Macera asıl şimdi başlıyor

BURÇİN TERZİOĞLU: Poyraz’ı unutmak kolay değil

* Ayşegül, Poyraz’a duyduğu aşkla sevildi. Poyraz’ın tüm yalanlarına rağmen onun için mücadele etti. Ama son bölümde çekip gitti. Bundan sonra ne olacak?

- Tam da izleyerek görmeniz gereken bir cevap içeriyor bu soru. Aşkı o kadar büyük ki Ayşegül’ün... O yüzden hep arkasında durdu Poyraz’ın, her yalanına rağmen mücadele etti. Ailesini karşısına aldı, yine vazgeçmedi, ta ki son bölüme kadar. Uzaklaşmak, kaçmak istedi sonra. Çünkü çok yorgun ve yaralıydı. İzleyiciler, yeni sezon ilk bölümünde bu terk edişten sonra nelerin farklılaştığını görecekler.

* Ayşegül bu sezon iki aşk arasında kalacak galiba? Mete’nin gelişiyle dengeler nasıl değişecek? Ayşegül, Poyraz’ı unutabilecek mi?

- Poyraz’ı unutması kolay değil. Hiç bilmediği, hiç tatmadığı duygulardı onda yaşadığı... O yüzden kıymetli ve savaşmaya değerdi. Mete’nin karşısına çıkışı ve Poyraz’la olan renk değiştirmiş ilişkisi Ayşegül’ü nerelere savuracak, bu savruluşta kim Ayşegül’ün elinden tutacak, birkaç bölüm içinde göreceksiniz.

İLKER KALELİ: Poyraz için vites yükseltme vakti

* “Poyraz Karayel”, geçen sezon hep yüksek reytingler aldı. Böyle bir başarı bekliyor muydunuz?

- Başarıyı yüksek reytingle ölçüyorsak, bu anlamda “öngörülemez”di demek daha doğru olur. Keza dizi sektörünün durumu ortada. Hayatını dizi çekerek kazanmak zorunda olan binlerce insanın bir bilinmeze imza attığı, “en iyi senaryo”, “en iyi oyunculuk” ya da “en iyi yönetmenlik”in ille de yüksek reytinglerle ödüllendirilmediği, aksine ekrana erken veda edebildiği belirsiz bir donemden geçiyoruz. Hissiyatına güvenmek dışında çok da ciddiye alınacak referanslar yok ne yazık ki elimizde. Ama “Poyraz Karayel” için konuşursak; muazzam senaryo, doğal, gerçek ve samimi oyunculuklar, tüm bunların yönetmenimiz tarafından incelikle harmanlanması seyircimizde karşılığını buldu. Bu orijinallikte bir işin sevilmesi, heyecanla beklenmesi başlı başına en önemli başarıdır.

* Son bölümde Ayşegül, Poyraz’ın gerçekte kim olduğunu öğrenip gitti. Bu aşk nasıl şekillenecek? Siz onların aşkını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Poyraz ve Ayşegül için tüm yaşadıkları yalnızca bir başlangıçtı diyebiliriz. Henüz ikisinin de keşfedecek çok şeyi, verecek savaşları ve vazgeçmekle sonuna kadar gitmek arasında tutkulu bir sınavları var. Sıra artık “aşk”ın ciddi yüzüne geldi onlar için...

* Bu sezon Poyraz’ın işi daha zor gibi... Ayşegül’e kendini affettirebilecek mi? Bahri Baba ve Poyraz arasında neler olacak?

- Yeni sezonla ilgili tüyo vermeyeyim de, artık vites yükseltme vakti Poyraz için. İlk sezon, ikinci sezonun fragmanı gibi olacak sanki. Her şey asıl şimdi başlıyor.

MUSA UZUNLAR: Daha çok dürülecek defter var

* “Poyraz Karayel”de yeni maceralar zamanı... Neler olacak ikinci sezonda?

- Nasıl yarınlarımızı bilemediğimiz gibi, karakterlerimizin başına neler geleceğini de bilemiyoruz. Ama emin olduğumuz bir şey var ki, daha çok görülecek hesap, dürülecek defter, yaşanacak aşk, dökülecek gözyaşları ve duyulacak sevinçler var. Yani insana dair her şey...

* Dizinin yeni sezon fragmanında sizi İdil Fırat ile yan yana görüyoruz. Bize biraz bu arkadaşlıktan bahseder misiniz?

- Bu sorunuz bana Mahatma Gandi’nin bir sözünü hatırlattı: “Sözlerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür.” Aşk üzerine çok nasihat verdi Bahri baba. Başına gelmiş olmasın (gülüyor)... Bekleyelim bakalım

.

CELİL NALÇAKAN: Zülfikar’a ben bile hayranım

* Zülfikar karakteri herkes tarafından çok beğenildi, çok sevildi. Siz dışarıda nasıl tepkiler alıyorsunuz?

- Benim için çok özel ve değerli tepkiler geliyor. Zülfikar hazine gibi bir rol, ben de kendisine hayranım. O çok özel bir adam fakat bu işin mimarı senaristimiz ile yönetmenimizdir. Zülfikar’ı hak edebiliyorsam, hakkını verebiliyorsam ne mutlu bana...

* Bu dizide aşk, dostluk, düşmanlık; her tür duygu uçlarda yaşanıyor. Bu elektrikten etkileniyor musunuz?

- Aşk ve düşmanlık hislerinden çok uzaktayım. Dostluk kavramım ise dürüst olmak gerekirse bir hayal kahramanından çok daha güçlüdür. Zülfikar için Sefer, Taş Kafa, Sadrettin neyse, benim için de Görkem, Cem ve Ali odur...

İDİL FIRAT: Çok güzel bir “kafa”nın buluşması

* Poyraz Karayel”in bu kadar yapımın arasından sıyrılıp da ciddi bir izlenme oranına ulaşmasını siz neye bağlıyorsunuz?

- “Poyraz Karayel”in bu kadar sevilmesinin, hatta dizi izlemeyen kesimin bile dikkatini çekmesinin birçok sebebi var bence... Başta senaryo... Matematiği çok güzel kurulmuş, sürprizli, merak uyandıran ve şahane anlatımlara sahip bir senaryosu var. Genel hikaye akıp giderken arada önemli konulara da parmak basılıyor. Karakterler “tip” olmanın ötesinde, çok gerçek ve inandırıcı yazılmışlar. Oyuncular da o karakterlere gönül bağıyla bağlanmış ve gerçekten çok güzel yorumluyorlar. Dizi çok da iyi çekiliyor. Kısacası yönetmeninden senaristine, oyuncusundan teknik ekibine çok güzel bir “kafa”nın ortak paydada buluşması “Poyraz Karayel”in başarısının sebebidir. Ben de bu sezon ekibin bir parçası olduğum için kendimi şanslı hissediyorum.

Siz Celena Petridis rolüyle ekibe dahil oldunuz. Bize biraz ondan söz eder misiniz?

- Karakterimle ilgili çok da ipucu vermek istemiyorum. Ama Rum kökenli kültürlü bir aileden gelen, duyarlı, yardımsever ve keyifle oynayacağım bir karakter diyebilirim.

FIRAT ÇELİK: Sürprizlere hazır olun

* Siz de bu sezon Mete karakteriyle “Poyraz Karayel”desiniz. Bize biraz Mete’den bahseder misiniz, kimdir, nasıl biridir?

- Mete bugüne kadar canlandırdıklarımdan çok farklı bir karakter... İşini ve yaşamayı seven başarılı bir avukat... Samimi, kibar, beyefendi biri...

* Ekranda devam eden ve yeni başlayacak olan bir sürü yapım varken neden “Poyraz Karayel”?

- “Poyraz Karayel” zaten izlediğim bir diziydi, ayrıca çok sevdiğim arkadaşlarım oynuyor. Dizideki hikaye kurgusunu, mizahi dili, başarılı oyunculukları beğenerek takip ediyordum. Böyle bir teklif gelince merakla okudum senaryoyu, karakteri çok sevdim. Zaten ilk sezon kendini ispatlamış bir yapım olduğu ve ikinci sezonda da sürprizleriyle aynı başarıyı sürdüreceğini düşündüğüm için de dahil oldum.

ÖZKAN UĞUR: Musa’yla birbirimizi öldürmüştük

* Özkan Bey, siz dizi ekibine yeni katıldınız. Önceden “Poyraz Karayel”i takip ediyor muydunuz? Projeye “evet” demenizi sağlayan neydi?

- Beşinci bölümden itibaren takip etmeye başlamıştım. Eşim de izliyordu. Çok sürükleyici bir iş olduğunu düşünüyor, her bölümü acaba şimdi ne olacak diye bekliyorduk. Hatta açık söyleyeyim, hikayeye yeni bir karakter dahil olur ve onu ben oynar mıyım diye de aklımdan geçmişti.

* Dizinin başrol oyuncularından Musa Uzunlar’le daha önce çalışma imkanınız olmuş muydu?

- Evet “Şubat” dizisinde beraber çalıştık. Orada birbirimizi öldürmüştük, şimdi yeniden bir aradayız. Zamanda yolculuk gibi oldu. Musa hem aynı projede olmaktan hem de izlemekten keyif aldığım çok iyi bir oyuncudur.