Güncelleme Tarihi:
Ne verirseniz onu alıyorsunuz, hayatın tüm gerçekliği gibi... Ama bir fark var. Onlar bizden daha saf, daha duyarlı ve daha insancıllar. Yani bizden daha üstünler aslında.
Onlara anlayışlı ve sabırlı bir antrenör ile bir havuz verirseniz Avrupa Şampiyonluğu getiriyorlar size. Ama onlardan utanır, bir odaya kapatırsanız, zindan edersiniz hayatlarını.
Onlar, disipline sevgi katıp başarıyorlar. Kimi masa tenisi, kimi yüzme, kimi atletizm şampiyonu...
Ayakta alkışlıyorum benim kıymetli dostlarımı...Ve teşekkür ediyorum Türkiye Özel Sporcular Federasyonu’nun tüm
emek verenlerine...
◊ Sizleri tanıyabilir miyim?
- Hande: 33 yaşındayım. 20 seneden fazla süredir yüzüyorum. 7-8 yaşında başladım. Annem yüzmemi çok istedi.
Ben ilk başta biraz çekiniyordum. Sonra bir gün beni havuza attılar. O anda yüzmeye başladım. Çok sevdim ve devam ettim.
- Cenk: Ben de Hande gibi yüzücüyüm. Bugüne kadar dört madalya kazandım.
Bence yüzmek çok güzel bir şey. Mesela benim her yerime hatta kalbime bile iyi geliyor. Burada olmayı çok seviyorum.
-Okay: Ben iki senedir masa tenisi oynuyorum. Masa tenisi oynamaya okulda başladım. Çok sevdim. Geçen sene Türkiye 3’üncüsü oldum.
- Göktuğ: 15 senedir yüzüyorum. İki tarzda yüzüyorum. Serbest ve sırtüstü. Dört kez madalya kazandım.
- Erdi: Ben atletizm yapıyorum. 6 sene önce okulda başladım.
◊ Birçoğunuz Türkiye şampiyonu. Çok mu çalıştınız şampiyon olmak için?
- Dila: Sen de bizimle yüzersen şampiyon olabilirsin. Biz çok çalışıyoruz. Ben bugüne kadar 43 madalya kazandım.
◊ Can, 178 kilodan 70’e düşmüşsün. Sonrasında da Avrupa 3’üncüsü olmuşsun. Şahane bir başarı hikayen var. Bu süreçte neler yaptın anlatır mısın?
- Çok fazla spor yaptım. Doğru düzgün yemek yemedim. Diyet yaptım.
◊ Nasıl bir diyet yaptın?
- Zararlı şeyleri yemedim. Hâlâ beyaz ekmek ve tatlı yemiyorum. Çünkü onları yersem kilo alırım. Bisiklete biniyorum. 100 kilonun üzerinde zayıfladım. Şimdi sürekli yüzüyorum. Son Avrupa şampiyonasında 3’üncü oldum.
◊ Spor yapmayan arkadaşlarınız için ne söylersiniz?
- Dila: Biz tüm arkadaşlarımızın eğitim almalarını istiyoruz.
Çünkü biz spor yaptıktan sonra çok güçlü olduk.
Ben burada çok güzel arkadaşlar edindim. Çok fazla yarışmaya gittim ve madalya kazandım.
◊ İki buçuk yaşındaki Necmettin de mi eğitim alıyor?
- Berna Bal (Antrenör): Necmettin henüz küçük olduğu için yüzemiyor. Kasları çok güçsüz.
O nedenle ona suda terapi yapıyorum.
Necmettin havuza geldiğinde henüz sekiz aylıktı. O zamanlar kasları çok güçsüzdü ve kendi kendine bacaklarını, kollarını oynatamıyordu.
Şimdi suyun içinde bacaklarını kendi kendine oynatabiliyor. Ellerini ve kollarını hareket ettirebiliyor.
Doğduğunda kasları neredeyse sıfırdı. Hareket kabiliyeti yoktu.
Suda yapmış olduğumuz terapi sayesinde kasları güçlenmeye başladı. Boynunu çeviriyor, elini ağzına götürüyor.
Bunları yapabiliyor olması bu yaş için büyük başarı.
Down sendromlu çocuklarda hidroterapi adını verdiğimiz bu uygulama çok önemli.
Ne kadar erken yaşta suda terapi uygulanmaya başlanırsa ileride çocukların kasları için o kadar iyi olur.
Down sendromlu Hande Özyer’in Türkiye ve Avrupa şampiyonlukları bulunuyor.
HİÇBİR ANTRENMANI KAÇIRMAZLAR, TÜM KOMUTLARI ALIRLAR
◊ Berna Hanım kaç senedir özel öğrencilerle çalışıyorsunuz?
- Benim normalde branşım bedensel engelliler. Ancak dört senedir özel sporcularla ilgileniyorum. Yüzme antrenörüyüm.
◊ Spora başladıktan sonra çocukların hayatlarındaki en büyük değişim ne oluyor?
- Buraya gelmeye başladıktan sonra çocuklar sosyalleşmeye başlıyor. Bir süre sonra antrenman çıkışında arkadaşlarıyla ve aileleriyle birlikte bir yerlere gidiyorlar. Hem çocuklar hem de aileler de dost olmaya başlıyor. Birbirlerini teşvik ediyor. Biri drama kursuna gidecekse diğer arkadaşını da çağırıyor. Böyle sosyal çevreleri yayılmaya başlıyor. Bu da sosyal bağlarının güçlü olmasını, sosyal çocuklar olmalarını sağlıyor.
◊ Sizce aileler çocuklarını kaç yaşında spora başlatmalı?
- Özel sporcular üç kategoriye ayrılıyor. Otistikler, zihinsel engelliler ve down sendromlular.
Down sendromlular dünyaya geldiklerinde kasları çok zayıf oluyor. Keşke her çocuğa yetecek kadar tesisimiz olsa da hidroterapi havuzlarında çocuklarımızın kaslarını güçlendirmek için çalışmalar yapabilsek.
Hidroterapi havuzlarının yetersiz olması sebebiyle sıkıntı içindeyiz. Kasların güçlenmesi için bebeklikten itibaren dediğim gibi hidroterapi havuzlarında çalışmak gerekli. Bunun dışında yüzme için uygun olan yaş 7’dir. Atletizm için genelde 9 yaştır ama down sendromlu bireylerde 12 yaşında başlanılmasını daha çok tercih ediyoruz. Fiziki olarak erken yaşta çok fazla yükleme yapamıyorsunuz.
Kalp kapakçıklarında da bir hassasiyetleri olduğu için 12 yaşından sonra başlanılmasını tavsiye ediyoruz. Gençlik Hizmetleri İl Müdürlüğü’nün spor tesislerinde, havuzlarında engellilerden hiçbir şekilde ücret alınmıyor.
Bunu ne kadar çok duyurursak o kadar iyi olur.
◊ Özel sporcuların diğer sporculara göre avantajlı oldukları durumlar var mı?
- Hiçbir şekilde antrenmanları kaçırmıyorlar. Normal çocuklarla çalıştığınız zaman “altı ayak, bir kol yapacaksın” dediğimizde onlar 4 ayak yaparken özel çocuklar altı ayak ve bir kol hareketi yapıyor.
Bizim komutlarımızı çok iyi bir şekilde alıyorlar. Zaten sporcularla aramızdaki güçlü iletişimin en önemli sebeplerinden biri de komuttur. Sporcular havuza geldiğinde onları hemen havuza atmıyoruz.
Öncelikle etrafı tanıtıyoruz. Havuzun çevresinde dolaşıyoruz. Sohbet ediyoruz.
Sonrasında oyun oynuyoruz. Oturtuyoruz ve ayak çırpmaya başlatıyoruz. Nefes çalışmaları yapıyoruz. Gözlerinizle temas ettiğiniz, doğru iletişime geçtiğiniz zaman asla sözünüzden çıkmıyorlar. Asla yalan söylemiyorlar.
SADECE MADALYAYA ODAKLILAR
◊ Antrenmanlarda en çok hangi konuda zorlanıyorsunuz?
- Özellikle otistik çocukların bazen takıntıları oluyor. Eğer kafasını bir şeye taktıysa onu asla yüzdüremezsiniz. Ödül de koysanız asla yüzmez. Böyle durumlarda havuzdan çıkartıp dikkatini başka yerlere çekmeye çalışıyorum. Dikkati dağılıp takıntısı gittikten sonra tekrar havuza girip yüzebiliyor. Mesela Can. Otistik bir çocuk.
Azimle 178 kilodan 70’e düşmüş. Çok yetenekli ve azimli bir yüzücü. Avrupa’da 3’üncü oldu. İnsanlar istedikten neleri başarabilir, işte onu burada görüyoruz.
◊ Bitişe geldiklerinde kaçıncı olduklarını biliyorlar mı?
- Başarının çok fazla farkında değiller. Sadece madalyanın farkındalar. Sudan çıktıklarında kaçıncı olduklarını bilmiyorlar. Birinci olduklarını düşünüyorlar.
Ona kürsüde madalya takıldığı an o 2’nci ya da 3’üncü olsa bile kendini 1’inci olmuş gibi düşünüyor. O yüzden sadece madalyaya odaklılar.
MİLLİ TAKIMLAR YÜZME ANTRENÖRÜ DURAN ARSLAN
YÜZME DOWN SENDROMLULAR İÇİN BİÇİLMİŞ KAFTAN
◊ Duran Bey, kaç senedir milli sporcularla çalışıyorsunuz?
- 20 yıldır engellilerle çalışıyorum. Milli sporcuların yüzme antrenörüyüm. Uzun süredir onlarla birlikte çalışıyorum.
◊ Özel sporcularla çalışmak için özel bir eğitim aldınız mı?
- Yurtdışında eğitim aldım. Amerika, Belçika ve Hollanda’da eğitimlere katıldım.
Hem mental durumlarından dolayı nasıl davranacağımızla hem de suyun içinde yapılacak rehabilitasyon çalışmaları ile ilgili eğitimler aldım.
◊ Zorluk çektiğiniz şeyler var mı?
- Eskiden havuzlara girmekte, tesisleri kullanmakta sıkıntı yaşıyorduk. Daha çok bürokratik sorunlarımız vardı. Şimdi böyle bir sıkıntımız kalmadı.
◊ Özel sporcuların daha çok yüzmeye yönlendirilmesinin nedenleri nedir?
- Down sendromu çocuklarda kalp ve iç organlarla ilgili sıkıntılar oluyor. Fiziksel olarak güçlü olabilmeleri için yüzme yapabilecekleri en iyi spor branşı.
Kardiyovasküler sistemlerinin gelişmesi açısından hem de fiziksel olarak güçlenmeleri açısından çok önemli. En özgür ve mutlu oldukları yer burası. Ağır sporlar yapamıyorlar. Yüzme onlar için biçilmiş kaftan.
TESİSLER ÜCRETSİZ ÖZEL ÇOCUKLAR
GELSİN, EĞİTİM ALSIN
◊ Tüm özel bireyler eğitim alabilir mi?
- Sesimizi duyan herkes gelsin. Bu tesisler ücretsiz.
Kimseden ücret alınmıyor. Burada istedikleri branşlarda eğitim alabilirler.
Çalışan eğitmenlerimizin hepsi alanlarında profesyonel ve akademi mezunudur.
Özel çocuklar evlere kapanmasın, spor yapsınlar ve hayatın içine karışsınlar.
TÜRKİYE ÖZEL SPORCULAR SPOR FEDERASYONU İSTANBUL İL TEMSİLCİSİ BÜNYAMİN KURT
HEDEFİMİZ HER ÖZEL ÇOCUĞA SPOR YAPTIRMAK
◊ Bünyamin Bey, kaç farklı branşta sporcularınız var?
- Toplam 14 branşta özel çocuklara spor yaptırıyoruz. Tüm özel sporcularımızın önce bölge ardından Türkiye şampiyonalarını yapıyoruz. Buralardan milli takım oyuncularını seçip kamplara yolluyoruz. Ardından çocuklarımızı dünya ve Avrupa arenasına çıkartıyoruz.
◊ Son bir yılda hangi büyük başarılar elde edildi?
- Yeni başarılarımızdan bahsedeyim. Fransa’da yapılan kayak şampiyonasında kayak milli takımımız dünya ikincisi oldu.
İki hafta önce Dubai’de yapılan Avrupa Atletizm Şampiyonası’na 6 sporcu ile katıldık.
İki Avrupa birinciliğimiz, iki ikinciliğimiz bir de üçüncülüğümüz var.
Bu sene içinde Londra’da yapılacak Dünya Atletizm Şampiyonası’na doğrudan katılacak şu anda 5 sporcumuz var. Her yıl çıtamızı yükseltiyoruz. Hedefimiz Tokyo Olimpiyatları.
◊ Özel çocukların spora yönlendirilmesi çok önemli. Bu konuda neler söylersiniz?
- Başarı duygusunu aşılamak ve özgüvenleri artırmak istiyorsanız bu çocukları sanata ve spora teşvik etmelisiniz.
Federasyon olarak bu çocuklara fırsat verildiğinde ne kadar başarılı olduklarını gördük.
Spor ayrıca sosyalleşmeleri açısından da çok önemli. Federasyon Başkanımız Birol Aydın’ın da söylediği gibi hedefimiz her özel çocuğumuza spor yaptırmak. Engelli kavramı üçe ayrılıyor. Mental, otistik ve down sendromlu. Bunların da hafif, orta ve ağır düzeyde olanları var.
Ağır düzeyli çocuklarda bile spor yaptırdığınız zaman çok başarılı olduklarını görüyoruz.
◊ Federasyon olarak en büyük talebiniz nedir?
- Özel çocukları olan aileler bizimle iletişime geçsin ve biz o çocuklara spor yaptıralım. Temel hedefimiz bu.
DOWN SENDROMLU MİLLİ YÜZÜCÜ
HANDE ÖZYER’İN ANNESİ ARİFE ÖZYER
HAYATIN İÇİNDE OLMAK KIZIMA ÇOK İYİ GELDİ
◊ Arife Hanım tek evladınız mı var?
- İki kızım var. Diğeri Hande’den 10 yaş küçük.
◊ Hande küçük yaşta yüzmeye başlamış. Onu sizin teşvik ettiğinizi söyledi…
- Ben Hande’nin yüzmesini çok istedim. Hande 7 yaşında yüzmeye başladı.
1999 yılında Özel Olimpiyatlar nedeniyle Amerika’ya gitti. Çok fazla derecesi var.
Yüzmeyi gerçekten çok seviyor ve çok çalışıyor. Hiçbir antrenmanını kaçırmıyor.
◊ Hande’yi hayatta en çok mutlu eden şey nedir?
- Hande zaten mutlu bir çocuktur ama sosyal olmak onu çok mutlu ediyor. Hayatın içinde olmak ona çok iyi geliyor.