Kurallarım yok!

◊ Nilperi Şahinkaya’yı bugüne kadar hep iddialı rollerde izledik. Normal hayatınızda nasıl birisiniz?

- Normal hayatta hiç iddialı biri değilim, hatta utangaç biriyim. Pek sosyal değilimdir. Evde yalnız ya da yakın arkadaşlarımla olmayı severim. Eskiden bu tür roller geldiğinde şaşırırdım ama açıkçası en eğlenceli roller hep benim oldu. Kendimden uzak karakterlerle bağ kurmak, özel hayatımda da faydalı oldu.

◊ Bir oyuncu olarak kendinizi su gibi mi, yoksa kuralları olan biri olarak mı görüyorsunuz?

- Kesinlikle su gibi... Teknik çalışmalar yaparsam oynarken düşünmeye başlıyorum. Hatta konservatuvarda da teknik çalışmadığım için hocalar bana kızardı. Ben güdüsel yerden oynamayı seviyorum. Senaryoyu okurken zaten otomatik olarak karakterin hayalleri, korkuları, hedefleri açığa çıkıyor ve bağ kurduğunuz yerden oynadığınızda hiç düşünmenize gerek kalmıyor. İçinizdeki o karakter sahneye çıkıp tüm işi üstleniyor.

◊ Kalıpların dışında bir oyuncu olduğunuz kesin. Bence Hollywood’da olsaydınız şimdiye kadar Oscarlık bir oyuncu olurdunuz. Türkiye’de bir kalıplaşmışlık ve aynı tip oyuncular görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz?

- Öncelikle çok teşekkür ederim. Evet, Türkiye’de bir “poz oyunculuğu” var ve işin garibi de uzun bir dönem çok işledi. Güzel yüzlü insanları toplayıp poz verdirerek oyunculuk yaptırdılar. Artık seyirci bu tür oyunculuğa kanmıyor. Çünkü yabancı dizilere erişim başladığından beri oyunculuğun ne kadar önemli olduğunu fark ettiler. Artık güzel yüz izlemek yetmiyor, seyirci iyi oyunculuk izlemek istiyor.

REJİM YAPMADAN 10 KİLO VERDİM

◊ Fit olmak sizin için ne ifade ediyor?

- Fit olmak, bence ölçülü olmakla ilgili. Eskiden sürekli rejim yapar, sonra bozup daha da çok kilo alırdım ya da fazla spor yapıp fazla acıkır, çok yemek yerdim. O da işe yaramadı. Ne zaman her şeyi ölçülü yemeye başladım, o zaman vücudum fitleşmeye başladı. Her gün spora gidiyorum fakat yürüyüşle birlikte toplam 1 saat sürüyor. Tatlı çok severim, her gün tatlı yerim, gece de yemek yerim ama acıkmadan hiçbir şey yemiyorum.

Aslında vücut acıkıp doyarak size bütün komutları veriyor. Vücudunuzu dinlediğiniz taktirde her şeyi yiyerek fit olabilirsiniz. Ben bu şekilde rejim yapmadan 10 kilo verdim.

◊ Sağlıklı beslenmek adına neler yiyip içersiniz?

- Yılda 1 defa sıvı meyve ve sebze detoksu yapmayı seviyorum. Toplam üç gün. Bittiğinde bedenen ve ruhen hafiflemiş hissediyorum, enerjim yükseliyor. Kışın her gün takviye vitamin alırım. Spordan sonra yumurta yerim. Ekmekle pek aram yok, onun yerine muzla yulaf ezmesi karıştırıyorum ya da akşam patates salatası yiyorum.

Tatlı krizi için dikkat ettiğiniz bir dönemdeyseniz çikolata/bisküvi yerine, muz, kakao ve biraz sütü blender’dan geçirip yemenizi tavsiye ederim, şahane bir tatlı. Her gün hafif spor yapıyorum: 20 dakika yürüyüş, ağırlık, 20 dakika yürüyüş ya da 10 dakika merdiven. Bunun üstüne tiyatroda oyundan önce, haftada 2 defa yarım saat yoga yapıyoruz.

◊ At binmeyi ve kayak yapmayı da seviyormuşsunuz. Bu sporları yaparken nasıl hissediyorsunuz?

- Her iki aktivitede de özgür hissediyorum. Özellikle kayak yaparken uçuyormuşum gibi geliyor.

TATMiN EDiCi BiR ROL BEKLiYORUM

 ◊ Örnek aldığınız ya da hayran olduğunuz idolünüz var mı?

- Marion Cotillard ve Cate Blanchette’i çok beğeniyorum. Umarım bir gün bu kadınlar kadar iyi oynayabilirim. İkisi de karizmatik ve çok başarılı. İkisi de kendini mesleğine adamış kadınlar. Seyrederken hipnotize oluyorum. Ellerinde kendilerini gösterebilecek roller var, maalesef bu konuda ülkemiz çok zayıf. Sağlam rol kapabilmek için çok ünlü olmak lazım. Umarım benim de bir gün elime sağlam bir rol geçer.

◊ Bundan sonra dizi, sinema gibi önemli projeleriniz var mı?

- Cem Yılmaz’ın “Kaçamak” filminde yer aldım, film bu sene vizyona girecek.

Dizi için tatmin edici bir rol bekliyorum. Şimdilik sadece tiyatroda tatmin olmaya devam...

BiRKAÇ KEZ AŞIK OLDUM

 ◊ Son tiyatro oyununuz “Çok Severken Kaybedenlerin Oyunu: Kalp”ten bahseder misiniz?

- “Kalp”, 80’lerde ABD’de geçiyor.

HIV virüsü ilk çıktığında kimse ne olduğunu bulamıyor. Otorite figürleri, çoğunlukla eşcinseller hayatını kaybettiği için bu virüsün varlığını saklamaya çalışıyor.

Canlandırdığım kadın doktor, önemli statüye sahip bazı eşcinselleri toplayıp, dünyayı bu virüsün varlığından haberdar etmeye çalışıyor. Seyirci olayı eşcinsel bir çiftin aşkı üzerinden izliyor.

◊ Aşk sizin için ne ifade ediyor? Kaç kere aşık oldunuz?

- Birkaç defa aşık oldum ama bu ilişkilerimde güven olmazdı. Sadece heyecan olurdu. Bir ilişkide heyecanla güvenin aynı anda var olabildiğini, şu anki ilişkimde keşfettim.

Bence aşkta huzurla heyecan bir arada. İyi günde eğlenirsiniz, kötü günde dertleşirsiniz. Bazen annesi olursun, bazen arkadaşı, bazen kızı.