Kavga etmeleri mi gerekiyordu?

- Onur Baştürk: Klasik bir Türk erkeği olsaydı belki bunu kafaya takardı ama Kerem Bürsin, Amerika’da yetişmiş biri. Dolayısıyla bu soruyu eminim yadırgamıştır. Yanıtı da gayet güzel, medeni. Yıllar oldu Serenay’la ilişkisi biteli sonuçta. 

- Orkun Ün: Yahu birileri Cem ve Kerem’den daha fazla dert edindi bu karşılaşmayı. Belli ki adamların umurunda değil. Serenay onlar için geçmişte kalmış bir hikâye sadece. Bence karşılaşmaları ve hatta sohbet etmeleri çok normal. Ne yani kavga etmeleri mi gerekiyordu? Bıkmadık mı edenlerden?

- Savaş Özbey: “Cem Abi’yle birbirimizi çok severiz” de dedi Kerem Bürsin. Seviyormuş, gitmiş konuşmuş işte, ne var bunda? Taraflardan birinin ilişkisi hâlâ sürüyorsa eski aşklarla samimi olmayı pek uygun bulmuyorum ama ikisi de ayrılmış, aradan yıllar geçmiş. Niye pişti olmuş sayılsınlar ki?

- Ömür Gedik: Eski sevgilinin eski sevgilisi ile düşman olunuyorsa, ünlüler dünyasında birbirine selam bile veremeyecek çok kişi çıkar. Hatta kimse kimseyle konuşmaz! Geçiniz bunları.

Orkun Ün - Ömür Gedik - Savaş Özbey - Onur Baştürk

Belli ki pişman

Barış Akarsu’nun hayatının konu edildiği filmde rol almaya hazırlanan Aslı Bekiroğlu, şarkıcının trajik ölümüyle ilgili soruya gülerek yanıt verdi, “Başı sağ olsun” dedi. Tepki çekince de “Spoiler verme korkusuyla soruları geçiştirmeye çalışırken ortaya çıkan acemi çabam yanlış anlaşıldı” diyerek projeden ayrıldı. Yaptığı savunmayı nasıl buldunuz?

- Ömür Gedik: Oyuncular kamera karşısında enerjik, neşeli, rahat görünmeye çalışalım derken ipin ucu kaçıyor bu örnekte de olduğu gibi. Aslı belli ki pişman olmuş, özrünü de diledi, hatasını biliyor. Uzatmayalım derim.

- Savaş Özbey: Spoiler vermek istemiyormuş... Ne alakası var ki? Film değil, Barış Akarsu’nun herkesin bildiği trajik öyküsü soruldu kendisine. Çok mu zor “Hepimizi derinden sarsan bir kayıptı” diyebilmek?

- Onur Baştürk: Şuursuzca bir laf etti gerçekten. Pek affedilir bir yanı yoktu. Savunmasını beğendim ama. En azından üste çıkmaya çalışmamış.

- Orkun Ün: Talihsizlik tanımının karşılığıdır bu bana göre. Yani olacak şey mi hiç? Şimdi diyorlar ki; “Ödül töreninde o konular konuşulmaz, o soruları sorarsanız böyle cevaplar normaldir.” Olur mu hiç öyle şey? Nerede ne diyeceğini bilmesi lazım Aslı’nın. Linç etmeyelim tabii ki ama ayıplayalım Aslı’yı. Bence bir süre daha evinde oturmaya devam edecek bu olaydan sonra. Üzücü.

Konsey beğenmedi

Saçlarını platin sarısına boyatıp kaşlarını da aynı renk yaptıran Gülşen, bu haliyle İtalyan moda tasarımcısı Donatella Versace’ye benzetildi. Sizce?

- Orkun Ün: Yıkıldı sosyal medya. Herkes “Donatella bu sen misin” geyikleri yaptı. O gece Gülşen’in elbisesi de makyajı da kötüydü. Hem bence Donatella benzetmeleri yine iyi. Neler neler yazdılar Gülşen’e...

- Ömür Gedik: Kaşsız kadın sevmiyorum ben. Kötü duruyor. Gülşen’in bu son hali de tuhaf geldi. Beğenmedim.

- Savaş Özbey: Zaman zaman değişiklik iyidir tabii ama bir an evvel eski haline dönmesinde fayda var. Kaşın ve pastel makyajın bu kadar yakıştığı az kadın vardır, bu avantajını kaybetmemeli.

- Onur Baştürk: Ben de pek beğenmedim Gülşen’in bu son halini. Hele Stil Ödülleri gecesindeki stili çok fenaydı. Bu kadar kostüm odaklı giden bir sanatçıdan bunu beklemezdim.

Can’ı başka bir aşamaya taşır bu dizi

Can Yaman, dijital platformda yayınlanacak “El Turco” dizisinden bölüm başına 1.5 milyon TL alacak. Ne diyorsunuz miktara?

- Onur Baştürk: Süper iddialı bir proje ve Can Yaman’ı esas hak ettiği aşamaya taşıyabilir bu proje. Umarım başarılı olur. 

- Orkun Ün: Bölüm başı 90 bin Euro civarında bir miktar yapıyor. Oralara göre normal bir ücret aslında.

Zaten Can’ın İtalya’daki popülaritesine, aktif çalışma hayatına falan bakınca hiç şaşırmadım ben.

Dizi tutarsa asıl siz o zaman görün gelecek projeleri, alınacak bölüm başı ücretleri... 

- Savaş Özbey: “El Turco” dizisi II. Viyana Kuşatması’ndan sonra İtalya’nın Moena köyüne yerleşen bir Osmanlı akıncısını konu alıyor. Can Yaman’ın aldığı para da Üçüncü Viyana Kuşatması gibi. Güle güle harcasın tabii.

- Ömür Gedik: Çok iyi para bence. Yurtdışından böyle paralar alan oyuncularımız var, ne güzel. Güle güle harcasın.

Salona değil yatak odasına

Demet Şener, sevgilisi Tolga Arman’la öpüşürken resmedildiği yağlı boya tabloyu evinin baş köşesine astı. Sonra da önünde pozlar verip sosyal medyada paylaştı. Romantik mi, yoksa abartılı bir hareket mi?

- Orkun Ün: Romantik mi tartışılır ama abartılı mı derseniz hayır! Evlerine asmışlar, kime ne? Bir de başıma bir şey gelmeyecekse eğer; ben pek beğenmedim tabloyu...

- Onur Baştürk: Sevgilinin adını bedenine dövme olarak kazıtmak mı, yoksa sevgiliyle öpüştüğün anın fotoğrafını bir ressam eliyle tablo haline getirip evin baş köşesine asmak mı? Tabii ki ikincisi daha risksiz! Sevgiliden ayrıldığın anda çözümü de kolay. Tabloyu ya ortadan kaldırırsın ya da olmadı depoda filan saklarsın, hatırası var diye. 

- Ömür Gedik: Çok tatlı bir hareket. Şahane bir hediye, neden duvar asılmasın ki? Tayga, Goji’nin tablosunu yaptırıp hediye etmişti bana, evin baş köşesine astım her gün bana bakıyor. Evin en değerli objesi bence.

- Savaş Özbey: O tablo Şener’e Sevgililer Günü hediyesi olarak verildi. Bu kısmı romantik. Mücevherden iyidir, en azından üzerine düşünülmüş bir hediye. Ama ben salona değil, yatak odasına asardım herhalde.

Depp’in muhteşem dönüşü

Johnny Depp ve Amber Heard davasında karar çıktı. Mahkeme, Johnny Depp’i haklı buldu. Jüri, Heard’ün eski eşi Depp’e iftira attığına karar verdi. Sizce doğru karar mı?

- Savaş Özbey: İnşallah bunun temyizi falan yoktur da daha fazla uzamaz mevzu. İçim şişti Johnny-Amber davasından. Ben en çok bitmiş olmasına seviniyorum.

- Onur Baştürk: En başından beri bu davada Johnny Depp’in haklı olduğunu seziyordum. Haklı çıktım. Amber Heard son dönemin dalgasından yararlanmak istedi bence. Ama geri tepti tüm iddiaları. Şimdi Depp’in muhteşem dönüşüne şahit olacağız galiba. 

- Orkun Ün: Beklenen karar zaten buydu. Johnny Depp ‘bitmek üzere olan’ itibarını şimdi yavaş yavaş geri kazanmaya başlayacak. Amber Heard ise belki farkında olmadan bambaşka mevzulara bakış açısını değiştirdi. Bu kararla ‘MeToo’ gibi haklı hareketlerin istismarcılarına darbe vuruldu. Sırf bu açıdan bile çok olumlu buluyorum ben dava sonucunu.

- Ömür Gedik: Umarım bu sonuç bazı erkeklerin ekmeğine yağ, bal sürmez. Şikâyet eden her kadına iftiracı gözüyle bakılmaya başlanmaz. Sonuçta fiziki olsun, psikolojik olsun kadına şiddet tüm hızıyla devam ediyor.

Yeni kadro şaşırtmadı

Melek Mosso’nun iptal olan konseri sonrası Funda Arar ve Derya Uluğ da Isparta’da sahneye çıkmama kararı aldı. Yeni kadro şöyle oldu: Seda Sayan, Niran Ünsal, Işın Karaca. Magazin Konseyi üyeleri ne diyor bu işe?

- Onur Baştürk: Ne diyelim, kadın dayanışmasından haberleri yok demek ki bu sanatçıların. Koştura koştura kadroda yer aldıklarına göre...

- Ömür Gedik: Ben başkasının bu şekilde iptal edilen işine çıkmak istemem doğrusu. Herkes kendi çizgisine, kendi işe bakış açısına göre davranmakta serbest.

- Savaş Özbey: Ben belediyenin yerinde olsam bu senelik yapmaz, pas geçerdim konser işini. Seneye gümbür gümbür daha kuvvetli bir iş yapardım festivalde. İptal edilen bir türlü, çekilen iki sanatçı bir türlü, onların yerine gidenler bir türlü... Kimse açısından keyif duyulacak bir durum yok ortada.

- Orkun Ün: Yeni kadro şaşırtmadı. Zaten Işın Karaca 1 haftadır falan aykırı açıklamalar yapmıyordu. Bu hareketiyle çizgisini korudu. Niran Ünsal ve Seda Sayan’a da bir şey diyemiyorum. Kendi tercihleri. Ben asıl Derya ve Funda’nın iptal kararlarının geç alındığını düşünmüş ve samimiyetlerine inanmamıştım. Öğrendim ki onlar ilk günden beri o sahneye çıkmama taraftarıymış.