Bodrum Masalı'nın yönetmeni Mehmet Ada Öztekin’le konuştuk

Güncelleme Tarihi:

Bodrum Masalının yönetmeni Mehmet Ada Öztekin’le konuştuk
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2016 15:11

Kanal D’nin yaz aylarında başlayan ve yeni sezonda da devam eden dizisi “Bodrum Masalı”, son dönemin en çok izlenen projelerinden oldu. Dizinin bu başarısını yönetmeni Mehmet Ada Öztekin’le konuştuk.

Haberin Devamı

Radyoculukla başlayan, çevirmenlikle devam eden bir hayat hikayeniz var. Sonrasında yönetmen olarak birçok başarıya imza attınız. Yönetmenlik yapmaya ilk ne zaman karar verdiniz? Neydi sizi cezbeden?

Aslında ilk önce oyuncu olmak istedim. 11 yaşından itibaren düzenli olarak film izlemeye başladım. Oyunculuk beni büyülüyordu. Fakat bu alanda oldukça yeteneksiz olduğumu anlamam uzun sürmedi. Sonrasında senaryo yazmaya başladım. 17 yaşındayken kesin olarak yönetmen olmaya karar verdim. Çok fazla iş yaptım. Yüzme antrenörlüğü, DJ’lik, şoförlük vs. Bunları para kazanmak için yapıyordum ama yönetmenliğime çokça katkı yapacağını da biliyordum. Öyle de oldu.

Birçok başarılı projeye imza atmış olmanıza rağmen medyatik değilsiniz. Bu sizin kendi tercihiniz mi?

Haberin Devamı

Elimden geldiğince yapmaya çalıştığım bir şey bu. Kendi tercihim diyebiliriz.

Sinema yönetmenliği mi, dizi yönetmenliği mi dersem?

Bu son yıllarda genel olarak tartışılan bir konu. Aslında aradaki fark, işimizin yapılış biçimiyle ilgili değil. 2000’li yıllar öncesinde bir yanda dev beyazperde, diğer yanda küçük televizyon ekranı vardı. Seyirci küçücük ekranından ve kötü ses sisteminden dolayı duyguyu alırken herhangi bir detayı kaybetmesin diye oyunculuk ve kadrajda ciddi bir farklılık oluyordu. Bugünkü teknolojide ise bana göre bu fark oldukça azaldı. Bir sene önce Anadolu’nun ortasında küçük bir köy evinde gördüğüm büyükçe bir plazma televizyona bakarken bunu düşündüm. “Anadolu’daki evlerde hâlâ küçücük televizyonlar var” diyenler yanılıyor. O yüzden bu fark da artık azaltılmalı. Ben kendi adıma bunu yapmaya gayret ediyorum. 

HER KARESİNİ SEVEREK ÇEKTİK

“Bodrum Masalı”na dönelim. Son dönemin en çok izlenen dizisi oldu “Bodrum Masalı”. İzleyiciyi bu kadar çeken nedir sizce?

Öncelikle senaryosu. Sonra gerçekçiliği. Siz bu hikayeyi yaşamamışsanız bile hemen yakınınızda yaşamış birileri mutlaka vardır. Mesela benim de ailemle benzer bir hikayem var. Senaryodaki gerçekçi detayların dikkat çekmesi ve karakterlerin son yıllarda artık klişeleşmiş dizi karakterlerinden özellikle tavır ve diyaloglarla ayrılarak farklılık göstermesi de en önemli sebepler. Son olarak da ikinci yönetmenimin yayından önce bu konuda bir yorumu olmuştu. “Hem ekip hem oyuncular bu işi çok sevdi. Bence bu, işin kaderini de etkileyecek” demişti. Hepimiz, bu işin her karesini çok severek çektik.

Haberin Devamı

Dizide genç oyuncular ağırlıkta, bunun avantajları ve dezavantajları neler?

Genç ya da yaşlı, önemli olan oyuncunun oyunculukla olan ilişkisi. En çok çalıştığım oyunculardan rahmetli Tomris İncer, her projede ilk kez kamera karşısına geçiyor gibi heyecanlanır, karakterine öyle hazırlanırdı. Genç oyuncunun heyecanı, henüz fazlaca dejenere olmamıştır, bu avantaj. Hem hayattaki hem de oyunculuktaki tecrübesizliği yüzünden duygularını kontrol etmekte güçlük çekmesi, olumlu ya da olumsuz ne yaptığını geç fark etmesi de dezavantaj.

Çekimler ne kadar sürüyor? Bir sahne öncesi nasıl çalışma yapılıyor?

Elimden geldiğince gerekli olduğu kadar çekmeye özen gösteriyorum. Bu uzun bir maraton. Ekibin de, oyuncunun da kondisyonunu sezon sonuna kadar yüksek tutmaya çalışıyorum. Sahne öncesindeki çalışma, sahnenin içeriğiyle ve duygusuyla alakalı. Bu hazırlık, sahnedeki duygunun ve prodüksiyonun büyüklüğüyle ilgili olarak bazen 1 saat bazen de bir hafta önce başlıyor.

Haberin Devamı

SÜREKLİ İŞLE YAŞIYORUZ

“Bodrum Masalı”ndan sonra sizin hayatınızda neler değişti?

Bodrum’da yaşamaya başladım. En büyük değişiklik bu. Ama şikayetçi değilim. Sürekli işle yaşıyoruz.

 Daha önceleri drama ağırlıklı dönem dizilerinde yönetmenlik yapıyordunuz. “Bodrum Masalı” gibi bir diziye geçmek size nasıl geldi?

Bodrum Masalı” da draması az olan bir dizi değil aslında. Evet, bu tarz bir dizi için daha farklı bir yönetmen düşünülebilirdi. Bunu ilk toplantımızda ben de dile getirdim. Tam da sorduğunuz gibi genç hayatını, tarzını aktarmanın önemli olduğunu ama dramanın da dozunun iyi ayarlanması gerektiğini düşünüyorlardı. Onların bu bakışı benim de projeyi çekmekle ilgili motivasyonumu doğrudan etkiledi. 

 

Haberin Devamı

Bodrum Masalının yönetmeni Mehmet Ada Öztekin’le konuştuk

TİMUÇİN ESEN’DENGERÇEKTEN ETKİLENDİM

Dizide performansıyla sizi en şaşırtan isim kim oldu?

Bu projede çok uzun bir ön hazırlık zamanım oldu. Bunun ciddi bölümünde de okuma provaları yaptık. Bu provalar esnasında hem senaristler hem de ben çok mutlu olduk, çünkü kimyanın nasıl tuttuğunu daha provalarda görmüştük. Dolayısıyla sete geldiğimizde herkesin kapasitesini biliyordum. Sadece Timuçin Esen biraz geç katılmıştı ekibe. İzlediğim işlerden iyi bir oyuncu olduğunu biliyordum ama çalışınca gerçekten etkilendim.

Dizide sizin kendinize en yakın bulduğunuz karakter hangisi?

Bana göre iyi yönetmenliğin temel prensiplerinden biri karakteri sadece psikolojik, sosyolojik ve fiziksel olarak değil, hissederek de yaratabilmekte gizli. Ben bir proje çekmeye hazırlanırken her karakteri ayrı ayrı hissetmeye çalışıyorum. Bunu çok defa oyuncularımla da paylaştım. Bu anlamda bırakın herhangi birine yakın hissetmeyi, eğer biri benden biraz uzaklaşırsa, bu benim için ciddi tehlike demektir. Hepsi sürekli etrafımda benimle yaşıyor.

Haberin Devamı

DEFALARCA “AĞLA” DEDİM, AĞLAMADI

Ağlama sahnelerinde ya da ciddi performans gerektiren sahnelerde neler yapıyorsunuz?

Oyuncuyla sahnenin duygusu üzerine uzun uzun konuşuyoruz. Anı gerçek kılmak bu sahnelerdeki en önemli detay benim için. Ağlamak bana göre bir sahnede olmak zorunda olan bir eylem değil. Bir gün, daha önce provalarda oyuncuya defalarca o sahnede ağlamasını istediğimi söylediğim halde sahneyi çekerken bana ağlamak istemediğini, başka bir şey deneyeceğini söyledi. Ben de dene bakalım dedim. Oyuncuya olan güvenim yüzünden beni şaşırtacağından emindim. Öyle de oldu. Ağlamadı ama sahneyi izleyen herkesi ağlattı. Mesele biraz da buydu zaten. Eğer sahne olması gerektiği gibi yazıldıysa ve oyuncu da o duyguyu hissederek oynarsa, o kahkahalarla gülse bile siz ağladığını görürsünüz..

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!