Güncelleme Tarihi:
◊ Son filminiz “Roman J Israel, Esq.” ilk kez Toronto Film Festivali’nde gösterildi. Siz filme adını veren karakteri canlandırıyorsunuz. İlginç bir adam Roman sanırım...
- Evet, zaten ben de senaryoyu okuduktan sonra “Bu ilginç adamı oynamak istiyorum” dedim. Aslında araştırma yaptıkça, Roman’ın ilginçlikten öte sorunlu bir insan olduğunu anladım.
◊ Neydi sizce sorunu?
- Hikayeyi okuduktan sonra karakteri daha iyi anlatabilmek için sorgulamaya başladım. Neden bu adam kendini ifade edemiyor? Neden avukat olduğu halde hep arka planda? Neden başını belaya sokuyor? Neden yalnız? Bu sorular beni Asperger Sendromu’na götürdü. Bu hastalığı araştırdıkça, Roman’ı daha iyi anladım.
AVUKATLAR DA İYİ BİRER OYUNCU
◊ Bu sizin oynadığınız ilk avukat rolü değil. “Philadelphia”daki performansınız da müthişti. Ben avukatların da bir nevi oyunculuk yaptığına inanıyorum, siz ne düşünüyorsunuz?
- “Philadelphia”yı çekerken avukatlarla çok fazla zaman geçirdim. Carl Douglas isimli genç bir avukat eğitmenim vardı, ondan oyunculuk hakkında çok şey öğrendim. Avukatlar hem müşterilerine, hem hakime hem de tanıklara karşı ikna edici olmalılar. Mesela kürsüde düzgün görünümlü, iyi konuşan bir şahitleri varsa, avukatlar jürinin önünü kapatmadan kenarda dururlarmış.
Eğer tam tersi ise, jürinin görüş açısını kapatacak, şahidi görmelerini engelleyecek şekilde dururlarmış. Konuşma tarzları, giyinmeleri, ifadeleri etkileyici ve inandırıcı olmak zorunda. O yüzden evet, avukatlar da iyi birer oyuncu.
◊ Filmde Roman, para bulunca hayal ettiği şeyleri gerçeğe dönüştürüyor. Siz, maddi durumunuzun bu kadar iyi olmadığı zamanlarda nelere sahip olmayı hayal ediyordunuz?
- 5’inci sınıftayken sanata saygı dersi almıştım. Salvador Dali’den Modigliani’ye, Van Gogh’a kadar birçok sanatçıyı hayranlıkla okudum. Kendi kendime “Bir gün param olduğunda Van Gogh eseri satın alacağım” demiştim. Gerçi hâlâ alamadım! (Gülüyor) Güzel bir koleksiyonum var ama bir Van Gogh’um yok maalesef...
ARTIK HER ŞEYİN FARKINDAYIZ
◊ Hollywood’da cinsel tacize karşı başlatılan kadın hareketi hakkında neler düşünüyorsunuz?
- Karanlıkta bulunan her şey günün birinde gün yüzüne çıkar. Umarım şimdinin çocukları 20 yıl sonra, bugün yaşananları unutmaz ve gerekli dersleri çıkarır. Yaşananların açığa çıkması çok önemliydi, şimdi hepimiz her şeyin farkındayız. Farkında olmamız gereken bir diğer şey de, bunların sadece bizim sektörümüzde yaşanmadığı.
Karmaşık bir durum, çözümü de basit değil. Artık ep birlikte bir çıkış yolu bulmaya çabalamalıyız.
MiLYONLARCA DOLAR DAĞITTIM
◊ Tiyatro, sinema, yönetmenlik, yapımcılık, drama koçluğu... Sektörün her alanında var olan bir isimsiniz. Peki özel yaşamınızda hayatın neresindesiniz?
- Hayatım artık ihtiyacı olanlara hizmet etmekten ibaret. Sadece özel hayatımda değil, meslek hayatımda da aynı şey geçerli. Bu son filmi yaparken yönetmenimizle harika vakit geçirdim. Dan Gilroy maneviyatı çok yüksek bir adam. Filmi izleyenlere mesajım; Roman Israel’leri ezmeyin, onlarla dalga geçmeyin. İnsanların eksiklerini görmek, birbirimizi parçalara ayırmak çok kolay. Peki el uzatmak, destek olmak neden bu kadar zor? Hadi diyelim hiçbir şey yapamıyorsun, o zaman yargılama. Denemek zor değil inanın...
◊ Çok fazla yardım yaptığınızı biliyorum, neden bunlar hakkında konuşmak istemiyorsunuz?
- Yaptıklarım hakkında konuşmak hiç ilgimi çekmiyor. Konuşmak yerine eylemden yanayım.
◊ Neler yapıyorsunuz? Yardım dernekleriniz mi var?
- Onlar da var... Neler mi yapıyorum? Milyonlarca milyonlarca dolar dağıttım, dağıtmaya devam ediyorum. Kiliseler, okullar, erkek ve kız yurtları yaptırdım. Bunlar bir tarafa, maddi tarafı geçelim. İyi örnek olmak istiyorum, iyi insan olmak istiyorum, kendimin en iyi versiyonu olmak istiyorum.
◊ Son sorum; ortak tutkumuz Lakers’a dair. Nasıl görüyorsunuz takımı?
- Artık iyi ellere emanetiz. Magic Johnson her kademede kazanan başarılı bir adam. Dodger’da yaptıklarını biliyorsun... İyi yoldalar, çok genç bir takım. Onları yönlendirecek deneyimli bir oyuncu hâlâ yok ama gelecekleri parlak. Sadece biraz daha zaman lazım.