Leyla Sayar... Yalnız yaşadı, yalnız öldü

Güncelleme Tarihi:

Leyla Sayar... Yalnız yaşadı, yalnız öldü
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2016 15:06

Türk sinemasının bir dönemine imzasını atan, 60'lı yıllarda fırtına gibi esen ve Yeşilçam'da ikinci Cahide Sonku gözüyle bakılan ünlü oyuncu Leyla Sayar, yalnız yaşadı, yalnız öldü.

Haberin Devamı

22 Temmuz Cuma günü saat 10. 07’de Amerikan Hastanesi’nde sessizce hayata veda eden Sayar’ın ölümü sanat dünyası tarafından da bilinmedi. En son rahim kanseri teşhisi konulan Leyla Sayar’ı altı ay önce SESAM (Sinema Emekçileri Meslek Birliği) Başkanı Yılmaz Atadeniz ile aktör Cengiz Güçlü, İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi’nin Nisahiye Servisi’nde Dr. Haluk Bacanakgil’e tedavi ettirmek istemişti. Ancak tedaviyi kabul etmeyen ünlü yıldız, daha sonra köşesine çekilmişti.

Leyla Sayar... Yalnız yaşadı, yalnız öldü

 İşte bir yıl önce Sözcü'den Yüksel Şengül’ün Leyla Sayar ile evinde yaptığı röportaj:

Önce sinemanın masum kızıydı Leyla Sayar. Özellikle 60’lı yıllarda fırtına gibi estiği Yeşilçam’da ikinci Cahide Sonku gözüyle bakıldı ona. Sonra vamp oldu, ardından sahnelerde oryantal yaptı, derken “Kendimi Allah’a adadım” diyerek köşesine çekildi, adeta inziva hayatı yaşamaya başladı. Yıllardır sesi soluğu çıkmayan bir dönemin ünlü yıldızı Leyla Sayar’ın 40 yıldır yalnız yaşadığı “Ölümümden sonra Kızılay’ın olacak” dediği Nişantaşı’ndaki evine ilk kez Sözcü Pazar girdi. Mutfağı ve banyosu olmayan, tuvaletinin kapısı çıkarılmış, eşyasız, giysisiz, bomboş bir dairede karşıladı bizi ünlü sanatçı.
Bütün hayatı salondaki yatakta geçiyor Leyla Sayar’ın. Günde bir simit ya da poğaça yiyor, musluk suyu içiyor. Emekli maaşıyla yarı aç yarı tok yaşasa da şikayet etmiyor bir dönemin ünlü yıldızı. Tek şikayeti hastalığı. Kulakları duymuyor, hemoroid’i var, midesi iyi değil ve elbise üzerinden bile belli olan sağ karın bölgesindeki şişlik nedeniyle feci ağrılar yaşıyor. Ancak tedaviyi kabul etmiyor.

Haberin Devamı
YEŞİLÇAM'DAN FİLM GİBİ ÖYKÜLER



Bu ev size mi ait Leyla Hanım?
Bu benim elimdeki son evim. 40 yıldır bu evde yaşıyorum, bugüne kadar içeri kimseyi almadım. Ben öldükten sonra da Kızılay’ın olacak.
Diğer evlerinize ne oldu?
Beş tane evim vardı, onları fakir fukaraya, ihtiyacı olanlara bağışladım.

Leyla Sayar... Yalnız yaşadı, yalnız öldü


Peki siz rahat mısınız, geçinebiliyor musunuz?
Emekli maaşım var ama yetmiyor.
Sağlığınız ne durumda?
Sağlığım hiç iyi değil. Geçen akşam hayatımda ilk kez komşulardan, kapıcıdan yardım istedim. Ağrılarım dayanılmaz boyutlara ulaştı.
Rahatsızlığınız nedir?
Kulaklarım duymuyor, hemoroidim var ve karnım ağrıyor. Bu yüzden ağrı kesici alıyorum sürekli (Elbise üzerinden bile sağ karın bölgesindeki şişlik belli oluyor.)
Size bakan, destek olan birisi var mı?
Yalnızım, kimsem yok. Ama Allah’ım beni yalnız bırakmıyor. O hep yanımda. Geceleri benden sonra insanları aydınlatacak kitaplar yazıyorum, ibadet ediyorum.
Leyla Sayar... Yalnız yaşadı, yalnız öldü


Yalnızlık zor değil mi?
Yalnızlığı ben hep sevdim. Yeşilçam dönemimde de gece dışarı çıkmazdım. 170 film çektim, birini bile izlemedim, birinin bile galasına gitmedim.
Efsaneydiniz…
Ne efsanesi ayol, yok öyle şey. Geldi geçti o yıllar, işte buradayım. Ben şöhreti de hiç sevmedim, sevemedim. Ben Allah aşığıyım, benim asıl sevdam o. Kitaplar yazdım, elimde hazır duruyorlar. Ben ölürsem onlar Kültür Bakanlığı’na emanettir. Hala günde 5-6 saat yazıyorum. Bol bol düşünüyorum.Sabahlara kadar düşünüyorum. İnsanlar düşünürse mutlu olur. Çözüm, düşünmekte.
Bu eve neden kimse giremiyor?
Yeşilçam yıllarımda da evime kimseyi sokmazdım. Ben yalnızlığı severim. Gördüğünüz gibi evim bomboş…
Eşyanız da yok…
Bir iki elbisem var, onları kovada yıkıyorum, kalorifer petekleri üzerinde kurutuyorum. Mutfağım yok. Simit, poğaça, haşlanmış patates getiriyorlar. Param varsa, dışardan yemek istiyorum. Musluk suyu içiyorum. Ben fakirliği çok seviyorum.

Arka odanın pencere camları kırık… Kışın burada kalamazsınız…
Bir şey olmaz… Allah beni korur.
Leyla Sayar... Yalnız yaşadı, yalnız öldü


Haberin Devamı

Leyla Sayar kimdir?
Annesi Çerkez, babası Selanik göçmeni olan Leyla Sayar, 1939’da İstanbul’da dünyaya geldi. Üsküdar Kız Koleji’nde okurken filmcilerin dikkatini çekti. 1950’li yıllarda Caddebostan Plaj Güzeli seçildi. 1957’de Türkiye Güzellik Yarışması’nda ikinciliği kazandı. Ardından Duvaklı Göl filmiyle sinemaya adım attı. Kısa süreliğine Muzaffer Tema ile bir ilişki yaşadı. Bir ara sahnelerde oryantal yaptı. 1974’te Erdal Kasidecioğlu ile evlendi, bir yıl sonra boşandı. Ardından kendini dine verdi, örtündü ve köşesine çekildi. 170 filmi olan Sayar’ın önemli filmlerinden bazıları şunlardı: Aşk Hırsızı, Yangın Var, Ayşecik, Gümüş Gerdanlık, Şoförün Karısı, Dişi Örümcek, Şafak Bekçileri, Şehrazat, Suçlular Aramızda.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!