Kırmızı halıya nasıl hazırlanmalı

15 kız, tören öncesi Hürriyet yazarlarından Sibel Arna’yla Türkiye’nin en çok takip edilen blogger’larından Marista (Meriç Küçük), Rüya Büyüktetik ve Cocobolinho ile bir araya geldi. Arna ve blogger’lar, genç kızlara saç, kıyafet ve stil önerilerinde bulundu. Önümüzdeki haftalarda oyuncular Hande Erçel ve Nilay Deniz’in öneriyle muhteşem geceye hazırlık sürecek.

Söyleşi, Hürriyet yazarı ve aynı zamanda stilist olan Sibel Arna’nın kırmızı halıya nasıl hazırlanılacağına dair verdiği ipuçlarıyla başladı.
Arna, “O gece öncesinde hazırlanmaya başlamadan önce önyargılarınızdan, düşüncelerinizden ve fiziksel olarak kendinizle ayna karşısında yüzleşin. ‘Ben nasıl bir kadınım. Nerem güzel?’ kendinize bu soruları sorun.

En güzel bölgeniz neresiyse orayı ön plana çıkartın. Bunlardan sonra giyinmeye başlayın; hatta güvendiğiniz bir arkadaşınızdan yardım alın. Fakat kendinizle yüzleştiğiniz zaman attığınız adım sizi mutlu edecektir. En önemlisi kendinizle yüzleşmek” diye konuştu.
Blogger’lardan Cocobolinho da Arna’nın sözlerini “İnsanın moda olanı değil; içinde kendini mutlu hissettiği elbiseyi seçmesi önemli. Kendinizi içinde iyi hissettiğiniz kıyafet en iyi kıyafettir. İçindeyken mutlu olunan kıyafet en doğru kıyafettir” diyerek devam ettirdi.

SANATÇILARDAN İLHAM ALABİLİRSİNİZ

Rüya Büyüktetik, “O gün nasıl bir ruh halinde olduğunuz çok önemli. Çünkü bazen üzerinizde güzel duracağını düşündüğünüz bir kıyafet umduğunuz gibi görünmeyebilir. Böyle gecelerde en azından o gün taşıyacağınız kıyafetin ruhunu, tavrını, ojesinin rengini, saçın modelini ayrı ayrı benimseyin. Bir eyeliner bile bazen yukarı çekilince bambaşka mesaj veriyor karşı tarafa.
Dolayısıyla o geceyi bir bütün olarak düşünün. Gerçekten o elbisenin ruhuna büründüğünüz zaman isterseniz bir Barbie bebek gibi gidin, isterseniz topuklu bile giymeyin hakikaten yürüyüp esip geçersiniz o halıdan” açıklamasını yaptı.
Konuşmayı devralan Arna önerilerine devam etti: “Pantene Altın Kelebek’in 42.si düzenleniyor. Halk tarafından oylanan bu ödül töreni Türk starları için çok önemli bir statü sembolü. Siz de hepsiyle aynı ortamı paylaşacaksınız ve onlara ödül vereceksiniz. Kendi stilinizi ararken belki kendinize bir ilham kaynağı çıkartabilirsiniz ve o sanatçının stil kodlarından faydalanabilirsiniz. Bence ilham alabilir ve çıkış noktası konsepti yapabilirsiniz. Bundan 20 yıl sonra da öyle hatırlarsınız bu özel geceyi.”

BAŞLANGICINIZ ELBİSE OLSUN

Arna’nın sözlerini destekleyen Cocobolinho, “Günlük hayatta da geçerli bu. Bir objeden ilerleyin. Başlangıcınız elbiseniz olsun. Elbiseden başlayın ardından tüm ayrıntıları tamamlayın. Başlangıç noktanızı doğru seçtiğiniz zaman gerisini kolaylıkla tamamlarsınız. Değişikliğe çok fazla yönelmeyin ilerlerken. En iddialı değil, en doğru seçim önemli bu gecede” dedi.
Maritsa (Meriç Küçük) da “Hayal ettiğimiz, olmak istediğimiz, baktığımız zaman giymek istediğimiz ama giyecek hiçbir yerimiz olmayan kıyafetleri vardır. Bunları giymek için mükemmel bir yer olarak görüyorum kırmızı halıyı. Mesela dolabınızdaki o ilginç çantayı, o sıra dışı ayakkabıyı ve elbiseyi giyin. Bence o gece, heves ettiğiniz parçaları kullanmak için mükemmel bir yer” önerisinde bulundu.

SAHNEDE SAÇLAR NASIL OLMALI

Kıyafet ve kırmızı halı detaylarının ardından merak edilen bir diğer soru “Saçlar nasıl olmalı?” oldu. Sibel Arna, bu soruyu şöyle yanıtladı: “Rimel doğru bir makyaj için ne kadar olmazsa olmaz ise, saçlar da kıyafet için aynı şeydir. Saçlarınız sağlıkla parlıyorsa ve güçlüyse o kadar kusursuz bir sonuç elde edeceksiniz anlamına gelir. Geceye hazırlık sürecinizde her şampuanlama işleminden sonra Pantene Saç Bakım Kremi kullanmayı ihmal etmeyin.”
Arna, “Zaten hepiniz genç ve güzelsiniz. Hepinizin saçları da çok parlak ve sağlıklı görünüyor!” diyerek genç kızlara övgüde bulundu.
Konu sağlıklı görünen saçların gerekliliği olunca, doğru saç bakımı konusu açıldı. Rüya Büyüktetik, kırmızı halı saçı için “Şimdiden bakıma başlayın. Hazırlık sürecin girdiniz. Dolayısıyla günlük rutininizi doğru hale getirmeye başlayın. Her şampuandan sonra Pantene saç bakım kremini saçlarınızın tüm uzunluğu boyunca kullanın. Saçlarınıza şekil vermeden önce de Pantene saç bakım yağlarından birini kullanarak saçlarınızı koruyun. Bu şekilde sağlıkla parlayan güçlü saçlara sahip olabilirsiniz.
Ben eskiden sadece şampuan kullanıp çıkıyordum. Fakat artık saç bakım kremini asla ihmal etmiyorum. Resmen saçımın formu gözle görünür şekilde iyileşti. Siz de şimdiden başlarsanız, o gün ve sonrasında da saçlarınız daha sağlıklı, güçlü ve parlak görünecek” dedi.
Maritsa da uzun ve bakımlı saçların öneminden bahsetti. “Bir kadın için uzun saç, şekiller, modeller ve değişiklik yapabilmek açısından kolay ama özellikle doğru bakımı gerektiren saç. O yüzden saç bakımını ihmal etmemek, o güne kiminle hazırlanacağınızı bilmek ve daha önceden belirlediğiniz bir modeli tercih etmek önemli.
Şimdiden başlayıp düzenli olarak uygulayacağınız Pantene saç bakım kremi ve bakım yağı o gecede sağlıkla parlayan güçlü saçlara sahip olmanızı ve böylece tercih ettiğiniz modelin de çok daha göz kamaştırıcı durmasını sağlayacak. Saçınızın farkı kırmızı halıda da ortaya çıkacak” dedi.

KENDİNİZİ BİR YILDIZ GİBİ HİSSEDECEKSİNİZ

P&G Saç Bakım ve Güzellik Kategorisi İletişim Grup Müdürü Bilgehan Uyar Erol’un, “Kırmızı halı heyecanını nasıl buluyorsunuz?” sorusuna Maritsa (Meriç Küçük) yanıt verdi: “Sanki bütün dünya boşalmış, ortada uzun ince bir yol var ve siz tek başınıza yürümek zorundasınız orada. Aslında rutin hayatımızdan çok başka bir hal içindeyiz. Çünkü üzerinizde uzun kuyruklu bir elbise ve üstümüzdeyse aksesuvarların ve yaşadığınız heyecanın ağırlığını taşıyarak kırmızı bir halıda yürümek zorundasınızdır.
Saçlarımız sağlıkla parlayacak, muhtemelen takılarımız gösterişli ve haliyle topuklu ayakkabılar olacak. Saçım düzgün mü, yürüyüşüm doğru mu, dik duruyor muyum, gülümsemem yerinde mi? Bir anda mükemmel bileşimi yakalamaya çalışıyoruz. Ama bu denklemi doğru şekilde çözümlediğimiz zaman kendimizi star gibi hissediyoruz. Siz de kırmızı halıdaki o kısacık zaman diliminde kendinizi bir yıldız gibi hissedeceksiniz.”

YENİ BİR İŞ TANIMI: BLOGGER’LIK

Finaldeki soru “Türkiye’de blogger olmak nereye gidiyor?” oldu.
Maritsa bu soruya şu yanıtı verdi: “Sanıldığı kadar kolay bir iş değil. Hepimiz normal hayatımıza, işlerimize devam eden insanlarız. Ama dönem dönem sadece bu iş için çabaladığımız zamanlarımız oldu. Ben kendi adıma sadece bu işi yapabiliyor olsam diyorum. Çünkü hakkı ancak o zaman verilebiliyor. ‘Bu bir iş değil, işimin yanında bloggerlık yapayım, akşam post yazarım, ofise giderken giydiğimi çekerim’ denedim, olmadı. 3 ay sonra pes ettim. Her gün ne fotoğraf çekebilecek, ne de post yazabilecek haliniz oluyor. Maalesef hayattaki tek işiniz bu değilse aktif olamıyorsanız. Dünyanın trendleri değiştiği gibi sosyal medyada da değişiyor. Alışkanlıklar değişiyor ve okuyucular da sizi aktif bir şekilde görmeyi tercih ediyor. Daha sık paylaşımlar yapmak zorundayız, blog yazamasak bile giydiğimiz kıyafeti paylaşmak zorundayız. Blog açıp bunu denemek isteyenlere söylemeliyiz ki, iyi fotoğraf ve akıllı içerikli bir blog en az üç saatinizi alıyor. Gün içinde buna ayıracak vaktiniz varsa denemeye başlayın derim.”

Rüya Büyüktetik, “Ben haftanın 5 günü sabah 6’da başlayıp, akşam döneceğim saatin belli olmadığı bir işte çalışıyordum. Hafta sonlarımıysa sadece blog’a ayırıyordum. Blog için gerçekten çok ciddi bir emek gerekiyor. Oraya telefondan çektiğiniz fotoğrafı koyamıyorsunuz. Bunun için saçınızı, kıyafetinizi, çekim yaptığınız yerin çok iyi olması gerekiyor. Bir de bir şeyi yaratıyorken, muhakkak sürdürülebilir bir hikayenizin olması lazım. Üçüncü gün vazgeçtim, yapamıyorum dememelisiniz. İstediğiniz sonucu ancak uzun soluklu işler yaptığınızda alabileceksiniz. Şu sıralar snapchat çok yükselişte moda. Çünkü Instagram’da biraz yapay olabilen o güzellik, Snapchat’te yerini anlık, doğal paylaşımlara bırakıyor. Oynama hakkınızın olmadığı bir ağ. Bu yüzden iletişimi çok daha samimi bir boyuta taşıyabiliyorsunuz” diye konuştu.

Cocobolinho, “Verdiğinizin emeğin, zorluğun ve getirdiği şeylerin yanında sizin vermeniz gereken çok şey var. Ben tam zamanlı olarak diş hekimi olarak çalışmaya devam ediyorum. İşte paylaşım yapacak zamanım olmuyor. Ama bu işi çok severek yaptığım için haftanın bir gününü bloğumda ve Instagram hesabımda yapacağım paylaşımlar için ayırıyorum. Fotoğraflarımı çekiyorum ve saklıyorum. Ben işteyken hastama bakmaya giderken fotoğraf yüklüyorum. Eğer siz de bu şekilde mutlu olacağınızı düşünüyorsanız ve size katacakları ilginizi çekiyorsa bence blog yazmak çok güzel” dedi.

HEDİYE KAZANANLARI ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN