Güncelleme Tarihi:
◊ “House of Cards”taki karakterinizden başlayalım mı, ne dersiniz?
- Doug Stanford, bir oyuncunun alabileceği en güzel rollerden biri... Ben karakteri çözdüm, Doug ile gayet iyi anlaşıyoruz. Karmaşık ama beni çok tatmin eden bir rol... 4’üncü senenin sonunda hâlâ çekimlere zevkle gidiyorum onun sayesinde...
◊ Doug’un Frank Underwood (Kevin Spacey) ile ilişkisi için ne düşünüyorsunuz?
- Doug bir bağımlı... En büyük iki bağımlılığı da işi ve Frank... Ayrıca gayet zeki, zirveye tırmanırken nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini iyi biliyor. Kötü biri de değil ama kötü şeyler yapıyor (gülüyor).
◊ Kötü biri değilse neden kötü şeyler yapıyor?
- Frank’e ve işine olan bağımlılığından dolayı işte...
TRUMP BU ÜLKENİN BAŞINA GELEBİLECEK EN KORKUNÇ ŞEY
◊ Frank Underwood mu Donald Trump mı desem?
- Aman Allah’ım! Donald Trump, bu ülkenin başına gelebilecek en korkunç şey olur! Kesinlikle Frank...
◊ Adam öldürten ya da öldüren biri daha korkutucu değil mi?
- Ama en azından Frank ülkeyi nasıl yönetebileceğini biliyor. Trump kesinlikle tecrübesiz ve bilgisiz. İş hayatında önemli anlaşmalar yapıp zengin olması, ülkeyi idare edebileceği anlamına gelmiyor.
◊ Politikayı bir tarafa bırakırsak, bu diziyi bu kadar hit yapan nedir?
- Her şeyin karışımı... Ekipçe güzel bir aile olduk. Tüm oyuncu arkadaşlarım çekim başladığı anda ellerinden gelenin en iyisini yapmak için gayret ediyor. Herkes potansiyelinin tamamını kullanma çabası içinde.
BABALIK EN SEVDİĞİM ROLLERDEN BİRİ
◊ BBC/FX’in yeni projesi “Taboo” için de çalışmalar başladı mı?
- Evet, Tom Hardy ile birlikte rol alıyoruz. Tom ayrıca projenin yaratıcısı. Dizi 1800’lü yılların başında geçiyor. Ben de Amerikan casusunu oynuyorum.
◊ Bu yoğunlukta kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?
- Ne zaman bir boşluk bulsam, eşime ve çocuklarıma zaman ayırıyorum. Çocuklarımla sörf yapıyorum, oyunlar oynuyorum. Babalık da en sevdiğim rollerden biri (gülüyor).