Güncelleme Tarihi:
Düpedüz söylersek bu oyuncular eğer senaryoya inanmışlarsa, kamera karşısında soyunmaktan bile imtina etmiyorlar.
İşte bunlardan biri kariyerinin zirvesine çıktığı 1997 yılından bu yana bu konuyla gündeme geliyor sık sık.
Nedeni ise aslında Hollywood standartlarına göre 'kilolu' sayılan bedeniyle başlangıçta kimsenin inanmadığı kadar büyük bir başarı kazanmış olması. Ama elbette sadece bedeniyle elde etmedi bu başarısını. Onun için bedeni de tıpkı filmlerde söylediği sözler gibi mesleğini yapmak için kullandığı bir araç.
Her ne kadar "Yaşım ilerledikçe kamera karşısında soyunmamaya karar verdim. İnsanları bıktırmak istemiyorum" tarzında bir açıklama yapmış olsa da belli ki eline gelen senaryoya çok inandı ve bu kararını bir yana kaldırdı.
'ENERJİMİ KENDİMİ ELEŞTİRMEK İÇİN HARCAMAM'
Bu sözünü ettiğimiz ünlü oyuncu Kate Winslet'ın ta kendisi. 1997'de kamera karşısına geçtiği ve kariyeri için çok önemli bir kilometre taşı olan Titanik filmiyle çoktan sinema dünyasında "tahtını" yapan Winslet şimdi son filmiyle gündemde. Daha doğrusu o filmdeki cüretkar sahneleri ve bu konuda yaptığı açıklamayla.
48 yaşındaki üç çocuk annesi Kate Winlet, sonradan yakın dost olduğu ve bir kez daha birlikte kamera karşısına geçtiği Leonardo DiCaprio ile oynadğı Titanik filminde de bedeninin bir bölümünü kamera karşısında gözler önüne sermişti.
Şimdi son rol aldığı Lee adlı filmde yine benzer sahnelerde kamera karşısına geçti. Bundan kısa süre önce kamera karşısında üstsüz ya da bedenini gözler önüne serecek şekilde geçmekten artık eskisi kadar hoşlanmadığını söylese de Winslet ünlü savaş fotoğrafçısı Lee Miller'ı canlandırdığı Lee filminde bu kararını rafa kaldırmış görünüyor.
Okuyucu (The Reader) adlı filmle en iyi kadın oyuncu dalında Oscar Ödülü kazanan Kate Winslet bu değişikliğin nedenini ve yeni filminde canlandırdığı karaktere yaklaşımını Vogue dergisinin ekim sayısı için verdiği röportajda anlattı.
Bedenini böylesine gözler önüne serdiği için aldığı eleştirileri neden umursamadığını anlattı. " Bana sürekli bedenimin yanlış bir ölçüde olduğu söylendi. Daha azıyla yetinmem gerektiği hatırlatıldı" diyerek anlatmaya başladı.
Bu sözlere neden aldırmadığı sorulduğunda da "Çünkü bunu başkalarından öğrenecek değilim" diye yanıt verdi.
"Enerjimi kendimi eleştirmek için harcamamalıyım" diyen Winslet sözlerini şöyle sürdürdü:" Bence her kadının kendine şunu söylemesi daha iyi: "Kendime inanıyorum.. Başkalarının ne düşündüğü önemli değil. Ben buyum. Haydi işimize devam edelim:"
Kate Winslet yeni filminde İkinci Dünya Savaşı sırasında görev yapan ünlü savaş muhabiri Lee Miller'ı canlandırıyor. Winslet, aynı zamanda filmin yapımcılarından biri.
FORMDA DEĞİLDİ AMA BUNA ALDIRMADI
Bu arada Winslet filmin çekimlerinin başladığı ilk gün bir koşu sahnesinde düşüp sakatlandığını da gizlemedi. Ünlü oyuncu o dönemde zorlukla ayağa kalkabildiğini hatırlattı Ama söylediğine göre yine yılmadı ve iyileşip çekimlere döndü.
Geçirdiği kaza sonucu egzersiz programını da aksatan Winslet, tekrar kamera karşısına geçtiğinde anlattığına göre bedeni istediği kadar formda değildi. Ama o buna çok da aldırış etmedi.
Kate Winslet ilk kez fiziksel görünüm ile ilgili böylesine keskin sözler sarf etmiyor. Neredeyse kariyeri boyunca bu konuda düşündüklerini hiç saklamadı ünlü yıldız.
Kıvrımlı bedeni yüzünden gençlik yıllarında yaşadıklarını de yeni nesillere örnek olması açısından anlattı.
Bu yılın ilk yarısında Sunday Times gazetesine verdiği röportajda, ilk gençlik yıllarında kendisine "sadece şişman kız rolleri oynayabilirsin" denildiğini itiraf etti.
Oscar ödüllü Winslet bu durumun "uç noktada olumsuz olabildiğini" sözlerine ekledi. Bu baskının, genç ve savunmasız kişilerin "kaldırabileceğinden daha ağır" olduğunu vurguladı.
MENAJERİME KAÇ KİLO OLDUĞUMU SORUYORLARDI
Kariyerine çok genç yaşta başlayan ve 1997 tarihli Titanik ile yıldızını parlatan Kate Winslet, artık Sinema sektöründe bu durumun değiştiğini de sözlerine ekledi.
Winslet bu konuda kariyerinin ilk döneminde yaşadıklarını şöyle anlattı: " Ben gençken menajerin benim kaç kilo olduğumu soran telefonlar alıyordu. Şaka yapmıyorum. Bu yüzden artık bu durumun değişmeye başlaması gerçekten insanın içini açan bir durum."
MÜKEMMEL TANIMINA UYMUYORDU AMA HAYALLERİ VARDI
Kate Winslet, çocukken görünümü yüzünden insanların kendisine isim taktıklarını belirtip o dönemde "şişman kız" rolleriyle yetinmesi gerektiğinin söylendiğini anlattı.
Belirttiğine göre o dönemde kendisinin asla uymadığı bir "mükemmel tanımı vardı, özellikle de bir oyuncu olarak. Ama Kate Winslet'in kafasında farklı şeyler vardı. Grease'de Sandy'yi oynamak, Batı Yakasının Hikayesi'nde Maria'yı canlandırmak gibi...
Hatta Titanik filminde Rose'u oynamak istiyordu ve sonunda bu hayalini gerçekleştirdi. Bütün bu önyargılarla başa çıkan Kate Winslet ardından Titanik başta olmak üzere hayal ettiği birçok rolü oynadı.
OKUYUCU FİLMİYLE OSCAR KAZANDI: Hatta The Reader (Okuyucu) filmindeki performansıyla en iyi kadın oyuncu dalında Oscar bile kazandı.
REKOR KIRAN TİTANİK'TEN SONRA BİLE DURUM DEĞİŞMEDİ
Aslına bakılırsa Kate Winslet, kariyerinin en parlak döneminde bile kiloları yüzünden mercek altına alındı. Bu durum henüz 21 yaşındayken oynadığı Titanik filminden sonra da değişmedi.
Filmin onca başarısına rağmen konuşulan en önemli konu Winslet'in kilolarıydı. Bundan yıllar sonra ünlü oyuncu o dönemi hatırlarken şunları söylemişti: "20'li yaşlarımdayken insanlar benim kilomla ilgili çok fazla konuşuyorlardı. Görüntüme dair sorular soruluyordu. O dönemde adıl "sözünü sakınmayan oyuncu" olarak anılıyordu. Oysa ben o sırada sadece kendimi savunuyordum."
Winslet o dönemde sürekli olarak kilosuyla ilgili acımasız yorumların medyada yer aldığını hatırlatıp bunların kendisi için can yakıcı olduğunu da söylemişti aynı röportajda. Hatta bu yüzden Hollywood'a gitmeye korktuğunu da saklamamıştı.
ÇOCUKKEN 90 KİLOYMUŞ: Bu arada Winslet, bundan yıllar önce verdiği bir röportajda küçüklük yıllarında 90 kilo olduğunu belirtip hep öyle kalacağı korkusunu üzerinden uzun süre atamadığını da gizlememişti.
'YİNE BAŞLADI DEMESİNLER'
Filmlerinde rol aldığı cesur sahnelerle de tanınan Kate Winslet, bu konudaki sözleriyle de sık sık gündeme geliyor. Son olarak geçen yıl artık çıplak sahnelerde oynarken eskisi gibi rahat olmadığını anlatmıştı.
Oyuncu, "Artık çıplak sahnelerde oynarken o kadar da rahat değilim. Bu yaş almayla ilgili bir durum değil" sözlerini sarf etmişti. Winslet o röportajda artık rol alacağı çıplak sahnelerin "sayılı" olacağını da açıklamıştı. Winslet bunun nedenini de "Sürekli olarak bu tür sahnelerde oynayıp seyirciyi bıktırmak istemiyorum" diye açıklamıştı.
Ünlü oyuncu, "Seyirci beni o sahnelerde gördüğünde 'yine başladı' demesin" sözleriyle bu konuya yaklaşımını anlattı.
Winslet bu konudaki görüşlerini açıklarken bir Hollywood yıldızı olarak kamera karşısında sevişme sahneleri çekerken kendini "nesneleştirilmiş" hissettiğini belirtti.
Modern sinemanın en başarılı oyuncularından biri olarak bilinen Kate Winslet, şöhrete ilk olarak 30 yıl önce rol aldığı Heavenly Creatures adlı filmle ulaştı.
Bir dönem konuşulan sevişme sahnelerinde oynamaktan da geri durmayan Winslet, uzun kariyeri boyunca zaman zaman kendisini "nesneleştirilmiş" hissettiğini anlattı. Bu duyguya da Saoirse Ronan oynadığı Ammonite filminin sevişme sahnelerini çekerken kapıldığını anlattı.
KAMERA HİLELERİNDEN UZAK DURDU
Kate Winslet'ın fiziksel görünümüyle ilgili yaklaşımı son dönemde sık sık gündeme geliyor. Bunlar arasında en çarpıcı olanlardan birini de en doğal haliyle hatta fazla kilolarıyla kamera karşısına çıktığı bir TV dizisinde gözler önüne sermişti.
Senaryo gereği biraz dağınık bir karakteri canlandıran Winslet, daha güzel görünmek için teknolojik hilelere de başvurmadı o dizide.
Yapımın bir sahnesinde çıplak olarak kamera karşısına geçen Winslet, fiziksel kusurlarını gizlemek için yönetmenin kamera filtresi kullanmasını reddetti.
Oynadığı karakterin mümkün olduğu kadar doğal hayat bulması için yüzündeki kusurları yani yılların izlerini de gizleme yoluna gitmedi.
AFİŞ ONUN İSTEĞİYLE İKİ KEZ DEĞİŞTİRİLDİ
Kate Winslet'in, dizinin, üzerinde kendi portresi bulunan afişinin değiştirilmesi için iki kez geri gönderdiği haberleri de basına yansımıştı.
Winslet, o afişte yüzü fazlaca photoshop'landığı için değiştirilmesini istemişti. Oyuncu, dizide yüzündeki bütün kırışıklıklar ve yılların izleri görünür şekilde kamera karşısına geçti.
Daha önce bu durumun da 40'lı yaşlarının sonuna gelen karaktere daha gerçekçi bir şekilde hayat vermeyi sağladığını anlatmıştı.