Güncelleme Tarihi:
Türk tiyatro ve televizyon dünyasının önemli isimlerinden Kemal Başar, Türkiye'de tiyatroculuğun ve tiyatronun içinde bulunduğu durumu değerlendirerek, "Memlekette herkes 'tiyatrocuyum' diye dolaşıyor" dedi.
Efsane tiyatro ve sinema oyuncusu merhum Savaş Başar'ın oğlu, Türk tiyatro ve televizyon dünyasının tanınmış isimlerinden Kemal Başar, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'nde, Türk tiyatrosunun geldiği noktayı değerlendirdi. Başar, Türkiye'de tiyatro ve tiyatroculuğu değerlendirmek için öncelikle sapla samanı ayırmak gerektiğini söyledi.
Türkiye'de tiyatronun evrenselleşme noktasında geri kaldığını ve özellikle de Devlet Tiyatroları'nda taklitçi bir üslubun hakim olduğunu işaret eden Başar, "Memlekette herkes 'tiyatrocuyum' diye dolaşıyor. Yerel kültürümüzden beslenerek evrensel sanat yaparak dünyayla yarışma görevini kurulduğu günden beri yapamamış, hala taklitçi bir üslubun hakim olduğu Devlet Tiyatroları'nın da gelinen noktada hatası büyük. Bu kurum Anadolu'nun her yanına ulaşıyor ve köhne, taklitçi, özden uzak, hamasetten ve gösterişten beslenen bir şeyi tiyatro diye sunuyor. Cumhuriyetin en önemli kurumlarından biri, asla yıkılmamalı ama şu an bulunduğu durum içler acısı. Bugün Türk tiyatrosunun lokomotifi gözü ve kulağı Batı'ya açık, yenilikçi, çağdaş özel tiyatrolardır" şeklinde konuştu.
Özel tiyatrolardaki bilet fiyatlarının yüksek olduğu yönündeki eleştirileri değerlendiren Başar, "Özel tiyatroların biletleri üstünde ciddi vergi yükleri var. Peşin vergiler, prodüksiyon masrafları, kiralar, sigorta ücretleri. Özel tiyatro biletlerinin yaklaşık 1/4'ü kalır tiyatronun eline. Yani bilet fiyatı yüksek değil, vergiler yüksek. Asıl devlet desteği bu vergileri yok ederek ya da cüzi bir rakama düşürerek ve salon tahsis ederek olur" dedi.
Toplumu tiyatro izlemeye özendirmek adına gerekli olan tanıtımın eksikliğinden yakınan Başar, şöyle devam etti:
"Tiyatro, sinema gibi medyada yer bulamıyor. Yeterince reklamı da yapılamıyor; ancak prodüksiyon çıkarmaya bile para bulamayan tiyatrolar, tanıtım bütçesi nasıl oluşturabilir ki? Burada sorumluluk medya patronlarına düşüyor. Sanata ihtiyaç duymayan toplum ilkel toplumdur. Destek olmayan her medya yöneticisi de halkın ilerlemesini, aydınlanmasını umursamayan oportunist. Bu bağlamda tiyatroyu topluma sevdirmek, yaygınlaştırmak ve en önemlisi de ülkemize yeni tiyatro üstatları kazandırmak için yılmadan çalışmalıyız, biz de onu yapıyoruz ama yetenekli gençler umutsuzluğa düştükçe de içimiz parçalanıyor. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada, sadece bu problem bile tiyatroya gerekli ihtimamın gösterilmesinin önünü kapatıyor. Sanat geleneği olan toplumlarda bu gerileme belli belirsiz, ama bizimki gibi toplumlar ne yazık ki gittikçe sanatı sevmeyen toplumlar haline geliyor."
Kemal Başar kimdir?
Kemal Başar, Türk tiyatro yönetmeni, tiyatro ve dizi oyuncusu, eğitmen, çevirmen. 1963'de Ankara'da doğdu. 1989'da MSÜ Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu.
Aynı yıl girdiği Devlet Tiyatroları'nda halen sanatçı. Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Yurtdışı İlişkiler Bölümü'nün kurucu başkanlığını yaptı.
Özellikle yurtdışındaki çalışmalarıyla, yönettiği oyunlarla, bazılarının danışmanı ya da seçici kurul üyesi de olduğu uluslararası festivallerde verdiği dersler ve seminerlerle tanınıyor.
Tiyatro ve sinema oyuncusu Savaş Başar'ın oğludur.