Güncelleme Tarihi:
MEHMET DUMAN (Orhan Kılıç): Bataklığa doğru çekiliyorum
Mehmet Bey merhaba, sizi tanıyabilir miyiz?
- Ben Beyoğlu’nun arka sokaklarındaki küçük bir barda gitar çalıp şarkı söyleyen, uğradığı suikastte hafızasını kaybetmiş, hatırladığı kadarıyla geçmişini bulmaya çalışan, eski hayatında evli ve çocuğu olan, devletin içindeki illegal bir gizli yapılanmada yer almış çok donanımlı bir ajanım.
Hafızanızı kaybettikten sonra yepyeni bir hayata başlamışsınız. Ama galiba sizin için hayat asıl şimdi başlıyor!
- Evet, aynen öyle. Geçmişimin karanlık dehlizleri karşıma çıktıkça bir bataklığın içine doğru çekiliyorum ve bu bataklığın içinde pisliğin her türlüsüyle karşılaşmak mümkün. Geçmişim ayaklarımda öyle bir pranga ki onunla hesaplaşmadan geleceğe bakmam mümkün değil. Karanlık geçmişim, vicdanım, kurduğum yeni hayatım... Bunlardan biri geleceğim için diğerini yenmeli... Bakalım hangisi.
ZEYNEP GÜNEŞ (Sümeyra Koç): Gayriresmi yollardan teşlikata katıldım
Zeynep Güneş nasıl biridir acaba?
- Merhabalar. 15 Mart 1986-Denizli doğumluyum. Ailemin tek çocuğuyum. Ailem Denizli’de tekstil işiyle uğraşmakta. Üniversiteye kadar olan dönemim Denizli’de geçti. Babam onlarla birlikte kalmamı istese de, ben hayalimi gerçekleştirmek adına İstanbul’a gelip MİT’e başvurdum. Son aşamadaki sınavı kazanamadım. O sırada Hasan’la tanıştım ve beni gayriresmi olarak teşkilata dahil etti. Şu anda teşkilat içindeki eğitimlerim devam etmekte.
Sizi Mehmet Bey’in sevgilisi olarak tanıyoruz. Nasıl tanıştınız, bize biraz ilişkinizden bahseder misiniz?
- Mehmet Duman’ı araştırmak ilk işim olduğundan, kendisinin çaldığı bara gidip gelmeye başladım. Zamanla aramızda bir yakınlaşma oldu. Kısa süre içinde de birlikte yasamaya başladık. Olaylar Mehmet’in hafızasını kaybettiğinin ortaya çıkısıyla ivme kazandı. Onun kimlik arayışındaki sürecine dahil oldum. Kararlılığı ve hayata karşı duruşu beni ona giderek daha da yakınlaştırdı. Mehmet, geçmişini hatırlamaya başladıkça olaylar komplike bir hâl alsa da, bu durum onu daha yakından tanımamı sağlıyor ve aramızdaki bağın güçlendiğini hissediyorum.
CANAN ERDEM (Deniz Uğur): Mehmet’in bir gün döneceğine inanıyorum
Merhaba Canan Hanım, sizi de tanıyalım...
- Ben bir avukat ve anneyim. Derin adlı küçük kızımla birlikte yaşıyorum. Babasının kayboluşu, kızımı ve beni derinden etkiledi, çok sarsıldık ama bir gün geri döneceğine dair umudumuzu hiç kaybetmedik.
Eşiniz Mehmet Bey öldükten sonra, yakınları kaybolmuş insanlara hizmet eden bir dernek kurmuşsunuz. Bize biraz dernekten bahseder misiniz?
- Benim gibi yakınını kaybetmiş insanlara yardım etmek ve bu konuda farkındalık yaratmak için “Umudunu Kaybetmeyenler Derneği”ni kurdum. Derneğimizle çeşitli projelere imza attık. Bunlardan biri, kızım Derin gibi yakınını kaybetmiş çocukların yaptığı resimlerden oluşan sergiydi. Ben hiç vazgeçmedim ve hayatın önümüze çıkaracağı iyi ya da kötü tüm sürprizlere karşı güçlü durmaya çalışıyorum. Bazen bu çok zor olsa da...
REŞİT KALENDER (Hazım Körmükçü): Aile kurmak en büyük özlemim
Reşit Bey, bize kendinizi anlatır mısınız?
- Merhaba, ben Reşit Kalender... İstihbarat teşkilatında görevliyim.
Bize biraz görevinizden, hayatınızdan bahseder misiniz?
- Aile kurmak istedim ama işimden dolayı bu hep bir özlem olarak kaldı. 45 yaşındayım. Boş vakitlerimde spor yapmayı, sevdiklerimle buluşmayı ve klasik müzik dinlemeyi severim.