Güncelleme Tarihi:
◊ “Reservoir Dogs” (Rezervuar Köpekleri) filmiyle başlayalım. Hikaye elinize nasıl ulaşmıştı?
- Quentin Tarantino’da o sıralar “Natural Born Killers”ın (Katil Doğanlar) senaryosu vardı. Onu film yapmaya çalışıyordu. Bana “Natural Born Killers”ın senaryosunu verdi. Bu film için notlarımı aldım, üzerinde çalıştım. Ama sonra “Natural Born Killers’ı unut, ben farklı bir şey yapmak istiyorum” dedi. 3 haftada “Reservoir Dogs”u yazdı.
BEN AFFLECK VE MATT DAMON HARİKA BİR TAKIM OLDU
◊ Diğer bir hikâyeniz de Matt Damon ve Ben Affleck ile ilgili. Bu iki isme “Good Will Hunting”de (Can Dostum) yardım ettiğiniz dönemi anlatır mısınız?
- Oldukça zeki, ne istediklerini gerçekten bilen, akıllı adamlardı. Mükemmel zamanlardı. New York Film Eleştirmenleri Ödülleri gecesindeydik. “Ucuz Roman”la oradaydık. Harvey Weinstein de oradaydı. New York’ta büyük bir kar fırtınası vardı. Sonra hep birlikte Four Seasons Oteli’ne yürüdük. Harvey bana gelecek yıl 1 numara olacak bir film yaptığını söyledi: “Good Will Hunting”. “Senaryoyu okumanı istiyorum, eğer beğenirsen arkadaşlarla tanışmanı ve yapımcı olmanı çok isterim” dedi. Bu şekilde dahil oldum.Senaryoyu geliştirmek için Matt ve Ben ile çalışmaya başladım. Hepimiz yönetmen olarak Gus Van Sant’ı istedik. Sadece Harvey, Gus’ın doğru adam olmadığını söyledi. Harvey’i ikna etmem 6 ayımı aldı. Ben ve Matt, harika bir takım oldular. Çok hevesliydiler. Onlarla çalışmak harika bir deneyimdi.
‘INGLOURIOUS BASTERDS’I YAPARKEN HİÇBİR ŞEY KOLAY DEĞİLDİ
◊ Bugüne kadar karşılaştığınız en büyük zorluk neydi?
- Aman Tanrım, film yapmak kolay değil! Cesaretten yoksun insanlar için uygun bir iş değil bu. “Inglourious Basterds”ı (Soysuzlar Çetesi) yaparken hiçbir şey kolay değildi mesela. O filmle ilgili her şey bir meydan okumaydı.
◊ Nasıl?
- Quentin’i doğum gününde Vegas’ta görmüştüm. Bana “Inglourious Basterds isimli bir film yazıyorum” dedi. Sonra beni aradı, “Senaryo bitti, yolluyorum oku” dedi.
O gece senaryoyu iki kez okudum. Quentin’i aradım, bana söylediği ilk şey; “Sence Cannes’a yetiştirebilir miyiz?” oldu.
Dedim ki, “Herkes sana bunun imkansız olduğunu söyleyecek ama eğer mümkünse de biz yaparız.” Daha önce Almanya’da hiç çekim yapmamıştık ama çekimlerin Almanya’da olmasına karar verdik.
Bu işi yapabilmek için 13.5 hafta içinde çekime başlamamız gerekiyordu. Aslında her açıdan imkansız gibi görünüyordu...
◊ Nasıl yaptınız peki?
- Quentin, senaryoyu o sırada Güney Fransa’da olan Brad Pitt’e yolladı. Biz de tam olarak 13.5 hafta sonra çekimlere başladık. Buna parayı bulmak, oyuncu kadrosunu bir araya getirmek, Almanya’ya uçmak da dahildi.
◊ “Inglourious Basterds”da yıldızı parlayan isim Christoph Waltz’du. Onu nasıl dahil ettiniz?
- Harika bir hikâyesi var! 3 hafta sonra Almanya’ya uçtuk. Oyuncu seçimine başladık. Bir sürü aktörle tanıştık. Gerçekten iyi aktörlerdi. Ama Quentin mutlu değildi. “Şimdiye kadar yazdığım en iyi karakter bu ama rolü oynama yeteneğini gösteren aktörü bulamadım” dedi.
Ertesi gün, seçim seansında içeri giren ikinci kişi Christoph Waltz’du. Quentin seçmelerde kimseyi istemez. Tüm okumaları Quentin yapardı, bazen küçük rolleri benim okumama izin verirdi. Quentin okumaya başladı. Peşinden Waltz okumaya başladı. Ve biz, masanın altından birbirimizi tekmelemeye başladık! Çünkü çok heyecanlandık. Waltz dışında ikinci bir seçenek bile yoktu. O odaya girmemiş olsaydı, “Inglourious Basterds” sadece bir roman olurdu, film olmazdı. Christoph olmasaydı, Quentin asla o filmi yapmazdı.
OYUNUN KURALLARINI DEĞİŞTİREN FİLM
◊ Ekolojik sorunlarla ilgileniyorsunuz. UCLA’da çevresel konularla ilgili çalışmalar yapıyorsunuz. Biraz yaptıklarınızı anlatır mısınız?
- Bu hayatımın büyük bir parçası. “An Inconvenient Truth”u (Uygunsuz Gerçek) 16 sene önce yaptım. O, oyunun kurallarını değiştiren bir film oldu. Bir şekilde dünyayı geldiğimizden daha iyi bir yer olarak bırakmayı istiyorum, bu hayatımın büyük bir parçası. Üç konuyla ilgileniyorum; küresel ısınma, iklim krizi, nükleer silahlar...
Dünyada o kadar çok sorun var ki. Nereye dönsen başka bir sorunla karşılaşıyorsun. Geçen yıl çok ilham aldığım ve duygulandığım olay; Floyd’du. George Floyd olayı beni motive etti ve geçen yıl milyonlarca insanın izlediği iki kısa film yaptım. Filmlerin fark yaratıp yaratmadığını bilmiyorum ama eğer küçük bir fark yarattıysa bile mutlu olurum. Yardım ediyor olmak bana kendimi iyi hissettiriyor. UCLA’da ise çevre konusunda koçluk yapıyorum.
◊ Şu an nereden bağlanıyorsunuz?
- Los Angeles’tayım. Bilardo ofisimde. Son 1-2 yıldır bulunduğum yerdeyim.