Kraliçe öldü, en gözde çocuğu Buckingham'dan kovuldu: Artık onu koruyacak bir annesi yok!
Güncelleme Tarihi:
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in ölümünden sonra Buckingham'da neler değişeceği büyük bir merak konusuydu. Elbette yüzyıllardır bilinen değişiklikler zaten alışıldığı gibi olacaktı. Kraliçe'nin yerine oğlu Charles tahta geçecek, sonra da bazı unvanlar hiyerarşiye uygun olarak el değiştirecekti. Zaten bunlar da kimseyi şaşırtmadı. Ama son değişiklik bu kadarını beklemeyen bazıları için kelimenin tam anlamıyla şoke edici oldu.
ARTIK BUCKINGHAM'DA YERİ YOK
Kral 3. Charles, adı seks ticareti suçlusu Jeffrey Epstein skandalına karışan, hatta gençlik yıllarında kendisini taciz ettiği suçlamasıyla Amerikalı Virginia Giuffre tarafından dava açılan kardeşi Prens Andrew'yu Buckingham Sarayı'ndan resmen kovdu!
ÇALIŞANLARI DA İŞSİZ KALMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA
Bundan böyle 62 yaşındaki Andrew, Buckingham'daki ofisini kullanamayacak, ayrıca burayı posta adresi olarak vermesi de artık mümkün olmayacak. Bu değişiklik, sadece onun hayatını da etkilemiyor üstelik. Cinsel taciz davası nedeniyle bütün resmi görevleri ve unvanları elinden alınan Andrew'nun, Buckingham'daki ofisinde tuttuğu az sayıdaki çalışan da işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya.
Bir Saray çalışanının, İngiliz The Sun gazetesine söylediğine göre Andrew'nun, Buckingham'daki her türlü varlığı ortak sona erdi. Onun deyişiyle Andrew artık tek başına. Bütün olup bitenlere rağmen York Dükü unvanını koruyan Andrew, zedelenen itibarını düzeltmek için az sayıda personel işe almıştı. Şimdi onların büyük olasılıkla işsiz kalacağı ve tazminatlarının da Andrew tarafından ödenmesi gerektiği belirtiliyor.
KARDEŞİNİN GÖREVİNİ KARISINA VERDİ
Önceki gün yaşanan son gelişmeyle Prens Andrew'nun uzun süredir üstlendiği Grenadier Muhafızları albaylığı görevi Charles tarafından karısı, Konsort Kraliçe Camilla'ya verilmişti. Fakat ondan önce Andrew'nun bütün resmi görevleri, annesi Kraliçe 2. Elizabeth tarafından elinden alınmış, Prens askeri unvanlarını da kaybetmişti. Fakat annesi hayattayken Andrew, yine de onun koruması altında kalmıştı. Ağabeyi Kral Charles'ın, onun Buckingham Sarayı ile bütün bağını kesmesi yani kovması, radikal bir karar olarak nitelendiriliyor. İngiliz basınına göre Prens Andrew, Windsor'daki konutunu ise şimdilik kaydıyla elinde tutabilecek.
ASLINDA OLACAKLARIN İŞARETİ VERİLMİŞTİ: CİNSEL TACİZ SKANDALI SONUNU GETİRDİ
Aslına bakılırsa bu durumun böyle olacağı geçen ay basına yansıyan bazı iddialara da konu olmuştu. O dönemde ileri sürülenlere göre Charles, daha annesi sağlık sorunlarıyla boğuştuğu halde hayattayken kardeşine kendisi için geri dönüşün mümkün olmadığını söylemişti. İngiliz basınında yer alan iddialara göre, anneleri Kraliçe 2. Elizabeth'in ölümünden birkaç gün önce, Charles ile kardeşi Andrew özel bir görüşme gerçekleştirdi. Seks ticareti suçlusu Jeffrey Epstein ve onun ortağı Ghislaine Maxwell ile arkadaşlığı, Amerikalı Virginia Giuffre'nin kendisine yönelttiği cinsel taciz suçlaması nedeniyle, bazı görevleri ve ayrıcalıkları elinden alınan 62 yaşındaki Andrew ile 73 yaşındaki Charles'ın bu konuşmasında tansiyon oldukça yüksekti.
O sırada annesi hasta olsa da hayatta olduğu için henüz tahta geçmemiş olan Charles, kardeşi Andrew'ya 'acı gerçeği' açıkladı. Buna göre Andrew, adının karıştığı bu skandallar yüzünden kaybettiği görevlerine asla dönemeyecekti. Yani hiçbir zaman, eskisi gibi çalışan bir kraliyet ailesi üyesi olamayacaktı. Kraliçe 2. Elizabeth'in 'gözde ' oğlu olan ve bu konuda eski günlerine dönebileceğine dair içinde bir umut barındıran Andrew için Charles'ın bu sözleri bir yıkım oldu. İngiliz basınına yansıyan haberlere göre Andrew, bunları duyduğunda gözyaşlarına boğuldu. Söz konusu bu konuşmanın Charles'ın İskoçya Birkhall'daki konutunda gerçekleştiği belirtiliyor.
SON UMUT KIRINTISI DA UÇUP GİTTİ: İngiliz basınına bu konuyla ilgili konuşan bir kaynak " Andrew tamamen gafil avlanmıştı. Her zaman geriye dönüşü için bir yol olduğuna inanıyordu" dedi. Aynı kaynağa göre annesi Kraliçe 2. Elizabeth ile çok yakın olan Andrew, eski görevlerine dönüp kamuoyunun karşısına çıkabilmesi konusunu defalarca gündeme getirmişti. Fakat ağabeyi ile yaptığı konuşmanın ardından içindeki son umut kırıntısı yok olup gitti. Söz konusu kaynak, Charles ile Andrew arasındaki bu konuşmayı 'gergin ve duygu yüklü' olarak tanımladı.
CENAZEDE SADECE 15 DAKİKA ÜNİFORMA GİYEBİLDİ
Prens Andrew bütün bu skandallar yüzünden hem aile içindeki yerini hem de toplumun gözündeki itibarını kaybetti. Onun bu durumu, olaylarla hiç ilgileri olmamasına rağmen iki kızı Beatrice ve Eugenie'yi de olumsuz etkiledi. Andrew'a uygulanan ağır yaptırımlardan biri askeri unvanlarının elinden alınmasıydı. Hatta Kraliçe 2. Elizabeth'in cenaze kortejinde askeri üniforma giymesine izin verilmedi. Andrew, 2. Elizabeth'in dört çocuğunun nöbeti sırasında sadece 15 dakika boyunca üniforma giyebildi.
Basına yansıyan iddialara göre ailenin diğer kıdemli üyeleri Andrew'nun eski görevlerine dönmemesi konusunda Charles ile aynı fikirde. Hepsi onun için için geri dönüş yollarının kapalı olduğunu düşürüyor. Hatta artık annesinin yerine tahta geçmiş olan Kral 3. Charles'ın Andrew'ya " Bu kararı kabul etmek zorundasın" dediği ileri sürülüyor.
UNVANLARINI ANNESİ ELİNDEN ALDI: BÜYÜK OĞLU VE TORUNU İKNA ETTİ
Kraliçe 2. Elizabeth, cinsel taciz suçlamaları nedeniyle bu yılın şubat ayıda Andrew'nun bütün unvanlarını elinden aldı. Bu durum kendisine bildirildiğinde ise yine Andrew'nun gözyaşlarına boğulduğu haberleri basına yansıdı. Mirror gazetesine konuşan bir kaynak, Andrew'nun aslında böyle bir gelişmeyi beklediğini ama yine de duyduğu zaman kendini tutamadığını söylemişti.
Kraliçe'nin hayatta olduğu ve tahttaki 70'inci yılının kutlandığı haziran ayında Andrew ile ilgili çarpıcı iddialar basına yansımıştı. Hatta Anrew'nun bir törene katılacağı önceden açıklanmış ama program son anda değiştirilmişti. Gelin o olayı bir hatırlayalım. İngiltere'de yılın en önemli olaylarından biri olan Dizbağı Nişanı (Order of the Garters) dağıtımı törenine Andrew'nun da katılması bekleniyordu. Hatta programda onun adı bile yazılıydı. Ama Andrew son anda törene katılmadı÷ Bu konuda da Kraliçe 2. Elizabeth'in etkisi olduğu ileri sürüldü. Ama iddialara göre bu kararı kendisi vermemişti. Onu etkileyen iki kişi vardı.
TÖRENİN HİÇBİR ANINDA YER ALMADI
Kraliçe'yi etkileyen kişilerin, büyük oğlu Charles ile torunu William olduğu İngiliz basını tarafından ileri sürüldü. Önceden yapılan plana göre Andrew, Windsor Şatosundaki törende sadece aile üyelerinin hazır bulanacağı öğle yemeğine katılıp halkın gözü önünde olmayacaktı. Ama iddialara göre Charles ile William, Andrew'ya "kendi iyiliği için tören mekanından uzak durmasını" söyledi. Baba- oğulun bunu "halkın Andrew'ya olan tepkisini yüksek sesle göstermesinden çekindikleri için" düşündüğü iddia edildi. Sonunda Kraliçe'yi de Andrew'nun, törenin hiçbir anına dahil olmaması konusunda ikna ettikleri ve ortanca prensin Windsor'a gitmediği basına yansıdı.
HALK TEPKİ GÖSTERMİŞTİ: Prens Andrew, babası Philip anısına nisan ayında yapılan ayine annesiyle yan yana katıldı. Yürüme zorluğu çeken Kraliçe, ortanca oğlunun koluna girerek Westminster Abbey'deki törene gitti. Bu durum farklı şekillerde yorumlandı. Bir yoruma göre Kraliçe, Andrew ile yan yana törene giderek ailede sözü geçen ve son kararı veren tek kişinin kendisi olduğunun altını çizdi. Onun ortanca oğluna olan düşkünlüğünü bir türlü elden bırakamadığı da konuşuldu. Fakat Andrew'nun annesiyle yan yana bu önemli etkinlikte halkın karşısına çıkması yoğun bir tepkiyle karşılandı.
CİNSEL TACİZ DAVASI, BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLDU
Prens Andrew'yu bu duruma getiren olayları hatırlamak gerekirse... Prens,Amerikalı Virginia Giuffre tarafından cinsel tacizle suçlanmıştı. Prens'in arkadaşlık ettiği Jeffrey Epstein'ın kurbanı olduğunu ileri süren Giuffre, 17 yaşındayken, onun zorlamasıyla Andrew ile birliktelik yaşadığını ileri sürdü. Bu yüzden de Andrew aleyhine cinsel taciz davası açtı. ABD'de mahkemeye çıkacak olan Andrew bundan önce Giuffre ile anlaşmaya vardı. Andrew 12 milyon dolar tazminat ödeyerek mahkemeye çıkmadan bu konuyu kapattı. Fakat bu onun "eski hayatına" dönmesini sağlamadı. Çalışan bir kraliyet ailesi üyesi olarak sahip olduğu görevleri ve yöneticilikleri elinden alındı. Onun bazı görevleri, ailenin diğer üyeleri arasında paylaştırıldı.
TAZMİNAT NASIL ÖDENDİ? Andrew'nun Giuffre'ye 12 milyon dolar tazminatı nereden ödediği o dönemde merak konusu olmuştu. Paranın, halkın vergileriyle ödenip ödenmediği sorusunu ise Hazine yanıtladı. Prens Andrew'nun, Virginia Roberts Giuffre'ye ödediği paranın tek bir kuruşunun bile halktan toplanan vergilerden çıkmadığını açıkladı. Hazine'nin belirttiğine göre bu paranın bir bölümünü Prens Charles kardeşine borç olarak verdi.
KRALİÇE'NİN GÖZDE ÇOCUĞUYDU
Kraliçe'nin hayattayken bir anlamda ailesini korumak adına bunca skandala adı karışan oğlu Prens Andrew'yu dışlamadığını söylemek mümkün. Peki ya onun annesinin ölümüyle kaybettiği ayrıcalığı neydi? Belki de başka birisi yapsa aileden tamamen dışlanmaya kadar gidecek yaptırımlara uğraması mümkünken neden Prens Andrew' bir şekilde bu durumdan kurtuluyordu? Yani neden Prens Andrew, "Kraliçe'nin gözde çocuğu" olarak anılıyor. Bir de bunun olası nedenlerine bakalım... Aslında geçmişten bu yana yaptıkları, Andrew'nun pek de öyle bir kademede olmasını sağlayacak türden değil. Gençlik yıllarında "playboy prens" olarak anılan Andrew sonra da birçok skandala karıştı. Yani bir başka deyişle davranışları yüzünden ailesinin de başını epey ağrıttı. Öte yandan kraliyet uzmanlarının ve tarihçilerin değerlendirmelerine bakılırsa Andrew'nun "gözde çocuk" olmasının biraz daha duygusal bir nedeni var.
DAHA FAZLA YAKINLIK HİSSEDİYORDU
Kraliçe 2. Elizabeth ile Prens Philip'in ilk çocuğu Charles 1948 yılında doğdu. İkinci çocukları ve tek kızları Anne de ondan iki yıl sonra dünyaya gözlerini açtı. O dönemde 2. Elizabeth, kraliyet görevleriyle daha fazla ilgileniyordu. O yüzden iki büyük çocuğu için çok da fazla zaman ayıramadı. Üçüncü çocuğu ve ortanca oğlu Andrew 1960 yılında dünyaya geldi. O sırada Kraliçe, görevlerinden bir mola alıp ailesine özellikle de çocuklarına yoğunlaşmaya başladı. Andrew'nun doğumundan sonra aldığı bu karar da onun henüz bebek olan ortanca oğluyla daha fazla ilgilenmesini sağladı. Uzmanlara göre Kraliçe'nin üçüncü kez anne olduktan sonra aldığı bu yaşam değişikliği kararı, onun Andrew ile iki büyük çocuğundan daha güçlü bir bağ kurmasına yol açtı. İşte bu yüzden de Andrew'a daha fazla yakınlık hissediyor Kraliçe. Bu arada 2. Elizabeth ile Prens Philip'in en küçük oğlu Edward'ın da Andrew'dan 4 yıl sonra, 1960 yılında dünyaya geldiğini hatırlatalım.
FOTOĞRAFLAR: AVALON, SPLASH NEWS