Güncelleme Tarihi:
◊ Savaş Özbey: Tamamen ilişkinin nasıl bittiğiyle alakalı bir şey. Eğer aldatma falan gibi bir gerekçeyle bittiyse zor. Yok tutku bittiği, aşk bittiği için anlaşa koklaşa ayrılmaysa ancak o zaman mümkün.
◊ Ömür Gedik: Bence bizde de başladı böyle medeni davranışlar. Çok kavgalı, küfürlü kıyametli bir ayrılık olmadığı sürece arkadaş kalıyor insanlar. Doğrusu da bu zaten.
◊ Orkun Ün: İlgi alanım benim. Daha önce yazdım defalarca çünkü. Yani zor bir durum bu. Herkes başaramaz. Ama insan biraz zaman geçtikten sonra bir yerde karşılaşınca bir sarılıp, “Nasılsın?” demek istiyor. Sevmişseniz, biraz soğuduktan sonra arkadaş kalabilirsiniz ama sevmemişseniz ertesi gün bile arkadaş olarak devam edebilirsiniz.
◊ Onur Baştürk: Kerem de “bu ülke” diyerek biraz küçümsemiş bu toprakları. Ayrıldıktan sonra arkadaş kalanlar gayet çok bu ülkede de. Çok da matah bir durum değil yani.
Konuşulmak için yapıyor
Selen Görgüzel önce sünnet derilerinden elde edilen kök hücrelerle cilt bakımı yaptırdığını söylemişti, şimdi de ayı kanı enjekte ettirmek istiyormuş. Bu güzellik çabası hakkındaki yorumlarınızı alalım.
◊ Ömür Gedik: Yazıp yazıp siliyorum bu konuyla ilgili görüşlerimi. Zor tutuyorum kendimi. Çok ağır konuşacağım; gazeteye, bu sayfaya yakışmayacak. Siz anladınız.
◊ Orkun Ün: Ömür’ün bu sinirini çok iyi anlıyorum. Selen’in bu çabasını da anlıyorum. Ama yanlış olduğunu da bağıra bağıra söylüyorum. Bence Selen bu ülkenin ‘açığını’ buldu ve konuşulmak için ara sıra böyle çıkışlar yapıyor. Ayı kanı falan asla hayata geçirilemeyecek nafile çabalardır. Gerek yok.
◊ Savaş Özbey: Selen Görgüzel sadece kocasından değil, zincirinden de boşanmış gibi. Her hafta yeni bir icat, her hafta yeni bir sansasyon. Neyin haber olacağını, neyin konuşulup gündeme oturacağını da çok iyi biliyor.
◊ Onur Baştürk: Genç ve güzel görünmek için bu kadar ekstrem tatlarda çabalamak komik. Bir yandan da “ayı kanı” filan hikâye. İki habere konu olayım, 3 gün sabah programlarında adım geçsin diye tasarlanmış hoş ve anlamsız bir terane bu.
Havaalanından alması şart mı?
İrem Derici bir arkadaşına havalimanından aldırdığı 1800 liralık telefon kılıfına isyan etti. Ne diyorsunuz bu isyana? Haklı mı, haksız mı?
◊ Orkun Ün: E havalimanında su 80, kahve 180 TL. O yüzden kılıfa şaşırmam ben. Böyle şeyleri oradan alırsanız fiyat etiketlerine hayret etmeyeceksiniz.
◊ Onur Baştürk: Havalimanında 500 liraya pizza varsa o fiyata da kılıf olması normal tabii. Ama bunu normal diye algılamaya başlamamız İrem’in isyanına katılmayacağım anlamına geliyor. İrem haklı, nokta.
◊ Savaş Özbey: Havaalanından alması şart mı? Telefon kılıfı olmadan uçağa mı almıyorlarmış? Fiyatlar yüksek ama herkes bilir ki havaalanları ekstra pahalı. İnince gittiği yerde alsaymış, küser mi telefon?
◊ Ömür Gedik: Yeni fiyatlar ortada. Çok önemli bir ihtiyaç değilse ben fiyatından rahatsız olduğum şeyleri sırf hoşuma gitti diye almamayı tercih ediyorum.
Yanlış bir durum yok
Hadise, Gülşen’in iptal olan konserleri yerine tercih edilmeye başlanmış. Hadise için bu stratejik olarak doğru mu, yanlış mı?
◊ Ömür Gedik: Hadise, Gülşen’e en yakın alternatiflerden biri. Kıbrıs’ta Gülşen’in çıkmadığı 29 Ekim konserine onun yerine alınması gayet normal. Hadise açısından da bir yanlış görmüyorum.
◊ Onur Baştürk: Hadise’nin bu konuda yapacağı bir şey yok ama hoş değil tabii. Eminim iyi hissetmiyordur. “O çıkamıyor, onun yerine beni tercih ediyorlar” iç sızlamasından dolayı.
◊ Orkun Ün: Yanlış bir durum yok. Gülşen’in artık tamamen kendi tercihi konser vermemek çünkü. O yüzden bu durumda kimse gönül koymaz Hadise’ye. Hatta Hadise, Gülşen’in yokluğunu da aratmaz, hakkını vererek yapar konserlerini.
◊ Savaş Özbey: Hadise, Gülşen’e çelme takıp işlerini almıyor ki. Bir yanlışlık yok bunda. Ömür’e katılıyorum ayrıca, birbirlerinin en yakın alternatifi onlar bence de.
Biraz andırmış
Film için bıyık bırakan Oğuzhan Koç’un yeni imajını nasıl buldunuz? Gerçekten söylendiği gibi Freddie Mercury’ye benzemiş mi?
◊ Onur Baştürk: Benzememiş. Biraz andırmış diyelim hadi. Ama benzeme olayından bağımsız bu eski dönem bıyığı yakışmış Oğuzhan’a.
◊ Ömür Gedik: Andırıyor biraz. Ben hangi filmde hangi karakter için bu bıyığı bıraktığını merak ettim. Dönem filmi mi acaba? Böyle bıyıklar kaldı mı günümüzde?
◊ Orkun Ün: Benzemiş tabii ki Freddie Mercury’e. Hatta sadece bıyıklarla değil, duruşuyla falan da benzemiş. Neler gördük biz, film için ne kılıklara girdiler de komik duruma düştüler. Bu ne ki...
◊ Savaş Özbey: Benzemiş mi bilemem ama Freddie Mercury’ye de yakıştırmazdım, Oğuzhan Koç’a da yakıştıramadım bıyığı. Umarım rolü biter bitmez keser, eski haline döner.