Güncelleme Tarihi:
◊ Bu sezon sevenleriniz sizi Kanal D ekranında, “Bir Umut Yeter”in Derya Akar’ı olarak izleyecek. Neydi bu projeye evet demenizi sağlayan?
- En büyük sebebi hikayesi. Senaryoyu okuduğumda “Derya’ya ben hayat vermeliyim” dedim. Muhteşem duygusal bir serüvene nasıl hayır denebilir ki. Müzikler, yönetmenlerimizin yapmak istediklerini anlatmaları, karakterlerin hikayeleri o büyüye kapılmanızı sağlamaya yetiyor zaten.
◊ İzleyicileri nasıl bir öykü bekliyor, Derya nasıl bir karakter?
- İzleyiciyi gerçek hayata dair bir hikaye bekliyor. Birbirinin kaderinde olan insanları durmadan kesiştiren hayatı anlatacağız. Derya’nın babası, iki kız kardeşi ve manevi abisiyle çok güzel bir hayatı var. Derken İstanbul’da bir aşiretin oğluna âşık oluyor ve babası karşı çıksa da onunla evleniyor. Aradaki buzları eritmek amacıyla Köyceğiz’e döndüğü gece çok kötü bir olay yaşanıyor. Çocuğu ve eşinin ölüm haberini alıyor. Bu inanılmaz zor bir sürecin, aynı zamanda yeni bir umudun başlangıcı oluyor.
◊ Hacettepe Arkeoloji ve Bilkent Uluslararası İlişkiler okumuşsunuz. Hayatınızın hangi noktasında oyuncu olmaya karar verdiniz?
- Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nde iki sene okudum, sonra bıraktım. Ardından Bilkent Uluslararası İlişkiler’i kazandım. Eğitimim hâlâ devam ediyor. Oyunculuk ise çocukluğumdan beri içimde olan bir istekti.
GÖKHAN’LA BİRBİRİMİZDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK
◊ Doğma büyüme Ankaralısınız, İstanbul’a gelişiniz nasıl oldu?
- Arkadaşlarımın ve ailemin desteğiyle bir cast ajansına kayıt olduğumda 20 yaşındaydım. 1 sene küçük eğitimlerle kamera önüne alışmaya çalıştım. 21 yaşımda ilk işimin teklifini aldım. Böylece İstanbul maceram başlamış oldu.
◊ Ve şimdi çekimler nedeniyle Köyceğiz’desiniz. Nasıl geçiyor burada günler?
- Arkamızda Sandras Dağı’nın Dağı, önümüzde muhteşem Köyceğiz Gölü. Her yerden su akan bir memleket burası. İlk bölümde görsel bir şölen de yaşayacak izleyici, o kadar iddialıyız. Hemen hemen herkesin ailesi İstanbul’da, tek büyük sıkıntımız özlem oluyor dolayısıyla.
◊ Eşiniz (Gökhan Töre) çok başarılı bir sporcu. Siz ne kadar ilgilisiniz sporla?
- Çok yetenekli ve başarılı biriyle evli olmak apayrı bir mutluluk. Onunla gurur duymak, sevinmek, öte yandan mesleğinin zorluklarına tanık olmak, mücadelesini görmek beni de hayata karşı daha güçlü yapıyor. Gökhan’la birbirimizden çok şey öğreniyoruz. Sporla ilgime gelince, sağlıklı yaşamak adına elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Tabii işten dolayı bu şimdilik göl kenarında yürüyüşten ibaret (gülüyor). Profesyonel olmak başka bir durum. İş programım düzene girdiğinde haftada en az 3 gün spor yapmayı düşünüyorum.
iNSANI AYAKTA TUTAN UMUTTUR
◊ Diziden yola çıkarak sormak istiyorum; “umut etmek” insanı ayakta tutar mı?
- Umut, ne yaşamış olursa olsun insanı hayatta tutar. Umut insan için nefes gibidir.
◊ Peki vicdan?
- Bence vicdan, her şart altında herkes için iyi olanı seçmek ve bunu sağlamak için mücadele etmektir. Mücadele fiziksel de olabilir duygusal da. Bence duygusal mücadele en meşakkatli olanı. “Bir Umut Yeter” her an biz oyunculara da, siz izleyicilere de vicdan muhasebesi yaptıracak.
Esra Bilgiç Töre, Tolgahan Sayışman'la kamera karşısına geçiyor.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR