Mabel Matiz: Twitter’daki linç kültüründen sıkıldım

◊ Herkesin içini açan son single’ınızla başlayalım... Dans şarkısı ama farklı da bir söylemi var “Ya Bu İşler Ne”nin...
- Evet, dertli bir dans şarkısı. Bireysel yüklerden, bunların bir hayatı ne kadar ağırlaştırabileceğinden söz ediyor alttan alttan. Ama nakarata gelince bundan sıkılıp manzaraya daha bir kuşbakışı bakıyoruz. “Dünya gözlerimizin önünde battı, boşversene” diyorum. Belki ritimle ve dansla bu enerjileri hafifletiyorumdur.

◊ “Ya Bu İşler Ne”nin klibi de inanılmaz renkli... Anıl Can ile yönetmenliği üstlendiniz. Nasıl geçti çekimler?
- Set çok eğlenceliydi. Hikaye tamamen benim üzerime kurulu olduğu için hem çok eğlendim hem de epey yoruldum. Pop art akımından fazlasıyla etkilendik. Renkli ve neşeli bir klip ortaya çıktı. İçinde yaşadığımız çağa ve tüketen insan profiline eleştiriler var.

◊ “Maya” öncesi Twitter hesabında ne kadar giriş varsa sildin. Nedeni neydi?
- Twitter’ı ve oradaki gergin ortamı sevmiyorum. Linç kültüründen çok sıkıldım. Bu yüzden Twitter sayfamı yalnızca duyurular için kullanıyorum artık.

SILA İLE MÜZİKAL İŞBİRLİĞİNE DEVAM

◊ Dördüncü albüm daha etnik elektronik olacak gibi. Bu kez aklınızda ne var?
- Sözlerde biraz daha sade, folk izler var sanırım. Sound da Türk folk melodileriyle elektroniğin birleşimi gibi bir şey olacak. Yer yer baladların yer yer dans şarkılarının olduğu 17-18 şarkılık bir repertuvar söz konusu. Neredeyse bütün besteler bana ait. Ortak beste de var. Sabi Saltiel, Kaan Düzarat, Mark Dobson, Ah! Kosmos gibi prodüktörlerle çalışıyorum.

◊ “Muhbir” Harbiye konserlerinin en çok istek alan, en sevilen şarkılarındandı. Söz-müzik konusunda Sıla ile birbirinize destek vermeye de devam ediyorsunuz. Sıla ile işbirliğiniz bu albümde de sürecek mi?
- “Muhbir” birlikte yazdığımız ilk şarkıydı. Bu kadar kısa zamanda sevilmesi bizi de mutlu ediyor. Yeni albümümde birlikte yazdığımız şarkılardan biri daha yer alacak ve evet yine bir balad.

KONUŞTUKÇA BİRBİRİMİZE YAKINLAŞABİLİRİZ

◊ Sosyal konularda fikir beyan etmekten çekinmiyorsunuz. Bunların size negatif dönüşleri olmuyor mu?
- Bazen oluyor. Ben üsluba takılıyorum daha çok. Yoksa kimse kimseyle aynı fikirde olmak zorunda değil. Saldırmak için yapılan boş yorumlar, provokasyon amaçlı açılmış binlerce sosyal medya hesabı; bunlar beni itiyor. Hayatın ve toplumun bizzat kendisini ilgilendiren şeyler konuşulmalı. Konuştukça birbirimize yakınlaşabiliriz bence.

SAHNEDE RENKLİ HİSSETMEYİ SEVİYORUM

◊ Sahne kıyafetleriniz rengarenk, iç açıyor. Tasarım yapmayı da düşünüyor musunuz? Ya da bu yönde istekler geliyor mu?
- Sahnede renkli hissetmeyi seviyorum. Sınırları, kimlikleri ortadan kaldıran şeyler giymek ya da bu gibi şeylerin görünür olması iyi hissettiriyor. Tasarım ya da bu konuda işbirlikleri beni de heyecanlandırır. Bununla ilgili istekler de oldu ama hayata geçmedi henüz.

◊ Albüm dışında yeni projeler var mı?
- Evet, sevdiğim müzisyenlerle ortak işler olacak yine. Ah! Kosmos’la kendi çalışmalarımızın dışında bir proje düşünüyoruz.

 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR