Menemen tartışması alevlendi... Bırakın herkes istediği gibi yesin!

Güncelleme Tarihi:

Menemen tartışması alevlendi... Bırakın herkes istediği gibi yesin
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2022 07:30

Ünlü şefler Mehmet Yalçınkaya, Somer Sivrioğlu ve Danilo Zanna’nın jüri koltuğuna oturduğu “MasterChef Türkiye” bugün 5’nci sezonuyla TV8 ekranlarında seyirciyle buluşuyor. Yeni sezon öncesi şeflerle bir araya geldik ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Haberin Devamı

“MasterChef Türkiye”nin 5’inci sezonu hayırlı olsun. Her yeni sezon yenilikleri de beraberinde getirir. Bu sezonda ne gibi farklılıklar olacak?

- Mehmet Yalçınkaya: “Masterchef Türkiye”de yenilikler her zaman oluyor. Bu sene de değişik sürprizlerimiz olacak. Şimdi açıklamak istemiyoruz, yarışma içinde yapmış olduğumuz etaplarda farklılıklar olacak. Daha zor bir “MasterChef” izleyecek seyirciler. Tabii yine eğlenecekler. “MasterChef Türkiye” her zaman sürprizlere açık bir yarışma.

- Danilo Zanna: Yeni bir sürü konsept hazırlıyoruz. Yarışmacılarda da daha önce görmediğimiz bir hırs var. Çalıştılar, hazırlandılar. Biz bile şok olduk. Rekabet yüksek.

- Somer Sivrioğlu: En büyük farklılığımız büyük stüdyomuz tabii. Yeni stüdyoya geçtik. Çok güzel, çok daha büyük bir marketimiz var. En büyük farklılığımız bu. Bir de bu bizim beşinci sezonumuz. Çok iyi, çok farklı yarışmacılar var bu sene. Ben bu sezonun bomba gibi olacağına adım gibi eminim.

Haberin Devamı

MasterChef televizyon ekranlarında yer alan uzun soluklu projeler arasına adını yazdırmayı başardı. Bu başarının sırrı nedir?

- Danilo Şef: Bana sorarsınız gerçekten bu başarının sırrı arkadaki muhteşem ekip. Acun Medya ekibinin hepsi inanılmaz ve 7/24 saat çalışıyorlar.

- Somer Şef: Ekip. Tamamen ekip. Müthiş bir ekibimiz var. Çok özverili çalışan, her işin altına elini sokan harika bir ekibimiz var. Onlarla başarı kaçınılmaz oluyor.

ŞOV PROGRAMI DEĞİL HAYATIN YANSIMASI

MasterChef her ne kadar yetenek programı da olsa aslında ortada bir şov var. Yarışmacıları seçerken bu kriteri dikkate alıyor musunuz?

- Mehmet Şef: Programa dünyanın her yerinden binlerce başvuru yapılıyor. Ekran önüne çıkmadan önce yarışmacı adayları 3 farklı elemeden geçiyor. Bizim karşımıza çıktıklarında ise yine ana kadroya girmek için zorlu 3 elemeden geçiyorlar. Yani MasterChef’in ana kadrosuna girebilmek için yarışmacılar toplam 6 elemeden geçiyor. Bunun sorumluluğu üstümüzde çok büyük. Bizim için en önemli şey yemek. Burada yemek yapmayan adamın yaşama şansı yok!

Haberin Devamı

- Somer Şef: Bir hayat aslında MasterChef. Hayatın küçük bir yansıması. Aynı hayatta olduğu gibi eğlenceli insanlarda var, hikayesi olanlarda var. Kendini çok ciddiye alan veya hiç ciddiye almayan insanlar da var. O yüzden ben bir şov programı olarak değil hayatın bir yansıması olarak görüyorum.

Önemli de bir yarışma bence. Sektörümüze de katkı sağlıyor. Benim için MasterChef aynı hayat gibi içinde acı, tatlı, eğlenceli ve hüzünlü birçok şey var.

Menemen tartışması alevlendi... Bırakın herkes istediği gibi yesin

HEDEFİ OLMAYAN İNSANLARLA ÇALIŞMAYI HİÇ SEVMİYORUM

Yarışmada sizleri en çok kızdıran şey nedir?

- Mehmet Şef: Özensizlik beni çok kızdırıyor. Yani insanların bu kadar süre buraya katılmak için mücadele edip daha sonra yarışmada göstermiş oldukları özensizlik beni en çok rahatsız eden şeylerden biri. Diğeri de bizi iyi dinlememek. Dediğim gibi yani biz burada en baştan beri burayı bir okul konseptinde düşünüyoruz. Onlar da bizim öğrencilerimiz. Dolayısıyla beni çok rahatsız eden şey özensizlik, bizi iyi dinlememek ve yaptığımız görevleri yerine getirmemek.

Haberin Devamı

- Danilo Şef: Tutkusuzluk.

- Somer Şef: Ben sadece yarışmada değil hayatta da hedefi olmayan insanlarla çalışmayı hiç sevmiyorum. Çok çabuk vazgeçen insanlara tahammülüm yok. Eğer dikkat ederseniz beş sezon boyunca benim en köpürdüğüm zamanlar kendisine inanmayan yarışmacıların olduğu zamanlardır.

Hayatta yaptığın işi ciddiye alacaksın ya da o işi yapmayacaksın. Ben buna inanıyorum. O yüzden kendini veya yaptığı işi ciddiye almayan yarışmacılarla zaman zaman sorunlar yaşıyoruz ve biraz kızıyorum onlara.

Menemeni kim nasıl yemek istiyorsa öyle yesin

Bir ara çok tartışılan ‘Menemen soğanlı mı olur soğansız mı?’ konusu vardı. Size göre iyi bir menemen nasıl olur?

Haberin Devamı

- Mehmet Şef: Menemeni kim nasıl yemek istiyorsa öyle yesin. Tabii ki bir gastronomi eğlencesi anlamında güzel bir şey ama hiç kimse menemeni yeme şeklini değiştirecek hali yok. Nasıl mutlu oluyorlarsa öyle yesinler. Ben soğanlı yiyorum.

- Danilo Şef: Bence bu gerçek bir tartışma değil. Yemekte böyle bir kural yok ki. Kurallı bir şey değil yani. Nasıl seversen öyle yersin. Ama biliyorum ki Mehmet sarımsaklı, soğanlı seviyor. (Gülüyor.)

- Somer Şef: En büyük sorularından biriymiş gibi en azından öyle lanse ediliyor. Halbuki o kadar çok sorumuz ve sorunumuz var ki çözülmesi gereken... Ama bence menemenin soğanlı olması gerekir. Soğanı önceden iyice pişirilen bir menemen bence çok daha keyifli oluyor.

Haberin Devamı

Nusret’e saygı duyuyorum onun taklitleriyle ilgili sorunum var

Sosyal medyada eti ‘tokat’layan, sıra dışı şovlara imza atan şeflere tanık oluyoruz. Bu konu hakkındaki düşünceniz nedir?

- Mehmet Şef: Tabii ki yemekte ve şeflikte şov var. Ama bunun tadı ve sınırı olmalı. Onun ötesine çıktığında insanlara zarar verecek boyuta geliyor.

- Danilo Şef: Sonuçta bir ticaret oluyor. Pazarlama aslında. Herkes istediğini yapar.

- Somef Şef: Bir kere ben Nusret’i ki eti tokatlayan deyince herhalde akla ilk o geldiği için onun ismini veriyorum. Nusret’i diğerlerinin hepsinden ayırıyorum. Nusret’in inanılmaz bir başarı hikayesi var. Kendini yoktan var edebilmiş, kendi sermayesiyle kendine değer katmış bir insan. O yüzden onun işin şov yanını iyi yönettiğini düşünüyorum. Benim taklitleriyle ilgili sorunum var. Ben Nusret’e saygı duyuyorum ama diğerleri için aynı şeyi söylemeyeceğim. Her zaman için taklitler aslını yaşatır.

 

 

BAKMADAN GEÇME!