. Kıramayacağı biri istemiş, vermiş ama beğenmemiş. Kim olduğunu söylemedi. “Sen oku, şarkının hakkını ver” dedi. Konuşmanın üstünden çok geçmeden, Muzaffer Baba’yı kaybettik. Bende bu şarkının anısı böyledir, özeldir. Stüdyoda okurken, Muzaffer Baba’nın kalbindeki arzuyu hissettim, duygulandım. Keşke rahmetli hayatta olsaydı.
HERKES BANA “MUZO” DER◊ İş dışında günlük hayatınızda neler yapıyorsunuz? - Koşuşturmakla geçiyor günlerim, stüdyolarda. Albüm sonrasını planlayan toplantılar, tanıtımlarla ilgili fikirler üretmekle uğraşıyorum.
◊ Peki ya neden size Muzo diyorlar?- Muazzez ismi uzun, herkes bana Muzo der.
ÇOK MERHAMETLİYİM
◊ Sosyal medyayla aranız nasıl?
- Her insanda olduğu gibi merhamet duygum ağır basıyor. Çok üzülen bir kadınım. Bu yüzden hiç Facebook’ta paylaşımlara bakmıyorum. Bazı acı gönderileri yüreğim kaldırmıyor, canım yanıyor, kalbim feryat ediyor. Kötü Facebook paylaşımlarını görünce camı açıp çığlık atmak istiyorum. Merhamet yönüm çok ağır. Bu yüzden sosyal medyayla aram kötü. Mesela kedi köpek işkenceleri paylaşılınca çıldırıyorum. Yazık günah, kadınlara yapılan şiddeti asla tasvip etmiyorum, camı açıp avaz avaz bağırmak istiyorum.
◊ Bu konularda hassas biri olarak var mı sosyal sorumluluk projesi olabilecek bir düşünceniz?
- Zaman zaman birtakım çalışmalarım oluyor. Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi’yim. Özellikle Mülteciler Yüksek Konseyi’nde. Onun dışında kendi adıma yaptığım yardımlar oluyor. Yıllar önce Ankara’da lösemi çocuklar için her türlü bakım ve tedaviyi ücretsiz yaptırabilecekleri lösemili çocuklar hastanesi açmıştım. Zamanında Bosna’da bir çalışmam olmuştu. Yardımlarımı paylaşmayı, duyurmayı sevmiyorum.
◊ Mültecilerden evlat edinmeye sıcak bakıyor musunuz?
- Ben evlat edinmeyi Bosna’da istemiştim 15 yıl önce falan. Bosna savaşı NATO gücüyle durdurulmuştu. Ben orada Türk tugayına da gitmiştim, askerlerimizin yanına. Bosna’da ailelerini savaşta kaybeden ya da savaşta tecavüze uğramış kadınların dünyaya getirdikleri bebekleri kabul etmediği bir yuvaya gitmiştim. 2 buçuk 3 yaşında mavi gözlü, sarışın, yanakları pembe, beyaz tenli bir kız çocuğu vardı. “Bunu bana verin, evlat edineyim” demiştim. En azından bir çocuğun hayatı kurtulurdu, ama vermemişlerdi. O kız herhalde şimdi 20 yaşına yakındır.
YILLARDIR AYNI KİLODAYIM
◊ Fotoğraflarda farklı bir Muazzez Ersoy görüyorum. Form tutma, kilo verme çalışması da var mı?
- Mehmet Turgut yeni beni yarattı. Ofiste buluştuk, “Bana bırak. Makyaj da bende, styling de, seçimler de” dedi. Ben eşofmanımı giydim, stüdyoya gittim. Her şey onun emeği. Herhangi bir kilo verme de yok, estetik de, çok şükür. Yıllardır aynı kilodayım ben. 5 yıl önce aldığım şeyleri de giyebiliyorum ama ekranlar maalesef 6-7 kilo üstüne koyuyor. Mercek balık görüntüsü gibi kamera önünde bizi yayıyor. Kilo alma, verme olaylarına girmemeye çalışıyorum çünkü sarkma olur. Ben ipin ucunu kaçırmıyorum. Korse dahi giymem içime ben. Yoksa okuyamam şarkıyı. Diyafram kullanan bir kadınım.
SÜRPRİZ BİR TANITIM OLACAK
◊ Albümün ilk konser tarihi belli oldu mu?
- Allah kısmet ederse, TİM Show Center’da, nisan ayında olacak albüm tanıtım konseri. Benim çok sevdiğim, büyük hürmet ve saygı duyduğum Türker İnanoğlu da tanıtım konseri için özel bir proje düşünmüş. Benim de haberim yok, sürpriz olacak.
◊ Sizin gönlünüzden geçen nedir?
- Türker Abi’ye benim fikir vermem söz konusu olamaz. O bu konularda duayen. Ben ona ne fikir verebilirim ki, mümkün değil.