Güncelleme Tarihi:
Onur Baştürk: Evet, bence tam da öyle oldu. Kerem Bürsin düşüşe geçti, Serenay ise farklı işlerde kendini daha da parlattı, değerine değer kattı. Bu bir dengesizlik yaratmış olabilir. Adı konmamış bir dengesizlik. Beraberinde ilişki yıpranmıştır, vesaire... Şimdi herkes Serenay acaba kiminle ilişki yaşayacak diye merak ediyor ya, bence o konuda yanılıyorlar. Herkes onun peşinden koşacak ama o tam aksine sakin takılacak.
Cengiz Semercioğlu: Serenay’la Kerem’in kariyeri gerçekten de ters orantılı gitti. Serenay son 3.5 yılda hep yükselirken, Kerem’in ne yazık ki dizi ve filmleri tutmadı. İlişkideki heyecanın kaybolmasında bunun da etkisi vardır mutlaka.
Başarı insana da, ilişkiye de iyi gelir. Kerem ve Serenay çok yakıştırılan bir çiftti, ilişkinin bitmesine bu yüzden herkes üzüldü zaten...
Ömür Gedik: İlişkiler başlar, heyecan, aşk, paylaşımlar azalınca da bitebilir. Bundan daha doğal bir şey yok. Ben Serenay ve Kerem’in ilişkisinin kariyerlerindeki iniş çıkışlardan çok birlikte vakit geçirememiş olmalarından kaynaklı bir bitiş yaşadığını düşünüyorum. Gözden ırak gönülden ırak durumu yani.
ÇIKIŞ ŞARKISI YANLIŞ
Demet Akalın’ın yeni albümü “Ateş”, iyi bir çıkış yaptı mı yoksa hayal kırıklığı mı oldu? Çıkış şarkısı “N’apıyorsan Yap” ve klibi doğru bir seçenek miydi? Konsey, Demet’in yeni albümünü masaya yatırdı.
Cengiz Semercioğlu: Demet’in albümünde yanlış olan çıkış şarkısı. Hem bu şarkı hem de 90’larda kalan bigudili klip, çıkış yapacak güçte değil. Bu şarkı yerine “Ağlar O Deli” ya da “Esiyor”la çıksa daha etkili olacaktı. “N’apıyorsan Yap” yanlış bir seçim olunca, albümde başarılı olarak algılanmadı. Çıkış şarkısını doğru seçmek albümün algısına nasıl etkili olur konusunda Demet bize yanlış bir örnek gösterdi.
Ömür Gedik: Demet Akalın’ın şarkı koklamakta başarılı olduğu, bu konuya özen gösterdiği biliniyor. Ancak albüm genelinde güzel şarkılar olsa da bu kez çıkış şarkısında aynı başarıyı gösterememiş gibi. Albümle ilgili en çok duyduğum eleştiri bu oldu.
Onur Baştürk: Henüz albümün tamamını dinlemedim ama çıkış şarkısı “N’apıyorsan Yap”ı beğendim. Videosu için de bir hayli uğraşılmış, çok iyi bir styling’i var. Ama evet, yeni albüm klasik Demet Akalın şarkıları gibi açılmadığı, daha farklı sularda yüzdüğü için belki ilk başta alışılamamış olabilir. Bence Akalın doğru olanı yapmış.
Bizim yurtdışındaki ‘Game Of Thrones’umuz
“Muhteşem Yüzyıl”ın şehzade Mustafa’nın boğulduğu bölümüyle Tanzanya’yı yasa boğması, bir milletvekilinin “Nur içinde yat Mustafa” tweet’i atmasını Konsey yorumladı.
Onur Baştürk: “Muhteşem Yüzyıl” bizim yurtdışındaki “Game Of Thrones”umuz.
Oradaki sevilen karakterlerden birinin ölmesine seyircisinin fanatik bir şekilde üzülmesi de hayli doğal.
Cengiz Semercioğlu: Zamanında “Muhteşem Yüzyıl”ı protesto edenler şimdi ne düşünüyorlar acaba? Dünyanın dört bir yanına ulaşan bir iş oldu. Tanzanya’da Şehzade Mustafa’yı kim ne bilecekti?
Şimdi milletvekilleri Mustafa’yla ilgili tweet’ler atıyor. Türk dizi sektörünün geldiği noktanın da en iyi göstergeleri bunlar.
Ömür Gedik: Türk dizilerinin dünyayı ele geçirdiğinin ispatıdır bu olay.
Lütfen tekrar şişmanlamasın
Şahan Gökbakar’ın 25 kilo vermiş görüntüsünü nasıl budunuz? Recep İvedik’in komik yanı biraz da hantal yanı değil miydi? 6’ncı film 8 Kasım’da izleyiciyle buluşacak, peki bundan sonra zayıf bir Recep İvedik olur mu?
Cengiz Semercioğlu: Zayıflaması iki yönde iyi. Bir, daha sağlıklı olacak Şahan... İki, demek ki 6’dan sonra İvedik yapmayacak.
Çünkü zayıf bir Recep İvedik olmaz. Çocuklarıyla beraber Şahan fiziğine, sağlığına daha fazla dikkat etmeye başladı. Saçlar düzeldi, kilolar verildi. Doğrusu da bu zaten. Şahan’ın aile fotoğrafları en güzeli.
Onur Baştürk: Şişmanlık ya da zayıflık bir komedi unsuru değildir ki. İnsanlar kilolu birinin yaptıklarına daha çok mu güler? Hayır. Böyle bir genelleme yapabileceğimizi sanmıyorum. Recep İvedik karakterine insanların gülme nedeni de kilosundan kaynaklı değil. Azıcık zayıflamış olması seyircisini etkilemez.
Ömür Gedik: Recep İvedik’in komik olması için şişman ve hantal olmasına gerek yok. Şahan kilo vererek sadece görüntü değil sağlığı açısından da çok doğru bir şey yapmış. Böyle devam etsin, rolü öyle gerektiriyor diye düşünüp tekrar şişmanlamasın lütfen. Hem bence Recep İvedik’in bu yeni halinden de bolca komedi malzemesi çıkar.
Düğün olsa da eziyetten kurtulsak
İpek Tanrıyar’ın müstakbel eşinin kaftanının eteğini öpmesi, Süleyman diye hitap etmesi, at binmesi, ardından gelin hamamı fotoğrafları derken ortaya çıkan manzarayı konsey değerlendirdi. İpek’in, “Eteğini de öperim ayağını da kime ne” yanıtı haklı mı?
Cengiz Semercioğlu: “Eteğini de öperim, ayağını da kime ne” diyor ama bunu herkese göstermek için elinden geleni yapıyor İpek... Kendini o kadar kaptırmış ki eşine “Süleyman” diye sesleniyor. Kendini de iyiden iyiye Hürrem zannediyor olmalı. Düğünleri bir an önce olsa da bu eziyetten kurtulsak.
Ömür Gedik: İpek kına gecesinin konseptine uygun olsun diye ata binmiş, müstakbel eşinin kaftanını da eteğini de öpmüş. İstediğimi yaparım kime ne demekte haklı ama ortaya çıkan görüntünün hoş olmadığı da ortada. Bu devirde el ayak etek öpme temalarına özenmesek, özendirmeye çalışmasak...
Onur Baştürk: Bu garip müsamere, tarihi karakterleri de karikatürize eden bu kına gecesi fantezisi şunu gösterdi: Azıcık konuşulmak adına her şey mübahtır, her şey yapılabilir.
10 Mayıs değil ama bu yaz evlenebilirler
Düğün bahisleri açılsaydı Murat Boz’la Aslı Enver’in 10 Mayıs’ta evlenecekleri ihtimali sizce yüzde kaç olurdu? Neden?
Ömür Gedik: Yüzde 0, yazıyla sıfır ihtimal veriyorum. Evleneceklerse çıkıp bir tarih verirlerdi herhalde, bunu bu kadar da gizli kapaklı yapacaklarını düşünmüyorum doğrusu.
Cengiz Semercioğlu: 10 Mayıs tarihi nereden çıktı, Danimarka’da evlenecekleri nereden çıktı? Aslı Enver’in dizisi bittiği için böyle bir tahmin yapılıyor herhalde. 10 Mayıs’ta evlenecekleri ihtimali yüzde 0...
Bu kadar kısa sürede olsa bir şekilde duyardık herhalde. 10 Mayıs değil ama bu yaz evlenebilirler.
Onur Baştürk: Yüzde 40. O kadar çok evlenme bahsi döndü ki, sonunda cidden evlenecekler galiba. Ama 10 Mayıs mı, 10 Haziran mı, 10 Temmuz mu...
Onu bilemem, evlensinler de rahatlayalım.
Ayşe’ye yapılan eleştiri yırtıcı
Alişan’ın yavru ayıyı kucağına almasını eleştiren Ayşe Özyılmazel’e yanıt Alişan’ın eşi Buse’den geldi: “Sende olmayan vicdan benim kocamda var. Sen önce hasta bir kadına yaptığın mağduriyeti sorgula.” Bu tartışmada kim haklı...
Onur Baştürk: Alişan’ın eşi tipik bir “elmalarla armutları karıştırarak” bel altı yanıt vermiş. Şaşırtırcı bir durum değil. Lakin her şeyden öte eleştirilen Alişan. Neden eşi yanıt veriyor, onu da anlamadım.
Ömür Gedik: Buse’nin eleştiri yazısını okudum.
Alişan’ın barınaklara yardım yaptığından ve hayvan sevgisinden söz etmiş, samimi buldum yazdıklarını.
Alişan’ın hayvan sevgisinden de şüphe yok ancak vahşi hayvanların yavrularının bu şekilde insanların ellerinde dolaştırılmasının onlara verdiği zararın da farkında olmalı.
Bu konuyu dile getiren Ayşe’ye yapılan eleştiri ise yırtıcı olmuş tabii.
Cengiz Semercioğlu: Alişan, bana yavru ayının hikayesini attı...
Anneleri tarafından istenmeyen iki yavrudan biriymiş bu, kardeşi anne pençeleriyle ölmüş, bunu hayata döndürmüşler.
Şimdi de açılışını yaptığı hayvanat bahçesi ve tema parkta yaşıyormuş. Hadi ayı böyle de Alişan’ın boynuna doladığı yılanı ne yapacağız?
Sonuçta hayvanların özgürlüklerinin ellerinden alınması tartıştığımız mesele...
HAFTANIN ÖNE ÇIKAN ETKİNLİKLERİ