Güncelleme Tarihi:
GÜLDÜREN DİYALOG
Miss Turkey 2021 yarışması büyük heyecana sahne oldu. Törenin sunuculuğunu Eser ve Berfu Yenenler çifti yaptı. Jüri koltuğunda Can Sandıkçıoğlu, Yıldırım Mayruk, Azra Akın, Arzum Onan, Aslıhan Koruyan Sabancı, Çağla Şıkel ve Farmasi Yönetim Kurulu Üyesi Emre Tuna vardı.
Miss Turkey 2015 yılında yarışan ve dördüncü olan Berfu Yenenler ile eşi Eser Yenenler arasında geçen diyalog geceye damga vurdu.
İlk canlı yayın deneyimine çıktığını belirten ve patavatsız biri olduğunu söyleyen Berfu Yenenler'in bu sözlerinin ardından Eser Yenenler eşine, "Sen kendini bana bırak, rahat ol" ifadelerini kullandı.
"NE ZAMAN KENDİMİ SANA BIRAKSAM..."
Berfu Yenenler'in eşine verdiği cevap ise salonda önce derin bir sessizlik yarattı, sonra kahkaha tufanı kopardı. Berfu Yenenler'in, "Eser, ne zaman kendimi sana bıraksam çocuğumuz oluyor" cevabı konukları ve ekran başındakileri güldürdü.
Sosyal medyada kısa sürede gündem olan ikili sempatik halleriyle dikkat çekti.
BERFU'DAN AÇIKLAMA!
"Eser, ne zaman kendimi sana bıraksam çocuğumuz oluyor" sözleriyle gündeme gelen Berfu Yenenler kendisini eleştirenlere sosyal medyadan cevap verdi:
“Karı-koca arasındaki naif bir şakadan bile duyar kasmak isteyenler için şunu söylemek isterim, televizyonda öpüşme görünce koşarak kanal değiştirmek zorunda olarak büyümedim ve burası özgür bir ülke. Eminim bu şakayı bir erkek yapsa bu kadar üstüne durulmazdı. Kadın olarak bu şakayı yaptığım için kendimi hiç rahatsız hissetmiyorum. Açıkçası bana bu alanı açtığı için de ekstra teşekkür ederim kocam”
KUZEY VE METE ADINDA İKİ ÇOCUKLARI VAR
Komedyen ve oyuncu Eser Yenenler ile Berfu Yıldız, 2019'da evlenmiş ve ilk çocukları Kuzey'i de dört ay sonra kucaklarına almıştı. Çiftin ikinci bebekleri Mete de Mart 2021'de dünyaya gelmişti.
Evlendikten sonra podyumlara ara veren Berfu Yenenler, Youtube paylaşımlarıyla adından söz ettirdi. Özel hayatına dair açıklamalar yapan Yenenler, düğünlerinin perde arkasını anlatmıştı...
'SADE BİR TÖREN...'
İkimizin de istediği tek şey, sade bir olay olmasıydı. Aileler bu işin içine girince pek de öyle olmuyor. Annem bir ara 'Eser'e bohça yapalım mı' diyordu.
'EV KONFERANS SALONU GİBİYDİ'
Eser, ailesiyle birlikte beni istemeye geldi. Babam birden Manas destanını okumaya başladı. Abartısız 15 dakika falan konuştu. Ev isteme ortamından ziyade, konferans salonuna dönüştü.
'30 TANE KAHVE YAPTIM'
Eser hayatında ilk defa gömlek giymiş olabilir. Terden üstüne yapışmıştı gömlek. Liseli çocuklar gibiydi. 30 kişi vardı evde ve ben 30 kişiye kahve yapıp, tek tek dağıttım.
'KİLYOS'A KARAR VERDİK'
Düğünü 3 ay sonra yapma kararı aldık. Ben denizli, kumsallı bir yer istiyordum, Eser de çimenli bir yer istiyordu. 2 tane yere baktık. İkisi de Kilyos'taydı ve birini seçtik. Tembellikten organizasyon şirketi bile aramadık. Çünkü her şeyin hallolacağını düşünüyorduk.
'SADECE ATLIKARINCA İSTEDİM'
3 ay boyunca bir daha asla düğün yerine gitmedik. Gelinlik için ise sadece 1 kez gittim. Annemler benden 58 kat daha paniklerdi. Ben sadece düğün yerinde bir atlıkarınca olsun istedim. Tek istediğim şey buydu! Nasıl bir piyasa varsa adam bizden acayip bir fiyat istedi. Neyse ki ikna ettik. Düğüne 2 gün kala adamı aradık ve asla ulaşamadık. Eser'i engellemiş. Bu isteğim de çöp oldu.
'GELİNLİK BEBATTI'
Gelinlik asla istediğim gibi olmadı. Kötü bir gelinlik diyemeyeceğim ama berbat diyebilirim. Hiç içime sinmeyen bir şey oldu. 2 gelinlik ve 1 tane after elbisesi istemiştim. Hiçbiri istediğim gibi olmadı.
'KEÇELİ KALEMLE YAZILMIŞ'
Kumsal olduğu için spor ayakkabı giymeye karar vermiştik. Bir tasarımcıya ayakkabıları gönderdik. Üzerinde Mr. Yenenler, Mrs. Yenenler tarzı bir şey yazacak. Düğünden bir gün önce ayakkabılar bize geldi ve adam keçeli kalemle yazmış!
'KADINLA TARTIŞACAĞIMI ANLADIM'
Organizatör kadınla buluştum. Sanki ona hiç istediklerimi söylememişim, örnek fotoğraf atmamışım gibi bana bir sürü şey göstermeye başladı. Baktım ki bu kadınla tartışacağım, bir daha buluşmadım.
'MEKAN AQUA PARK GİBİYDİ'
Bize düğünün yapılacağı kumsalın kapatılacağı söylenmişti. Saat 11.00 gibi mekana gittik. Plajda bikinisiyle koşup denize atlayan insanlar vardı. Mekan aqua parka dönmüş. Herkes masaların üstüne zıplıyor.
'NİKAH MEMURU GELMEDİ'
Nikah memurumuz nikaha gelmedi. Asıl korkunç olan oydu. Uzun bir yerden yürüdük, nikahın kıyılacağı yere geldik adam yok. Herkes bize bakıyor, biz herkese bakıyoruz. Sonra memur geldi, ufak şakalar falan filan...
'İKİNCİ GELİNLİK SAÇMALIK'
Nikahtan sonra gelinlik değiştirmeye gittim. Gelinlik giymek dünyanın en zor şeyi, ben neden ikinci gelinlik saçmalığı yaptım bilmiyorum..
'150 KİŞİYİ ÖPTÜK'
Düğünde 150 kişi falan vardı ve biz hepsini tek tek öpüp altın topladık. Garsonlar ünlüleri görünce sadece onlara yemek götürmüşler. Diğer insanlar aç kalmış!
'İLK SAATLER REZALETTİ'
Biz insanlar gitmeye başladıktan sonra sahile gitar, ateş keyfi yaparız diye düşünmüştük. Saat 00.00'da jandarma geldi. Düğünü bitirmek için. Şikayet gelmiş... Kilyos'ta! Etrafımız tamamen boş... Ev yok... Sahneyi kapattık, müziği kesmek zorunda kaldık. 2-3 saat daha masalarda oturduk ve düğün bitti! Eğlenceli bir düğün diyebiliriz ama bizim açımızdan ilk saatler kaos ve rezaletti.