Güncelleme Tarihi:
* Oyunculuk serüveni nasıl başladı?
- İlkokulda şiirle başladı diyebilirim. Ortaokulda da tiyatroyla tanıştım. Taklit yapıyor, şarkı söylüyordum. Sonra lise dönemi geldi, meslek lisesinde torna tesviye okudum. Annemin sayesinde de İzmir Devlet Tiyatrosu’na figüran olarak katıldım. Tiyatrocu abilerimin “Sen yetenekli adamsın, niye konservatuvar okumuyorsun?” sorusu üzerine Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın sınavlarına girdim ve kazandım.
* “Poyraz Karayel”de Zafer karakterini oynuyorsunuz. Nasıl bir adam Zafer?
- Zafer zeki bir adam. İki yüzü var. Hem uyuşturucu satıcısı, hem kızının sağlığı için yanıp tutuşan, çabalayan bir adam. Geçmişi biraz karanlık. Şimdiki hayatı da öyle. Sesini kolay kolay yükseltmiyor, korku verici bir sakinliği var. Alışkanlıklarına bağlı, her şeyi saatinde yapan bir adam. Asla alkol ve sigara kullanmıyor hatta sağlıklı beslenmeye de çok dikkat ediyor, hep süt içiyor. Bu arada Zafer’in o ürkütücü görüntüsünü yakalamak için yüzüme ve elime plastik makyaj yapılıyor benim.
* Birçok dizi alternatifi varken neden “Poyraz Karayel”i seçtiniz?
- Senaryosunu okuduğumda gerçekten çok beğendim. Bu sezon karşıma çıkan en başarılı senaryolardan biriydi. Bu dizide aksiyon var, aşk var, daha birçok güncel konu var. Dolayısıyla seçimimim bu yönde oldu.
ZAFER ROLÜ İŞTAHIMI KABARTTI
* Daha önce “Kanıt” dizisinde bir komiseri canlandırıyordunuz. Şimdi ise karanlık dünyaların adamı Zafer’i oynuyorsunuz. Şaşırtıcı bir U dönüşü?
- “Kanıt” dizisi iki seneyi aşkın süre ekranlarda kaldı. Hâlâ da tekrarları yayınlanıyor. Artık farklı bir karakteri canlandırmak istediğimde Limon Yapım’dan Zafer karakteri için teklifi geldi. Senaristlerimiz Zafer’i o kadar çekici yazmışlardı ki bir oyuncu olarak iştahım kabardı diyebilirim. Şu an oynadığım Zafer karakterinden çok keyif alıyorum.
* Dizi ilerledikçe kendinizi rolle daha da bütünleşmiş hissediyor musunuz? Mesela günlük hayatta çevreye olan bakışlarınız ve yaklaşımınız değişti mi?
- Sete gidip kostümleri giyip makyajım tamamlandığında Zafer oluyorum, hoşuma gidiyor. Kostümleri çıkarıp makyajı silince tekrar kendim oluyorum.
* Dizi büyük beğeni topladı. Size gelen ilk tepkiler nasıl?
- En çok uzun ve kısa saç karşılaştırması ile ilgili yorumlar alıyorum. İyi başkomiserden sonra karizmatik ve ağır sayko mafya adamı ile karşılaşınca korkanlar bile oluyormuş. Genel olarak güzel yorumlar alıyorum.
* Diziyle birlikte tiyatro çalışmalarınız da devam ediyor mu?
- Kocaeli Şehir Tiyatrosu’nda 17 yıllık kadrolu oyuncuyum. Şu sıralar yeni oyunumuz “Baş Belası”nı çarşamba günleri Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda, SDKM Oda Tiyatrosu’nda oynuyoruz.
BU DİZİDE HEYECAN HİÇ BİTMİYOR
* Dizide düşmanınızın kızına aşıksınız, gerçek hayatta böyle bir şey yaşadınız mı? Düşman olmasa da sevmediğiniz birinin bir yakınına özel hisler beslediniz mi?
- Hayır. Evli ve çocukluyum zaten...
* Yoksa Zafer’in amacı Ayşegül’e yaklaşarak Bahri’yi bitirmek mi?
- Her şey olabilir, bizi izlemeye devam edin (gülüyor).
* Sizce dizide Zafer ve Poyraz çatışması izleyiciye nasıl yansıyacak? Bu savaşın galibi sizce kim olacak?
- Zamanla hep birlikte göreceğiz onu da...
* Bu dizide rol almıyor olsaydınız, “Poyraz Karayel”i niçin izlerdiniz?
- Herkese hitap edebilen, güncel bir proje olduğu için izlerdim. Çok renkli karakterler var ve heyecan da hiç bitmiyor.
HER BOŞ ANIM AİLEME AİT
* Set dışında boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Çoğunlukla oğlum ve eşimle vakit geçiriyorum. Oğlum bu yıl okula başladı, birbirimizi daha kısıtlı zamanlarda görebiliyoruz. O yüzden her boş anımı öncelikle aileme ayırmayı seçiyorum. Kalan zamanlarımda spor yapıyorum. Yüzme vazgeçilmezim. Fitness, basketbol ve bisiklete binmekse favorim... Gitar eşliğinde şarkı söylemek ve yamaç paraşütü yapmak de hobilerim arasında.
* Bugüne kadar sizinle ilgili hiç bilmediğimiz, hiç okumadığımız bir şey var mı?
- O da bana kalsın (gülüyor)...
* Peki uğuruna inandığınız bir gün, sayı ya da nesne var mı?
- Her gün yeni bir gün. Hayata güzel bakmak lazım.