Güncelleme Tarihi:
◊ Ömür Gedik: “Pahalı değil, gayet ucuz” ya da “Bana pahalı gelmiyor” mu deseydi? Pahalı deyince neden tepki çekiyor? İnsan zengin olunca dünyanın farkında olmamalı mı?
◊ Orkun Ün: Yasemin Özilhan daha önce 45 bin liralık bir krem önerisinde bulunmuştu. Hatta sonrasında bir de kilosu 800 lira olan Pikan cevizi yediğini falan söylemişti, değil mi? Bence o imajından biraz kurtulmak ve halka inmek istemiş. Sırf o yüzden yapmış bu açıklamaları. Bu arada söylediklerinde haksız demiyorum, haklı.
◊ Savaş Özbey: Her segmentin alıcısı, satıcısı farklı. Ama yine de lüks ürünlerle temel gıda ürünlerinin kıyaslanmasını doğru bulmuyorum.
◊ Onur Baştürk: Belli bir maddi düzeyde olan insanların böyle açıklamalar yapmalarını doğru bulmuyorum. Evet, hayat onlar için de pahalanıyor ama aynı seviyede değil. Bir de kimse bu açıklamalara sempatiyle bakmıyor.
Çalışması lazım
Merve Boluğur, dizilerde rol almama kararının nedenini şöyle açıkladı: “Ben değerli bir insanım ve o kadar çok çalışmayı yanlış buluyorum. Marilyn Monroe filmini izledim, onu canlandırmak isterdim. Biraz Avrupai şeyler seviyorum galiba.” Sizce Boluğur “çok çalışmama” konusunda haklı mı? Ve Monroe hedefini gerçekleştirebilir mi?
◊ Onur Baştürk: Yerli dizilerin uzun saatler süren set koşulları düşünüldüğünde Merve haklı. Ama oturduğu yerden de Marilyn gibi karakterler için teklif alamayacağına göre çalışması da gerekiyor. Yani çelişkili buldum kendisini.
◊ Orkun Ün: Merve bu gidişle hedefini tabii ki gerçekleştiremez. Fakat potansiyeli var mı diye sorsaydınız, “Derinlerde bir yerde var” derdim. Kim istemez ki Marilyn Monroe’ya benzemek, onu oynamak? Madonna bile yıllar önce yaptığı bir açıklamada “Hepimiz Marilyn Monroe’ya benzemek istemiyor muyuz?” demişti. Çıta ne kadar yükseklerde, siz düşünün.
◊ Savaş Özbey: Merve’nin son dönemde el attığı işlerin çok da iyi gitmediği sır değil. O yüzden “kendine değer veriyor” da bir opsiyon, “kayda değer hiç iş gelmiyor” da bir opsiyon. Ama Monroe’yu oynamak gibi hayalleri varsa daha sıkı çalışması lazım. Durduk yere kimseye böyle bir rolü teklif etmezler.
◊ Ömür Gedik: Merve gibi olmayı ben de isterdim doğrusu. Kendimi değerli bulup az çalışmayı. Hayata bir kere geliyoruz. Belki de doğrusunu Merve yapıyor. Setlerdeki çalışma şartlarıyla ilgili söylediklerini de haklı buluyorum ayrıca. Marilyn Monroe hedefine bir şey diyemem. “Hayal et olur” demişler. Belki de olur.
Serenay’ın imajı Konsey’i ikiye böldü
Serenay Sarıkaya, reklam yüzü olduğu jean markasının lansmanında saç aksesuvarıyla dikkat çekti. Stilini nasıl buldunuz?
◊ Orkun Ün: Yine garip garip laflar etmişler Serenay Sarıkaya’ya. Kıskançlık, başka bir şey değil. Ben sevdim, çok modern olmuş. Bakın iddia ediyorum; benzer aksesuvarları önümüzdeki günlerde çok göreceğiz. Benim tek kırmızı çizgim var; lütfen plajlarda takmayın!
◊ Savaş Özbey: Ben de yakıştırdım, çünkü altı jean-üstü jean o kıyafeti bir şekilde hareketlendirmesi lazımmış. Ben asıl kadının dans edişine bayılıyorum. Geçen hafta da kalça dansı yapmıştı. 10 üzerinden 11.
◊ Onur Baştürk: Beğenmedim. Dikkat çeksin diye yapılmış. Yüzü olduğu jean markasıyla da ilgisi yok ayrıca.
◊ Ömür Gedik: Hiç beğenmedim. Farklı olacağız, konuşulacağız diye bunlara gerek var mı? Ayrıca Serenay’ın konuşulmak gibi bir derdi de yok. Neden “evet” demiş ki bu imaja?
Bu polemik ‘Gibi’ye yaradı
Zafer Algöz’ün bir takipçiye yanıt vermesiyle sosyal medyada Feyyaz Yiğit’in “Gibi”siyle Cem Yılmaz’ın “Erşan Kuneri”si kıyaslanmaya başlandı. Ne diyorsunuz bu kıyasa?
◊ Savaş Özbey: O daha başarılı, bu daha komik gibi şeyler kişiden kişiye değişir. Elde sadece IMDb puanı gibi birkaç somut ölçüm var, orada da “Gibi”, “Erşan Kuneri”yi geçiyor. Zafer Algöz durduk yere niye böyle bir atışmaya girdi ki? Üstelik Cem Yılmaz bile diğer diziden övgüyle bahsetmişken.
◊ Onur Baştürk: Elmayla armut gibi iki ayrı dünyayı kıyaslamak bu. Zafer Algöz gaza gelip yanıt vermeseydi böyle bir polemik doğmayacaktı. Yazık oldu Erşan’a. “Gibi”ye yaradı bu polemik.
◊ Ömür Gedik: “Erşan Kuneri” de, “Gibi” de emek harcanmış, başarılı bulduğum işler. İki dizi ekibi arasında alevlenen bu gerginlik umarım bir PR çalışması falandır ve her iki taraf da gülüp geçiyordur.
Zafer Algöz’ün “Gibi” hakkında söylediklerini başka türlü açıklayamıyorum. İsteyen istediğine güler, öyle değil mi?
◊ Orkun Ün: Kıyas götürmez, tartışmaya kapalıdır; “Gibi” çok daha yaratıcı ve ince esprilerle süslenmiş bir yapımdır. Ben Cem Yılmaz ve Zafer Algöz’ün de kötü iş çıkarmadığı düşüncesindeyim ama “Gibi” ile kıyaslanacak kadar da iyi olmadığını söylüyorum. Ayrıca Zafer Algöz’ün açıklamaları çok küçük düşürücü, çok yukarıdan bakan söylemler barındırıyor. Gerek yoktu.
Böyle saçma
madde olmaz
Özcan Deniz’den boşanan Feyza Aktan, “Boşanırken sözleşmemize ‘Boşandıktan sonra Feyza’nın sevgilisi olamaz, olursa verilen tüm maddi imkanlar geri alınacaktır’ diye bir madde ekledi” dedi. Sizce bu kadarı abartılı mı, değil mi?
◊ Onur Baştürk: E o zaman Özcan Deniz de sevgili yapmasın, ne abuk bir madde bu. Feyza Aktan’ı haklı buldum bu meselede. Böyle saçma madde olmaz!
◊ Savaş Özbey: İnanılır gibi değil gerçekten de... Özcan Deniz’in neden sevgilisi var o zaman? “Feyza Hanım’ın sevgilisi olursa oğlumuza o baksın” demeye mi getiriyor?
◊ Ömür Gedik: Özcan böyle bir madde ekletmiş mi gerçekten de? İnanamadım! Ayrılan eşlerin özgürlüğü yok mu? Özcan’ın özel hayatı varsa, Feyza’nın da olur. Çocuğu için ödediği parayı, çocuk Feyza’da olduğu sürece ödemesi lazım.
◊ Orkun Ün: Ben bunu merak edip avukatlara sordum. Biliyorsunuz evlenme durumunda zaten nafaka kalkıyor. Öğrendim ki ilişkilerde de nafaka kalkması söz konusu olabiliyormuş. Yani eğer evli hayatı gibi bir sevgililik sürüyorsa, ki bence Özcan Deniz’in de demek istediği buydu, o zaman nafaka hakkını kaybedecek Feyza Aktan. Gerek var mıydı, e yoktu tabii, çünkü şimdilerde Özcan Deniz’in de bir ilişkisi var. İmzalar atılıp yollar ayrıldıktan sonra herkes hayatında özgür olmalı.
Herkes estetik yaptırıyor ama Ajda
gibi olanı yok
Ajda Pekkan, “Her yaşın ayrı bir güzelliği var. Birazcık uzadı mı güzellik, hemen estetiğe bağlıyorlar. Bizimki genetik, çok şükür!” dedi. Ajda’nın sözlerine ne diyorsunuz?
◊ Savaş Özbey: Türkiye’nin belki de en çok estetik yaptıran kadını olarak kendiyle böyle dalga geçebilmesi harika bir şey.
Sosyal medyası çok donuk. Sadece konserler, bayram tebrikleri falan. Keşke orada da kullansa bu tür esprileri.
◊ Onur Baştürk: E doğru, genetik mirası da var Ajda’nın. Sadece estetikle güzelleşmeye çalışanları görüyoruz etrafta, daha da buruşuksuz, yastık yüzlü yaşlılar oluyor sadece. Ajda’da hiçbir zaman öyle durmadı. Genetik avantajı sayesinde.
◊ Ömür Gedik: Ajda’nın uzayan, hiç bitmeyen ve bitmeyecek olan güzelliği gerçekten genetik. Herkes estetik oluyor, olmayan var mı? Ajda gibi görüneni yok ama. Hep diyorum, yine diyeceğim; Ajda forever.
◊ Orkun Ün: Ben bu inanışın sıkı savunucularındanım. Evet, her yaşın ayrı bir güzelliği var. Gerçi Ajda Pekkan hep aynı, o bir istisna. Ben “bizim genetiğimiz böyle” açıklamasına artık katılıyorum. Hatta Ajda Hanım için “Her yaşın AYNI güzelliği var” desek daha doğru olur.